No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
6047 | yanut birdi odgurmış aydı tüşüm yörügi bu ermez ay işim tuşum | Odgurmış cevap verdi ve : — Ey dostum, rüyanın tâbiri böyle değildir — dedi — |
6048 | özüng körmiş erse bu tüşni yatıp yörügi ol erdi kim aydıng itip | Eğer uykuda bu rüyayı sen görmüş olsa idin, bunun tâbiri de senin güzelce yorduğun gibi olurdu. |
6049 | sening himmeting barça dünya turur bu dünya tilegli bu dünya bulur | Senin gayretin hep bu dünya içindir; bu dünyayı isteyen bu dünyayı bulur. |
6050 | nıening bu özüm kaçtı dünya kodup bu yirde turur men kör emgek yüdüp | Ben ise, bu dünyayı bırakıp kaçtım; zahmetlere katlanarak, burada yaşıyorum. |
6051 | tükel yörmeding tüş yörügin manga eşitgil bu tüş men yöreyin sanga | Sen benim rüyamı tam olarak yormadın; dinle, bu rüyayı ben sana tâbir edeyim. |
6052 | ediz bagnalıg men şatu kördüküm tiriglik turur ay kadaş yördüküm | Gördüğüm basamaklı yüksek merdiveni, ey kardeş, ben hayat olarak yoruyorum. |
6053 | şatunung başınga tegi yokladım yaşımnı tükettim tiriglik yidim | Merdivenin başına kadar yükselmem, yaşımın tükenmesi, hayatımın tamamlanmasıdır. |
6054 | başınga agıp men ol atçı kelip manga birdüki suvnı içtim alıp | Merdivenin başına kadar yükseldim ve o atlının gelerek bana verdiği suyu alıp içtim. |
6055 | ol atçı turur kör atalıglarıg atasız kılıglı ay kılkı arıg | Evlâtları babasız bırakan bu atlıdır, ey temiz kalpli insan. |
6056 | ol atçı turur kör itilmişlerig buzuglı yorıtmaglı canlıg tirig | Tanzim edilenleri bozan ve hayattaki canlıları hareketsiz bırakan bu atlıdır. |
6057 | ıdışlıg suvug men tükel içmişim tiriglikke yördüng uzattıng yaşım | Benim kaptaki suyu alıp içmiş olmamı sen hayata yordun ve ömrümü uzattın. |
6058 | tiriglik bolur suv sen aymış teg ök yarım içse kalsa yarımı ülüg | Su, eğer yarısı içilir ve yarısı bırakılırsa, senin dediğin gibi, hayata delâlet eder. |
6059 | yanm suv içip kodtum erse yarım yarım kalgay erdi tirigliklerim | Ben de suyun yarısını içip, yansını bırakmış olsa idim, ömürümün yansı kalmış olurdu. |
6060 | ıdışlıg suvug içtim emdi tükel tükettim tiriglik esen edgü kal | Kaptaki suyun tamamını içtim ve hayatımı tamamladım, sen sağ ve hoşça kal. |
6061 | negü tir eşitgil ukuşlug bügü bügüler sözin sözke ul tüp tigü | Akıllı hakîm insan ne der, dinle; hakimlerin sözünü sözlerin temeli ve esâsı olarak kabul etmelidir. |
6062 | ıdışlıg suvug tüşte içse yarım tükedi tiriglik yarımı birim | Rüyada bir kaptaki suyun yarısı içilirse, hayatın yarısı tükendi ve yarısı borç olarak kaldı; |
6063 | kalı içse suvnı tüketü tükel tükedi tiriglik kazıldı kırım | Eğer suyun tamamı sonuna kadar içilirse, hayat sonuna erdi ve mezar kazıldı demektir. |
6064 | yokaru uçup bu özüm terigdüki yaşıl kökke örlep tengip singdüki | Benim yukarı uçup, kaybolmam ve mâvî göğe çıkıp, boşluğa karışmam, |
6065 | süzük can turur ol bu keptin çıkıp yana yandı kelmez yiringe agıp | Temiz canın bu kalıbından çıkarak, bir daha yerine dönmemek üzere uçmuş olmasına delâlet eder. |
6066 | bayat tüşte belgürtti emdi manga ölümke anungu kerek ay tonga | Tanrı bana şimdi bunu rüyada malûm etti; ey kahraman, artık ölüme hazırlanmam lâzımdır. |
6067 | bu tüşnüng yörügi bu yanglıg turur adınsıg yörer sen manga ay unur | Bu rüyanın tâbiri böyle olur; ey kudretli insan, sen bunu bana başka türlü yoruyorsun. |
6068 | sen edgü kılur sen mening könglümi ölüm utru keldi otı yok emi | Sen benim gönlümü teselli etmek istiyorsun; fakat ölüm karşıma geldi, bunun çâresi ve devası yoktur. |
6069 | baka körgil emdi ay köngli tirig ölüm kötki kıldı yagız virlerig | Ey gönülü diri olan insan, dikkat et, ölüm kara toprakları tepeciklere çevirdi. |
6070 | neçe karşı ordu bezeklig saray ölüm buzdı barça turu kaldı hay | Hey, ölüm nice konak, köşk ve süslü sarayları darmadağın etti ve ıssız bıraktı. |
6071 | neçe kür küvenür bedük beglerig ölüm yirke soktı baka kör tirig | Ölüm nice cesur ve kendine güvenir büyük beyleri toprağa soktu, ey yaşayan insan, dikkat et. |
6072 | neçe küç bileklig yumıtmışlarıg ölüm tuttı saçtı yırattı arıg | Ölüm nice kuvvetli bileklerin topladıklarını alıp, hepsini saçtı ve dağıttı. |
6073 | tang ermez ölüm togsa yalnguk ölür kamug tın tokıglı ölümke turur | Buna şaşmamalı; ölüm doğarsa, insan ölür; bütün nefes alanlar ölmeğe mahkûmdur. |
6074 | tangı bu turur kör ölügli et öz ölümüg unıtıp kodur tilde söz | Şaşılacak şey şudur ki, fâni vücûd ölümü unutur ye bunun lâfını bile etmez. |
6075 | usayuk bu yalnguk bilir ölgüsin özindin kitermez usallık usın | Bu insan gafildir; öleceğini bildiği hâlde, gaflet uykusundan kurtulamaz. |
6076 | ölüm hak turur kör keçiş yok adın negü erki halim ölümde kidin | Ölüm haktır, ondan kurtulmak imkânı yoktur; ölümden sonra acaba hâlim nice olacak. |
6077 | sakınçım bu ol ay köngüldeş işim ölümde kidin tengri itsü işim | Ey gönül arkadaşım, endişem budur; Tanrı ölümden sonraki işlerimi düzene koysun. |
6078 | barın tap kılıp men keçürdüm künüm erej emgek ertti yarudı tünüm | Ne varsa, ona kanâat ederek, günümü geçirdim; huzur veya zahmet, bunlar geçti; gecem de sonsuz olmadı. |
6079 | kısga tuttum tavar tirmedim hava arzularka köngül birmedim | Elimi kısa tuttum, mal toplamadım, heva ve arzulara gönül vermedim. |
6080 | bu künke sakındım özüm yüklerin yinitmek tiledim yazukum barın | Bu günümü düşünerek üzerimdeki bütün yükleri ve günahlarımı hafifletmek istedim. |
6081 | negü tir eşitgil bilig birgüçi bagırsak bu öt sav eng birgüçi | Bilgi öğreten, nasihat ve öğüt veren merhametli insan ne der, dinle. |
6082 | usanma katıglan yüküngni yinit yolung kılda yinçge özüngni könit | Gafil olma, gayret et, yükünü hafiflet; yolun kıldan incedir, doğru yürü. |
6083 | bu kün yatma emge işingni itin keçer emgeking sen köçerde unit | Bugün yatma, zahmet çek, işini tanzim et, bu geçici zahmetlerini sen göçerken unut. |
6084 | yana aydı ay çın bagırsak kadaş barır men udu sen kelir sen adaş | Yine dedi; — Ey gerçekten bana bağlı kardeşim, ben gidiyorum, benim arkamdan sen de geleceksin. |
6085 | sanga kaç agız söz pzüm sözleyin unıtma anı sen meningde kidin | Sana bir kaç söz söyleyeyim, sen bunları benden sonra da unutma. |
6086 | tirigde bagırsak özüm bolsunı özümde kidin bu sözüm kalsunı | Henüz hayatta iken, sana bir iyiliğim dokunsun; ben gittikten sonra bu söz de benden kalsın. |
Yûsuf Has Hâcib tarafından XI. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından.
LXXX. ODGURMIŞ BU RÜYAYA BAŞKA BİR TÂBİR SÖYLER [ODGURMIŞ BU TÜŞKE ADIN YÖRÜG AYUR]
LXXIX. ÖĞDÜLMİŞ ODGURMIŞ'IN RÜYASINI TÂBİR EDER [ÖGDÜLMİŞ ODGURMIŞ TÜŞİŊE TA’BİR KILMIŞIN AYUR]
No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
6037 | yanut birdi ögdülmiş aydı bu tüş idi edgü tüş ol kör asgı öküş | Öğdülmiş cevap verdi ve: —Bu rüya çok iyi ve çok güzel bir rüyadır — dedi — |
6038 | nelük özke teŋsiz yörer sen yörüg yörügke barır tüş ay köŋli örüg | Niçin rüyanı kendine fena yoruyorsun; ey nefsine hâkim olan insan, rüya tâbirine göre çıkar. |
6039 | agış barça tüşte agırlık bolur agarı teŋinçe ulugluk bulur | Bütün rüyalarda yükselme itibâra delâlet eder, insan yükseldiği nisbette şeref bulur. |
6040 | neçe agsa tüşte agar kut kıvı agırlık bulur ked bulur yüz suvı | Rüyada insan ne kadar yükselirse, onun bahtı ve hâli de o kadar yükselir. |
6041 | şatuka agar teg agar ol kutı ulugluk bile ilde yadlur atı | Merdivenden çıkar gibi, onun saadeti yükselir ve adı büyüklük ile şöhret bulur. |
6042 | munukı bu sözke tanuk keldi söz tüşüg yörgüçi tüş yörüp kodtı öz | işte bu söz buna delildir, rüya tâbircisi bunun öyle yorup-bırakmıştır. |
6043 | şatu tüşte ‘izz ol agarı teŋi birer bagna sayu agırlık öŋi | Rüyada merdiven izzettir, insan yükseldiği nisbette ve her basamak için ayrı bir itibar görür. |
6044 | neçe agsa anca agırlık bulur ajun malı kut kıv bulur öz oŋı | Ne kadar yükselirse, o kadar hürmet görür; saadet, talih ve dünya malından nasibini alır. |
6045 | ıdışlıg suvug sen alıp içtüküŋ tiŋlik uzun bolga yıldız köküŋ | Kaptaki suyu alıp içmek kendinin ve neslinin uzun hayata nâil olacağına delâlettir. |
6046 | uçup kökke örlep tükel agdukuŋ tilek birge teŋri negü koldukuŋ | Kalkıp göklere uçarak, en yükseklere çıkman ise, Tanrının senin bütün arzularını yerine getireceğine delâlet eder. |
LXXVIII. ODGURMIŞ ÖĞDÜLMİŞ'E RÜYA GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLER [ODGURMIŞ ÖGDÜLMİŞKE TÜŞ KÖRMİŞİN AYUR]
No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
6032 | yanut birdi odgurmış açtı tilin ayur sözleyin men köŋülke alın | Odgurmış söze başladı ve cevap verdi: — Pek âlâ, söyleyeyim, sen dikkatle dinle — dedi — |
6033 | şatu kördüm elig anıŋ bagnası yüz utru uruglug ediz hem yası | Rüyamda bir merdiven gördüm, onun elli basamağı vardı; yüksek ve enli, karşıma dikilmişti. |
6034 | aŋar agdım emdi birer bagnaça başıŋa tegi bagna şadım neçe | Ben bu basamaklara birer-birer basarak, yukarı çıktım; sonuna kadar kaç basamak olduğunu saydım. |
6035 | başında bir atçı maŋa suv birür alır men tüketü içip öz kanur | Son basamakta bir atlı bana su uzattı; ben de alıp, sonuna kadar içtim ve suya kandım. |
6036 | anıŋda basa kökke uçtum teŋip özüm belgüsüz boldı örlep siŋip | Ondan sonra havaya yükselerek, göğe uçtum ve yükselip, gözden kayboldum. |
LXXVII. ÖĞDÜLMİŞ ODGURMIŞ'A RÜYA TÂBİRİNİ SÖYLER [ÖGDÜLMİŞ ODGURMIŞKA TÜŞ YÖRÜGİN AYUR]
No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
5993 | bu tüş ‘ilmi bilgü kerek aşnu ked yöre bilse ötrü idi saknu ked | Rüyayı yorabilmek için, önce bu tâbir ilmini çok iyi bilmek lâzımdır. |
5994 | telim türlüg ol emdi tüşke yörüg anı bilgü barça ay kılkı örüg | Bu rüya tâbiri çok çeşitlidir; ey sakin tabiatli insan, bunların hepsini bilmek gerekir. |
5995 | biligsizke ayma tüşüŋni aça bilirke ayıt tüş ayıtma kiçe | Bilgisize rüyanı açma ve anlatma, rüyanı bilene sor ve bunu geciktirme. |
5996 | kiçeki tüşüŋke yörügi adın yana körse kündüz körügi adın | Gece gördüğün rüyanın tâbiri başka, gündüz gördüğün rüyanın tâbiri başkadır. |
5997 | bu tüş ‘ilmiŋe baksa şartı öküş munı bilgü aşnu yetürse ukuş | Bu rüya tâbiri, dikkat edersen, bir çok şartlara bağlıdır; buna akıl erdirmek için, önce şunları bilmek lâzımdır. |
5998 | tüşüg yörmegü öz köŋülçe körüp yime aymagu tegme erke turup | Rüya görünce, onu kendi gönülüne göre yormamalı ve her kese bunu söylememelidir. |
5999 | tüşüg barça tüş tip tilin yörmegü bu tüşnüŋ yörügi telim ay bügü | Her rüyayı da rüya diye yormamalı, ey hakîm, rüyanın tâbiri çoktur. |
6000 | tüşüŋ yörme yörse bilig birle yör kıyas ma’ni birle idi yetrü kör | Rüyanı yorma; yorarsan, bunu bilerek yor ve mânasını dikkatle mukayese et. |
6001 | kişi tüş tüşese yörügke barır yöre bilmese tüşnüŋ asgı kalır | İnsan nasıl yorarsa, rüya ona göre zuhur eder; tâbir etmesini bilmezsen, rüyanın faydası yoktur. |
6002 | negü tir eşitgil ay bilgi tetigiz bu söz işke tutgıl kızartgıl meŋiz | Denizler kadar geniş bilgili insan ne der, dinle; bu söze göre hareket et, yüzün gülsün. |
6003 | yörügke barır tüş tüşüŋ yakşı yör tüpi aslı bilgil ukuş birle kör | Rüya yormağa bakar, rüyanı dikkatle, bilerek ve anlayarak yor. |
6004 | neteg yörse tüşni anı teg bolur yavuz yörme tüşni saŋa kılga kor | Rüyayı nasıl yorarsan, neticesi ona göre olur; rüyayı kötüye yorma, sana zararı dokunur. |
6005 | telim tüş bolur yim içimke barır yaragsız yimiş bolsa teŋsiz kelir | Bir çok rüyalar vardır ki, yemek ve içmekten gelir; yaramayan yemekler yenilmiş ise, rüya da uygunsuz olur. |
6006 | takı bir tüş ol kör bu yıl faslıŋa tadusı küçenip barır aslıŋa | Bâzı rüyalar vardır ki, yılın mevsimlerine bağlıdır; ahlattan biri kuvvetlenerek, rüyayı kendi aslına çeker. |
6007 | yıl ülgi yaz erse kiçig erse er kızıl körse barça yagız körse yir | Yılın mevsimi bahar ve insan da çok genç ise, her şeyi kızıl ve yeri kara görürse, |
6008 | anı kan küçemiş bolur belgülüg ayu bir kan alsun aŋar ülgülüg | Belli ki, onun kanı kuvvetlenmiştir, ona bir mikdar kan aldırması tavsiye edilir. |
6009 | yıl ülgi yay erse tüşegli yigit sarıg al tüşese ya kürküm ögit | Yılın mevsimi yaz ve rüya gören delikanlı ise, rüyasında sarı, penbe renklerle safran veya öğütülmüş bir şey görürse, |
6010 | sarıgı küçenmiş bolur ay bügü özini boşutgu terengbin yigü | Ey hakîm, onun safrası kuvvetlenmiş olur; midesini boşaltması ve kudret-halvası yemesi lâzımdır. |
6011 | yıl ülgi küz erse er erse orut kara körse tag ya kudug körse üt | Yılın mevsimi güz ve insan da geçkin bir yaşta ise, rüyasında siyah, dağ, kuyu veya çukur görürse, |
6012 | bu sevda küçenmiş bolur ay kadaş ot içgü meŋesin arıtgu adaş | Ey kardeş, onun sevdası kuvvetlenmiştir; ey dostum, o ilâç içmeli ve beynini temizlemelidir. |
6013 | kış erse yana tüş körügli karı akar suv tüşese ya buz kar tolı | Mevsim kış ve rüya gören de ihtiyar ise, rüyasında akar su veya buz, kar ve dolu görürse, |
6014 | küçenmiş bolur kör anıŋ balgamı isig neŋ yitürgü içürgü emi | Onun balgamı kuvvetlenmiş olur; bunun ilâcı ona sıcak şeyler yedirmek ve içirmektir. |
6015 | takı biri azgas u ahlam bolur bu tüşke yörüg yok ay kılkı unur | Bir de bir nevi karışık rüyalar vardır; ey kudretli insan, bu rüyalara tâbir yoktur. |
6016 | kiçe saknu yatsa anı körse tüş aŋar ma yörüg yok anıŋ yaŋı tuş | Bir kimse akşam bir şey düşünerek yatar ve bunu rüyasında görürse, bunun için de uygun bir tâbir yoktur. |
6017 | takı bir tüş ol körse yektin bolur tüşegli anı körse suvka yunur | Yine bir rüya vardır ki, bu şeytandan gelir; bu rüyayı gören kimse gusül etmelidir. |
6018 | yana pişesin körse tüşte kör er aŋar ma yörüg yok ay kılkı kür er | Eğer bir kimse rüyada kendi san'atini görürse, ey cesur insan, bunun da tâbiri yoktur. |
6019 | munı barça bilgü yetürgü ukuş adırgu ödürgü anın yörse tüş | Bunların hepsini iyice bilmeli, anlamalı, ayırmalı, seçmeli ve sonra rüyaları tâbir etmelidir. |
6020 | negü tir eşitgil muabbir hakim ayıtgu kerek er tüşer erse kim | Rüya tâbir eden hakîm ne der, dinle; rüyayı kim görmüş ise, tâbirini de o sormalıdır. |
6021 | bu tüş körse yörme bilü bilmeyü neteg yörse tüşni bolur anlayu | Rüya görünce, onu bilir-bilmez yormamalı; rüya nasıl yorulursa, öyle çıkar. |
6022 | sakınç körse tüşte yanutı sevinç sevinç körse kadgu bolur yıglayu | Kederli bir rüya görülürse, bunun karşılığı sevinçtir; sevinç görülürse, kaygı gelir ve insanı ağlatır. |
6033 | bir ök yaŋlıg ermez bu tüşke yörüg munı ked sakıngu ay kılkı örüg | Her rüya aynı şekilde tâbir edilmez, ey mekîn insan, bunu çok iyi düşünmelidir. |
6024 | kara ‘âm tüşiŋe yörügi adın adın boldı begler tüşi kör adın | Avam rüyasının tâbiri başka, beylerinki ise, başkadır; dikkat et. |
6025 | sevinç körse tüşte oyun ya büdig sakınç kadgularka açıldı kezig | Bir kimse rüyasında neş'e, oyun ve raks görürse, keder ve kaygılar başlayacak demektir. |
6026 | yana yıglasa tüşte körse sakınç erej birle avnur bulur miŋ sevinç | Eğer biri rüyada ağlar ve keder görürse, o kimse rahat içinde avunur ve bin türlü sevinç bulur. |
6027 | yana tüş bolur kör yörügi anıŋ adınka bolur asgı bolmaz seniŋ | Bir de öyle rüya vardır ki, bunun tâbiri başkasını ilgilendirir, sana bir faydası olmaz. |
6028 | kişike körüp yörlür emdi bu tüş aŋar yakşıg erse yagutur ukuş | Rüya adamına göre tâbir edilir; yorarken, akıl ona uygun olanı yakıştırır. |
6029 | tüş ol kör anı körse beklig bolur ol ok tüş takı birni iglig kılur | Rüya vardır ki, onu gören sıhhate kavuşur; aynı rüya başka birini hasta eder. |
6030 | munı barça bilgü kerek ay kadaş anın ötrü yörse tüşüg ay adaş | Ey kardeşim, bunun hepsini bilmek gerek; ey dostum, rüya ondan sonra yorulur. |
6031 | negü ol tüşüŋni maŋa ay aça anı men yöreyin kör adra seçe | Şimdi sen nasıl bir rüya gördün, bana bunu iyice anlat, ben de onu düşünüp-taşınarak, tâbir edeyim. |
LXXVI. ODGURMIŞ'IN HASTALANARAK ÖĞDÜLMİŞ'İ ÇAĞIRDIĞINI SÖYLER [ODGURMIŞ İGLİG BOLUP ÖGDÜLMİŞNİ ÜNDEMİŞİN AYUR]
No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
5953 | bu künlerde bir tün bu ögdümişe turup yatgalır erdi yastap başa | Günlerden bir gün Öğdülmiş başını yatağa koyup, uyumak üzere iken, |
5954 | kapugda ün itti bedük ündedi kişi ıdtı tavrak baka kör tidi | Birinin kapıda gürültü ettiğini ve yüksek sesle bağırdığını duydu ve "Git, bak!" diye, acele birini gönderdi. |
OGLAN CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HİZMETÇİNİN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5955 | yumuşçı bakıp aydı bir er turur sözüm bar tuşayın tiyü yol kolur | Hizmetçi baktı: —Bir adam gelmiş, söylenecek sözüm var diye, yanınıza girmek istiyor — dedi. |
ÖGDÜLMİŞ SU'ALİ OGLANKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN HİZMETÇİYE SUÂLİ | |
5956 | yana aydı bargıl ayıtgıl sözi ne ermiş negü tir kim ermiş özi | Öğdülmiş: — Git, sor; sözü ne imiş, kim imiş, ne söyleyecekmiş — dedi. |
OGLAN SU'ALİ YUMUŞÇIKA | HİZMETÇİNİN HABERCİYE SUÂLİ | |
5957 | yana çıktı oglan ayıttı sözin kayun kelmişin hem tilekin özin | Hizmetçi tekrar çıktı ve gelene nereden geldiğini; kim olduğunu, arzusunun ne olduğunu sordu. |
YUMUŞÇI CEVABI OGLANKA | HABERCİNİN HİZMETÇİYE CEVABI | |
5958 | bu er aydı odgurmış ıdtı mini sözüm bar kadaşın köreyin kanı | O— Beni Odgurmış gönderdi, bir sözüm var; haydi, kardeşini göreyim — dedi. |
OGLAN CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HİZMETÇİNİN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5959 | ukup kirdi aydı negü aymışın kadaşı anıŋdın yumuş ıdmışın | Hizmetçi geri dönüp, onun dediklerini ve kardeşinin onun vasıtası ile bir haber göndermiş olduğunu söyledi. |
ÖGDÜLMİŞ SUALİ YUMUŞÇIKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN HABERCİYE SUÂLİ | |
5960 | kopa keldi terkin aŋar kıldı yol bu er kirdi ötrü selam kıldı ol | Öğdülmiş derhâl yerinden kalkıp, onu içeri almalarını söyledi; adam bunun üzerine girip, selâm verdi. |
5961 | ayıttı kayudın kelir sen tiyü tilekiŋ ne erki sözüŋ ay bügü | Öğdülmiş ona: -—Nereden geliyorsun— diye sordu —arzun ve sözün nedir, ey hakîm, söyle — dedi. |
YUMUŞÇI CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HABERCİNİN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5962 | bu aydı mini ıdtı odgurmışa saŋa aydı kelgil maŋa bir tuşa | Haberci: — Beni buraya Odgurmış gönderdi; senin için, gelsin; onu bir göreyim, dedi. |
5963 | agır boldı köŋli yatur ınçıkın tegip tuş aŋar bir ay köŋli yakın | Artık ağırlaştı, bitkin bir hâlde yatıyor; ey gönülü yakın, gidip onu bir görün — dedi. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI YUMUŞÇIKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN HABERCİYE CEVABI | |
5964 | yanut birdi ögdülmiş aydı kele negü erse yigil baralım bile | Öğdülmiş cevap verdi: — Gel, bir şeyler ye, beraber gideriz—dedi. |
YUMUŞÇI CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HABERCİNİN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5965 | unamadı aydı kadaşıŋ halı yavuzrak ay bilgem köner teg yolı | Haberci bunu kabul etmedi ve: — Kardeşinin hâli çok ağırdır; ey bilginim, yolcu gibi görünüyor. |
5966 | men aşnu barayın seniŋdin oza sen akru udu kel ay kılkı tüze | Ben acele önceden gideyim; ey temiz kalpli insan, sen yavaşça arkadan gel — dedi. |
5967 | kapugdın yana evre yandı ive eŋip kaldı ögdülmiş elgin ova | Kapıdan tekrar koşarak geri döndü, Öğdülmiş ellerini ovuşturarak, şaşırmış bir hâlde kaldı. |
5968 | turup evke kirdi idi kadgulug sevinç kitti boldı sakınçı ulug | Kalkıp, derin kaygı içinde eve girdi; neşesi kaçtı, büyük bir yeise kapıldı. |
5969 | yatu kördi anca usı kelmedi tüni boldı yılca yitip bolmadı | Bir müddet yattı, baktı ki, uykusu gelmiyor; gecesi yıl kadar uzadı, bitmek bilmedi. |
5970 | közin yumdı erse udımak tilep usı uçtı bardı közindin yi rap | Uyumak arzusu ile gözlerini kapamak istedi, fakat gözünden uykusu uçup gitti. |
5971 | yana turdı anca bu oldurdıya sarıg taŋ ata keldi öŋdürdi ya | Tekrar kalkıp, bir parça oturdu; sarı tan atmağa başladı ve yayını kurdu. |
5972 | çiçeklikte sandvaç ünün sumlıdı üdiklig eşitti köŋül yalŋudı | Bahçede bülbül yabancı bir dilde bir şeyler söyledi; bunu duyan sevdâlının gönlü tutuştu. |
5973 | atın mindi bardı kadaşı tapa tegip kirdi tuştı elig yüz öpe | Atına bindi ve kardeşine doğru gitti, varıp girdi; el ve yüzünü öperek, onunla buluştu. |
5974 | kadaşını kördi uzatu yatur çögesin töşenmiş yiŋin yastanur | Kardeşine baktı, uzanarak yatmış; abasını döşenmiş ve başını yenine yaslamıştı. |
ÖGDÜLMİŞ SU’ALİ ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A SUÂLİ | |
5975 | ayıttı ne boldı özüŋ ay kadaş sini kördüm emdi köŋül boldı baş | Öğdülmiş:—Ey kardeş, sana ne oldu; seni böyle görünce, gönülüm yaralandı — dedi. |
ODGURMIŞ CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5976 | ayur ay kadaşım yolum köngelir ölüm tutgakı tuttı öz bargalır | Odgurmış cevap verdi: — Ey kardeşim, yolum göründü; ölüm öncüsü yakaladı, artık gitmek üzereyim, |
5677 | seniŋ bir yüzüleni köreyin tiyü saŋa tegdi emgek okıdım berü | Yüzünü bir defa daha göreyim diye seni buraya çağırdım; sana zahmet oldu — dedi. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
5978 | yanut birdi ögdülmiş aydı ay can tirig bolsa yalŋuk yorır ig togan | Öğdülmiş cevap verdi: —Ey canım, insan hayatta oldukça, acılara ve hastalığa mâruz kalabilir — dedi — |
5979 | yavuz kılma köŋlüŋ tiliŋni yıga yazukka kefaret bolur ig toga | Gönülüne fena şeyler getirme, böyle şeyler söyleme; ağrı ve hastalık günahlara kefaret olur. |
5980 | negü tir eşitgil biliglig sözi bilig ol kiterdeçi köŋül tozı | Bilgilinin sözü ne der, dinle; gönülün tozunu gideren bilgidir. |
5981 | yazukka kefaret ig ol kör saŋa yazuksuz kişi kim ayu bir maŋa | Senin için bu hastalık günahların kefaretidir; günahsız kim var, bana söyle. |
5982 | kişi iglese barça töklür yazuk yazuk tökse kutlur kişi ay toŋa | İnsan, hastalanırsa, onun bütün günahları dökülür; ey kahraman, günah dökülünce, insan kurtulur. |
5983 | kişi barça yazuk kılur az öküş yazuksuz kişi bu ajunda küsüş | Her insan az-çok günah işler; günahsız insan bu dünyada nâdirdir. |
5984 | igiŋ edgü bolga esen bolga sen yazukuŋ arıgay muyan bulga sen | Hastalığın iyileşecek ve sen de sıhhate kavuşacaksın; günahın temizlenecek ve sevaba nail olacaksın. |
5985 | nelük tilde körksüz yorıtur sen söz ölürüŋ ne bildiŋ aya köŋli tüz | Niçin böyle fena-fena sözler söylüyorsun; ey temiz kalpli insan, öleceğini neden anladın. |
ODGURMIŞ CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5986 | yanut birdi odgurmış aydı sebeb ölümüg tüşümde yaruk kıldı rab | Odgurmış cevap verdi: — Sebebi şudur, rabbim rüyamda bana ölümü gösterdi — dedi — |
5987 | tüşedim tüşümdin açıldı maŋa ölürüm ukuldı maŋa ay tonta | Rüya gördüm, rüyamda bu bana belli oldu ve öleceğim anlaşıldı, ey kahraman. |
5988 | bayat edgü isiz yorıtsa kaza yorıtur anı yatsa tünle uda | Tanrı, iyi veya kötü, kazasını bildirmek isterse, bunu gece yatarken, uykuda bildirir. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
5989 | yanut birdi ögdülmiş aydı bu söz yime edgü ermez aya köŋli tüz | Öğdülmiş cevap verdi: — Ey temiz kalpli insan, bu söz de iyi değildir — dedi —- |
5990 | ölür erse iglep kişi tegme ig kişi kalmagay erdi yirde tirig | İnsan her hastalıktan Ölse idi, yer yüzünde canlı kimse kalmazdı. |
5991 | tirig yalŋuk oglı igin igler ök kamug ig ölüm birle kesmez bu kök | Hayatta insan-oğlu her vakit hastalanabilir, fakat her hastalık bu kökü ölümle kesmez. |
5992 | tüşer ök kişi tüş udısa yatıp anı yörgüçiler yörer uz itip | insan yatıp, uyursa, rüya görür; ancak tâbirciler onu iyi bir şekilde yorabilir. |
LXXV. DOĞRULUĞA KARŞI DOĞRULUK VE İNSANLIĞA KARŞI İNSANLIK GÖSTERİLMESİNİ SÖYLER [KÖNİLİKKE KÖNİLİK KİŞİLİKKE KİŞİLİK KILMAKIN AYUR]
No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
5762 | bu bir türlügi ol takı birsini ayayın eşitgil aça men anu | Bu bir türlüsüdür; birini daha dinle, ben onu da sana izah edeyim. |
5763 | unıttıŋmu erki azu örtülüp bu iş ötrü tuttuŋ ne asgı körüp | Sen bir şeyi acaba unuttun mu, yoksa bu kapalımı kaldı; ne fayda umarak, bu işi yapmak istiyorsun. |
5764 | bilir sen ajunda bu ögdi öküş vefalıg kişike bolur ay küsüş | Bilirsin ki, dünyada vefalı insanlar çok takdir edilir ve alkışlanır, ey aziz insan. |
5765 | ajun boldı erse törü örıgdisi kişike kişilik bolur belgüsi | Dünya yaratılalı beri bir kanun ve âdet vardır ve bunun nişanesi de insanlara karşı insanlık göstermektir. |
5766 | kişi edgülükke kılur edgülük biriŋe yanutı kılur on ülüg | insan iyiliğe karşı iyilik yapar; hattâ bir iyiliğe on iyilik ile mukabele etmelidir. |
5767 | kimiŋ aslı bolsa atadın arıg anıŋdın kelir edgü ilke asıg | Kimin soyu babadan temiz ise, ondan memlekete iyilik ve fayda gelir. |
5768 | ana ogrılık suv alınsa yaşut ogul togsa andın bolur ilke yut | Eğer ana hırsızlık suyunu gizlice alır ve bundan bir oğul doğarsa, o memleket için bir âfet olur. |
5769 | baka kör sen emdi ilig edgüsin özüŋ buldı nimet yigü kedgüsin | Şimdi hükümdarın iyiliği için çalış, sen ondan, yiyecek, giyecek gibi, bir çok nimetler gördün. |
5770 | bu erdem bilig ya ukuşka kamug sebeb boldı ilig açıldı kapug | Bütün bu faziletlere, bilgi ve anlayış sahibi olmana hükümdar sebep oldu ve bu yüzden sana bütün kapılar açıldı. |
5771 | sini at ayag birle kıldı ulug saŋa edgülükke ol açtı kapug | O sana unvan ve rütbeler verdi, seni yükseltti; iyilik kapılarını o sana açtı. |
5772 | unıttıŋmu erki bu edgülerig yanut kılmagumu ay köŋli tirig | Bu iyilikleri, acaba unuttun mu; ey gönülü diri; bütün bunlara karşı hiç bir mukabelede bulunmamalı mı. |
5773 | sözledim men sözüg ay kadaş irilme serilme körıgül kılma baş | Ey kardeş, ben bir az sertçe konuştum; bana kızma, hiddetlenme ve gönlün kırılmasın. |
5774 | köni söz irig ol köŋülke açıg siŋürse anıŋ asgı birgey tatıg | Doğru söz sert olur ve gönüle acı gelir; bu sözün mânasını iyice ruhuna sindirirsen, faydası senin için tatlı olur. |
5775 | irig sözke buşma kalı tegse söz köni söz irig ol iriglenme öz | Eğer sana sert söz söyleyen olursa, buna kızma; doğru söz sert olur, sen buna karşı sertlik gösterme. |
5776 | muŋar meŋzetü keldi emdi sözüm eşitgil munı sen ay körklüg yüzüm | İmdi buna benzer bir sözüm var; ey güzel yüzlüm, onu dinle. |
5777 | köni söz açıg ol siŋürgil anı yarın asgı kelgey süçitgey sini | Doğru söz acıdır; onu hazmedebilirsen, yarın faydasını görürsün, o sana zevk verir. |
5778 | köni söz köŋülke kör açıg irig irig söz köni ol köni söz kanı | Doğru söz, bak, gönüle acı ve sert gelir; sert söz doğrudur; o doğru söz nerede. |
5779 | sen oglan kiçig erken öldi ataŋ bilig erdem üstep kızartmadıŋ eŋ | Sen henüz küçük iken, baban öldü; sen de bilgi ve fazilet kazanarak, saadete ermemiş idin. |
5780 | ilig aldı körgil igidti sini anın bolduŋ emdi kişiler sanı | Hükümdar seni aldı ve terbiye etti; bu sayede imdi sen insanlar sırasına girdin. |
5781 | bu kul küŋ at adgır bu yir suv kamug iligdin tegip açtı devlet kapug | Bu kul-câriye, at-aygır ve bütün bu yer-su hükümdardan geldi ve sana devlet kapısı açıldı. |
5782 | özüŋ buldı nimet kamug edgülük yadıldı atıŋ ilde bolduŋ külüg | Sen her türlü nîmet ve iyilikleri buldun; adın memlekette yayıldı ve sen de meşhur oldun. |
5783 | yararmu saŋa emdi yandru turup özüŋ yüz evürse yagı teg bolup | Şimdi bütün bunlara karşı kalkıp, düşman gibi, ondan yüz çevirmek sana yakışırını. |
5784 | tusulgu ödinde sen andın kaçıp örgin tursa sen kalga köŋli açıp | Onun için faydalı olabileceğin bir zamanda ondan kaçıp, uzaklaşırsan, onun gönlünü ıztırap içinde bırakmış olursun. |
5785 | saŋa kıldı ilig kamug edgülük yanutı kereksizmü yandru külüg | Hükümdar sana her türlü iyilikleri yapdı; ey şöhretli insan, buna mukabele etmek gerekmez mi. |
5786 | kişi körse ögse sini alkayu atırg barsa ilde vefalıg tiyü | İnsanlar gördükçe seni öğsünler, memlekette adın vefalı insan olarak yayılsın. |
5787 | negü tir eşitgil kişi edgüsi kişilik bolur çın kişi belgüsi | insanların iyisi ne der, dinle; gerçek insanların nişanesi insanlıktır. |
5788 | kişilik kıl ay er kişi bol ulug kişi mundag urdı kişilik yolug | Ey mert insan, insan ol ve bu vasfınla yüksel; insan insanlık yolunu böyle tarif etti. |
5789 | kişi bol kişike kişilik kılın kişi atı ögdi özüŋke alın | İnsan ol, insanlara karşı insanlık yap; insan vasfını kendin için en yüksek bir unvan olarak taşı. |
5790 | saŋa edgü kıldı ilig miŋ yanut ol edgü yanutı sen edgü anut | Hükümdar sana iyilik yaptı, sen de bu iyiliği iyilik ile karşılamağa çalış. |
5791 | yanutlug kişi ol kişi edgüsi budunda talusı kişi belgüsi | İyiliği karşılıksız bırakmayan kimse, insanların iyisi, halkın seçkini ve insanlık nişanesini taşıyandır. |
5792 | kiçig erdiŋ oglan biligsiz otun sini ol yöledi kopurdı kutun | Sen bilgisiz, değersiz, küçük bir çocuk idin; sana o destek oldu ve saadet içinde o seni yükseltti. |
5793 | yulug kıl aŋar emdi canıŋ teniŋ udıp yatma tün kün işin kıl anıŋ | Canını ve tenini şimdi ona feda et; uyuyup yatma, gece-gündüz onun hizmetinde bulun. |
5794 | ol edgü yanutı bu edgü anut saŋa ma bayat birge edgü yanut | O iyilik karşılığında bu iyilik hazır olsun; Tanrı sana da buna mukabil iyilik verir. |
5795 | negü tir eşitgil ay köŋli yakın kişilik kılıglı bagırsaklıkın | Kalbi yakın olan ve içten bağlılık ile insanlık yolunda yürüyen adam ne der, dinle. |
5796 | kimiŋ sen aşın yise sen kıl işin bagırsaklık artur halal yi aşın | Sen kimin ekmeğini yersen, onun işini gör; bağlılığını gittikçe arttır ve yediğin ekmek sana halâl olsun. |
5797 | tuz etmek hakını küdezip eren yitürmiş kişike yuluglar başın | İnsan olanlar tuz-ekmek hakkını gözeterek, bunu verene canlarını feda ederler. |
5798 | tilek bulduŋ arzu kamug edgü yol bu kün edgü birle aŋar sen tusul | Bütün dilek ve arzularını buldun ve iyi yola girdin, bugün sen de iyilikle ona faydalı ol. |
5799 | agı kedti harir özüŋ örtti öz sini yaŋsaguçı körüp kamdı köz | Sen sırma giydin ve vücûdunu ipekler ile örttün; hased edenlerin gözlen sana bakıp, kamaştı. |
5800 | sen emdi iligke kedür edgü at körüp sızsu düşman boyun egsü yat | Şimdi sen hükümdara iyi nâm kazandır; düşmanlar bunu görüp, sinsinler ve yabancılar boyun eğsinler. |
5801 | tümen arzu nimet yidiŋ inçlenip boyun yal bedüttüŋ buka teg kılıp | Sen huzur içinde bin türlü arzu ve nimetlere nail oldun; bir boğa gibi, boyun ve enseni kalınlaştırdın. |
5802 | bu küç tutgıl emdi ilig işiŋe du’a artsu edgü uzun yaşıŋa | Bu kuvveti şimdi hükümdarın hizmetine kullan; uzun ömürlü olması için, halk ona hayır-duâ etsin. |
5803 | ajun malı tirdiŋ özüŋ boldı bay kevel mindiŋ arkun yime tazı tay | Sen dünya malını topladın ve zenginleştin; her türlü arap atlarına, cins atlara ve taylara mâlik oldun. |
5804 | iligke yulug kılgıl işlet bu neŋ tilekleri bolsu kızıl kılsu eŋ | Bu malı kullan ve hükümdarın uğrunda onları feda et; onun arzulan yerine gelsin ve yüzü gülsün. |
5805 | ilig tahtka minsün bu kün inçrünüp yagısı yir öpsü yırak yinçrünüp | Hükümdar bugün huzur içinde tahtına çıksın; onun düşmanı uzaktan başını eğip, yer öpsün. |
5806 | uzun kıldı elgiŋ yorık kıldı söz sever sevmez erse saŋa açtı köz | O sana salâhiyet verdi ve emirlerinin dinlenmesini sağladı; dost düşman, her kes sana bakıyor. |
5807 | sen emdi du’a artur edgü adaş seniŋ bolsu devlet uzun bolsu yaş | Ey dostum, sen şimdi hayır-duânın artmasına bak; saadet ve huzur içinde uzun bir ömür sür. |
5808 | kişi aslı mundag kılur edgülük ol atı ajunda kalır meŋülük | Asıl insan böyle iyilik yapar ve onun adı dünyada ebedî kalır. |
5809 | idi yakşı aymış bu tazı tili kişi aslı bilgüke açmış yolı | Arapçada insanların aslını bilmeğe yol açan çok iyi bir söz vardır. |
5810 | kişi aslıŋa kör kılınçı tanuk kılınçı ne erse kör aslı ol ok | İnsanların aslına onun hareketi şâhiddir; hareketi nasıl ise, aslı da odur. |
5811 | kimiŋ aslı edgü kılınçı oŋay isiz aslıŋa kendü kılkı tanuk | Kiminin aslı iyi ise, onun hareketi aslına uygun olur; kötünün aslına onun kendi tavır ve hareketi delildir. |
5812 | ilig kılk evürse ay kılkı silig anı evre yandur ayu bir bilig | Ey temiz tabiatli insan, hükümdar tavır ve hareketini değiştirirse, onu tekrar doğru yola sevk et ve bilgi ile onu aydınlat. |
5813 | kamug edgülükke ilig boldı baş bu edgüg kodup sen özüŋ kılma taş | Bütün iyilikler hükümdar yanındadır; bu iyiliği bırakıp, sen bunun dışında kalma. |
5814 | kiŋeş kıldıŋ emdi inanıp maŋa özüm bilmişin barça aydım saŋa | Bana itimat ederek, benim ile istişarede bulundun, ben de bütün bildiklerimi söyledim. |
5815 | men aymışlarım hem özüŋ bilmişiŋ bakıp teŋleyü kör açılgay işiŋ | Benim söylediklerim ile kendi bildiklerini iyice mukayese eder ve dikkatle gözden geçirirsen, işin kolayca halledilir. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
3816 | sevindi kör ögdülmiş aydı kadaş bu yaŋlıg kerek ay kişilikke baş | Öğdülmiş sevindi ve: — Ey kardeş, büyük insan böyle olmalıdır — dedi — |
5817 | idi yakşı aydıŋ bu sözler bu kün yazıldı maŋa bu tügülmiş tügün | Bu sözleri bugün çok iyi söyledin; bu düğüm benim için çözülmüş oldu. |
5818 | maŋa örtüg erdi bu sözler nece kötürdüıig bu örtüg sen aydıŋ aça | Bütün bu söylediklerin benim için mechûl bulunuyordu; izahların ile bu örtüyü kaldırdın. |
5819 | özüm kodtı emdi bu arzu tilek bayat ok bolu birsü arka yölek | imdi ben bu arzumdan vaz geçtim, Tanrı bana destek ve yardımcı olsun. |
5820 | küdezsü idim tutsu köŋlüm tüze ne kılkım kılınçım könilik öze | Rabbim beni korusun, gönlümü temiz tutsun ve hareketlerimde, beni doğru yoldan ayırmasın. |
5821 | dua birle yarı basut kıl maŋa unıtma mini sen tutuzdum saŋa | Sen de duâ ederek, muvaffak olmam için bana yardımda bulun; beni unutma, kendimi sana teslim ettim. |
5822 | sözin kesti koptı adakın örü esenleşti atlandı keldi berü | Sözünü kesti ve ayağa kalktı, vedâlaştı ve atına binip, geri döndü. |
5823 | eviŋe kelip tüşti kirdi yorıp aş içgü yidi tındı anca serip | Evine gelip, atından indi ve yürüyerek içeri girdi; yemeğini yedi ve bir müddet istirahat etti. |
5824 | kodı ıdtı kesme yaruk yüz tudı kalık tul tonı kedti bilin badı | Gök dul elbisesini giydi ve belini bağladı; zülfünü dağıtıp, parlak yüzünü kapadı. |
5825 | yaşık yazdı bolgay örüglüg saçı tiyiŋ kiş öŋi tuttı dünya içi | Güneş örülmüş saçını çözmüş olacak, dünya içi sincap ve samur rengine büründü. |
5826 | töşek koldı yattı bir az inçrünüp udıdı bir anca süçig amrulup | Yatağını hazırlattı ve yatıp, bir az istirahat etti; bir müddet tatlı ve sakin bir uykuya daldı. |
5827 | odundı baka kördi kötrüp başın kalık kız küler teg yirişti tisin | Uyandı ve başını kaldırarak, yukarı baktı, gök yüzü kızların tebessümü gibi, dişlerini gösterdi. |
5828 | yaşık baş kötürdi yüz açtı yaŋı ajun bütrü tuttı örüŋ kuş öŋi | Güneş başını kaldırdı, tekrar yüzünü açtı; dünyanın her tarafı ak-kuş rengine girdi. |
5829 | turu keldi terkin kör ögdülmişe yunup taŋ namaz kıldı tattı aşa | Öğdülmiş acele yerinden kalktı; âbdest alıp, sabah namazını kıldı; bir az bir şeyler yedi. |
5830 | atın mindi bardı yana karşıka tüşüp kirdi ilig tapanı oka | Atına binip, tekrar saraya gitti; inip, doğruca hükümdarın yanına girdi. |
İLİG SU’ALİ ÖGDÜLMİŞKE | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ | |
5831 | ayıttı ilig andın odgurmışıg ayur inç esen barmu kılkı bışıg | Hükümdar ona Odgurmış'ı sordu ve: — O kâmil insanın sıhhati nasıldır, râhat mıdır — dedi — |
5832 | negü tir mini üşgürürmü du’an du’a ol bayattın belaka aman | Ne der, beni duada hatırlıyor mu; Tanrıya duâ sayesinde insan belâlardan aman bulur. |
5833 | du’a birle yalŋuk bulur edgülük du’a birle uçmak bulur meŋülük | İnsan duâ ile iyilik bulur, duâ ile ebedî cennete kavuşur. |
5834 | ajunda yok erse bu edgü du’a esiz yir kodı bargay erdi toga | Dünyada hayır-duâ bulunmasa idi, bu kötü dünya çoktan felâket çukuruna yıkılmış olurdu. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI İLİGKE | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
5835 | yanut birdi ögdülmiş aydı bu söz köni yarlıkadı bilig birle tüz | Öğdülmiş cevap verdi: —Hükümdarın bu sözü doğru, ilme ve akıla uygundur — dedi — |
5836 | kadaşım bu kün anda yalŋuzlukun du’a birle bizni kolur muŋlugun | Kardeşim bugün orada yalnızlık ve zaruret içinde, bize duâ etmekle meşguldür. |
5837 | biziŋde usalrak adın kim bolur yazuk biz kılurmız du’a ol kılur | Bizden daha gafil kim olabilir; günâhı biz işleriz, o ise, bizim için duâ eder. |
5838 | bu kün ol iligke bagırsaklıkın du’a tilde kesmez ne korali yakın | Bugün o hükümdara, muhabbet ve ihlâs ile, dâima duâ etmektedir. |
5839 | anıŋda bagırsak takı kim bolur özi kadgusın kodtı bizni kolur | Ondan daha merhametli kim olabilir; kendi derdini bırakmış, bizim için Tanrıdan mağfiret niyaz eder. |
5840 | biziŋde usalrak kim ol ay ilig yava boldı öd kün tegümez elig | Ey hükümdar, bizden daha gafil kim olabilir; ömrümüz boşuna geçti, ibâdete elimiz değmedi. |
5841 | özüg arzu nimet bile semritip erej birle avnur özümiz yatıp | Vücûdumuzu dünya heves ve nimetleri ile semirterek, yatıp, huzur içinde avunup duruyoruz. |
5842 | et öz ölgü ahır yigey kurt yılan ökünete adm yok çıkıp barsa can | Vücût nihayet ölecektir, onu kurtlar ve yılanlar yiyecektir; can çıkıp giderken, elde peşimanlıktan başka bir şeyimiz bulunmayacaktır. |
5843 | negü tir eşitgil ukuşlug sözi bu söz işke tutsa tap ol ay kozı | Akıllı insan ne der, dinle; ey kuzum, buna göre hareket edersen, bu söz sana yeter. |
5844 | et öz semrir erse yılan kurt anuk özüŋ sevnür erse keçigli konuk | Vücût semirirse, onu yiyecek kurtlar ve yılanlar hazırdır; kendi sevincine gelince, sen ancak konup-geçen bir yolcusun. |
5845 | tüşürç teg keçer bu tiriglik barır tiriglik keçerke keçer kün tanuk | Bu ömür rüyan gibi geçer-gider; hayatın geçeceğine her geçen gün delildir. - |
İLİG CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5846 | yanut birdi ilig ayur ay bügü neteg tutgu özni negü teg kügü | Hükümdar cevap verdi ve: — Ey hakîm, insan nasıl hareket etmeli ve kendisini nasıl korumalıdır — dedi — |
5847 | seniŋde bagırsak adın yok maŋa inanıp ışanur men emdi saŋa | Bana karşı senden daha bağlı bir kimse yoktur; ben imdi sana inanır ve itimat ederim. |
5848 | men emdi ev içre yatur men usal işim barça taştın ay bilgi tükel | Ben şimdi ev içinde gafil yatıyorum; ey kâmil insan, işlerim hep dışarıdadır. |
5849 | közüm.sen kulakım sen körgil eşit ne teŋsiz körünse körü ıdma it | Sen benim gözüm ve kulağımsın, sen gör ve işit; uygunsuz ne görürsen, onu öyle bırakma, düzelt. |
5850 | meniŋdin kerek bolsa yan basut maŋa ay kılayın ol işke men ot | Sana her hangi bir işte benim de yardımım icap ederse, bana söyle, ben o işe bir çâre bulayım. |
5851 | nü kılsun er at bir ikindi bile yava kılma mini sevincim tile | Hizmetkârların birbirleri ile olan münâsebetlerini yola koy; beni onlarla boş yere meşgul etme, ben de bir az nefes alayım. |
5852 | budundın yırak tutsu küçkey elig biligsiz isiz ölsü kalsu bilig | Zâlimin eli halk üzerinden uzak olsun; bilgisiz kötü insanlar ortadan kalksın, bilgili insanlar kalsın. |
5853 | bayusu budun hem itilsü ilim anıŋ şükri kılsu meniŋ bu tilim | Halk zenginleşsin ve memleketim düzene girsin; ben de bunlar için Tanrıya şükür ile meşgul olayım. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI İLİGKE | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
5854 | yanut birdi ögdülmiş aydı ay beg bayat birsü tevfik aya erde yig | Öğdülmiş cevap verdi: — Ey hükümdar, ey insanların iyisi, Tanrı sana tevfık ihsan etsin — dedi — |
5855 | tilekim bu ol kör kerekim bu ol aça birsü teŋri köni edgü yol | Arzum ve bana lâzım olan da budur; Tanrı doğruluk ve iyilik yolunu açık tutsun. |
5856 | erejlensü ilig tirilsü kutun maŋa tegsü emgek baş agrıg bütün | Hükümdar huzura kavuşsun ve saadet içinde yaşasın; bütün zahmet ve dertler bana gelsin. |
5857 | saŋa kıldım emdi özümni yulug sen incin tirilgil ay ilci ulug | İmdi kendimi sana feda ettim; ey ulu hükümdar, sen huzur içinde yaşa! |
5858 | bir ök hacçtim bar seniŋdin bu kün yorık kıl anı sen sevincin ögün | Senden bugün yalnız bir tek dileğim var, düşünerek ve içten duyarak, bu dileğimi kabul et. |
5859 | bilir sen kimi tutsa begler yakın kişi barça soŋdar anıŋ bar yokın | Bilirsin ki, beyler kimi kendilerine yakın tutarlarsa, insanlar dâima onun varım-yoğunu çekiştirirler. |
5860 | neçeme mini edgü tutsa özüŋ yoŋagçı yorıgasa tügülgey yüzüŋ | Sen bana ne kadar iyi gözle baksan bile, gammazların fitneleri seni benden soğutabilir. |
5861 | negü tir eşitgil toŋa alp erig bilip sözlemiş kör bu öt sav erig | Kahraman ve cesur insan ne der, dinle; bu öğüt ve nasihati o bilerek vermiştir. |
5862 | et ol bu kişi köŋli artar yıdır anı ked küdezgü ay kılkı kadir | İnsan kalbi ettendir, bozulur ve kokar; ey iradeli insan, onu çok iyi korumalıdır. |
5863 | neçe ked er erse yoŋag tıŋlamaz ozunçı ara kirse sernü umaz | Ne kadar olgun ve iftiralara kulak asmaz bir insan olsa bile, müfteri araya girince, itidalini muhafaza edemez. |
5864 | neçe ked beg erse ukuşlug odug yoŋagçı yakın bolsa tegrür yodug | Ne kadar akıllı ve uyanık bey olursa-olsun, kendisine yaklaşan gammazın zararından kurtulamaz. |
5865 | köŋül beg turur bu et öz kul esir ara sözke tumlır arala isir | Gönül beydir, bu vücut ise, kul ve esirdir; o kendisine söylenen sözlerden bâzan soğur, bâzan da ısınır. |
5866 | kişi tabcı tört ol karışma yagı biri küldürür bir kılur ün çogı | İnsanın tabiati birbirine muhalif ve düşman olan unsurlardan meydana gelir; biri güldürür, biri gürültü ve kavga çıkarır. |
5867 | biri ivse biri amulluk tiler biri külse biri sıgıtka ular | Biri acele ederse, biri sükûnet ister; biri gülerse, biri ağlamağa başlar. |
5868 | sevinçlig tidükte sakınç keldürür sakınçlıg tise bu sevinç küldürür | Sevinçli derken, endişeli oluverir; kederli derken, o sevinçle gülmeğe başlar. |
5869 | muŋar eymenür men ay ilig kutı yoŋaglı yorıgasa bu yalŋuk iti | Ey devletli hükümdar, benim çekindiğim şudur: insanların köpeği olan bu gammaz iftira ederse, |
5870 | agır bolga köŋlüŋ töŋülgey özüŋ yava boiga tapgum evürgey yüzüŋ | Canın sıkılır; sen ümidini keserek, benden yüz çevirirsin ve benim hizmetim de heder olur. |
5871 | tilekim bu ol hem ötügüm saŋa mini kim yorıgasa ayıtgıl maŋa | Senden dileğim ve ricam şudur: beni biri çekiştirirse, bunu önce bana sor. |
5872 | tüpiŋe tegü irte artuk ayıt negü belgürer erse kılgıl ivit | Sonuna kadar araştır ve iyice soruştur; neticede ne çıkarsa, ona göre karar ver. |
5873 | saŋa kim yoŋasa eşitgil sözin çının yalganm ked ayıt tüp tözin | Sana kim gammazlık ederse, sözünü dinle; fakat bunun doğru olup olmadığını, aslını-esâsını çok iyi araştır. |
5874 | idi yakşı aymış kişide burun sözüg tıŋla kılma köŋülde orun | insanların ilen geleni çok iyi söylemiştir: sözü dinle, fakat her söze gönlünde yer verme. |
5875 | takı munda yigrek ayur uş bu söz munı işke tutgıl aya edgü öz | Bundan daha güzel şöyle bir söz vardır; buna göre hareket et, ey iyi insan. |
5876 | sözüg barça tırtıla kerekini al kereksiz sözüg sen yana evre sal | Her sözü dinle, ancak lüzumlu olanı al; lüzumsuz olan sözleri orada bırak. |
5877 | eşitgil sözüg irte yalgan çınıg çınıg özke algıl kına yalganıg | Sözü dinle, doğru veya yalan olup-olmadığını araştır; doğruyu kabul et, yalanı cezalandır. |
5878 | bu yalgan kişi birle artar ajun köni çın kişi tut ay elgi uzun | Bu dünyayı yalancılar ifsad eder; ey memleketin hâkimi, doğru ve dürüst insanları kolla. |
İLİG CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5879 | yanut birdi ilig ayur ay kişi reva boldı hacet tilekiŋ tuşı | Hükümdar cevap verdi:—Ey hakikî insan, arzun, istediğin gibi, kabul edilmiştir — dedi — |
5880 | kişilik saŋa birdi erklig bayat köŋül til kılık hem köni boldı at | Kadir Tanrı sana insanlık verdi; gönülün, dilin, ahlâkın ve adın doğru oldu. |
5881 | seniŋdin kaçan kelge isiz yorık örüŋ süt bile kirdi edgü kılık | Senden ne vakit bir kötülük gelebilir; sen bu iyi ahlâkı ananın, ak sütü ile kazanmışsın. |
5882 | sini sözlegüçi kişiler maŋa yagı teg yagı ol ay bilgi kiŋe | Seni çekiştiren adamları ben kendi düşmanım bilirim, ey bilgili insan. |
5883 | kaçan tıŋlagay men olarnıŋ sözin apaŋ sözleseler öküş ya azın | ister çok, ister az söylesinler, ben onların sözüne hiç kulak asar mıyım. |
5884 | negü teg bolur ilde ilci ulug adıı masa edgü isizig kamug | iyi ve kötüyü birbirinden tefrik edemeyen bir kimse nasıl memleketin başına geçer ve onu idare eder. |
5885 | neteg beg bolur ol budun erkligi köni egrini adra tutmaz ögi | Doğru ile eğriyi ayırt edemeyen bir kimse nasıl bey ve halk üzerinde hâkim olur. |
5886 | kaçan yir ilin ol tünermiş küne sınamış kişig ol sınasa yana | Tecrübe edilmiş bir kimseyi tekrar-tekrar tecrübeye kalkışan o kara bahtlı insan nasıl bir devletin başına geçebilir. |
5887 | kalı arzu yir ol törü birgüçi köni yalganıg adra tutmaz tuçı | Doğru ile yalanı ayırt etmekten âciz olan bir hâkim işinde nasıl muvaffak olabilir. |
5888 | bayattın maŋa çın ‘ata sen bu kün seniŋdin yazıldı kamug berk tügün | Sen bugün bana Tanrının gerçek bir ihsanısın; bütün çetin düğümler senin sayende çözülmüştür. |
5889 | tapug kıldıŋ artuk bagırsaklıkın ötediŋ maŋa sen tuz etmek hakın | Sen bana büyük bir sadâkatle hizmet ettin ve yediğin tuz-ekmek hakkını ödedın. |
5890 | menindin kerek emdi edgü yanut saŋa tegse sen yi tiriglik anut | Senin geçinmen ve hizmetimde hazır bulunabilmen için, benim de şimdi sana buna karşılık ıyı bir mukabelede bulunmam lâzımdır. |
5891 | negü tir eşıtgil kişi edgüsi könilik bile halkka yadmış küsi | İnsanların iyisi olan ve halk arasında doğrulukla şöhret kazanan ne der, dinle. |
5892 | kişi edgüsi kim kişiler başı kişilik kılıglı kişike tuşı | İnsanların iyisi ve insanların başı başkalarına karşı her vakit insanca hareket eden kimsedir. |
5893 | kişike yanut kıl kişilik teŋi yanutlug üçün at urundı kişi | İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun; böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI İLİGKE | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
5894 | yanut birdi ögdülmiş aydı ilig erejlensü ilke yetürsü bilig | Ögdilmiş cevap verdi: — Hükümdar huzur içinde bulunsun ve memleketi bilgi ile idare etsin — dedi — |
5895 | bayat birsü iki ajun edgüsi ava kelsü arzu tilek umdusı | Tanrı ona her iki dünya nimetlerini ihsan etsin; bütün arzu, dilek ve umdukları eli altında bulunsun. |
5896 | bolu birsü evren origay evrülüp udu birsü ödlek tilekçe bolup | Devran onun olsun ve muradınca dönsün; zemâne onun arzu ve dileklerine uygun hareket etsin. |
5897 | ay köŋli köni kılkı alçak bütün tirig bol esen tur tirilgil kutun | Ey ihlâs sahibi, dürüst ve mütevazı hükümdar, sağ ol, sıhhatli yaşa ve saadet içinde ömür sür. |
5898 | maŋa tegdi sindin kamug edgülük agırlık ya baylık yigü kedgülük | Ben senden izzet ve ikram, servet, giyecek ve yiyecek, her türlü iyiliği gördüm. |
5899 | munu kur badım men tapugka katıg bayat birsü tevfik ay bilgi batıg | İşte ben hizmet etmek için gönülden niyet ettim; ey derin bilgili insan, Tanrı bana tevfik ihsan etsin. |
5900 | yana aydı ögdülmiş ilig kutı ajunka bayat yadtı edgü atı | Ögdilmiş devam etti: — Ey devletli hükümdar, Tanrı senin iyi adını dünyaya yaydı. |
5901 | at edgü tilegil bayat birdi kut kutug bulduŋ erse körçül edgü tut | Sen iyi ad dile, Tanrı sana saadet verdi; saadete erişince, gönlüne hâkim ol. |
5902 | tuçı beg bolayın tise belgülüg bu tört neŋ kerek ötrü tegse ülüg | Her vakit meşhur bir bey olarak kalmak için, Allah nasıp ederse, şu dört şey lâzımdır. |
5903 | biri til köni bolsa kavli bütün ikinci törü kılsa ilke kutun | Biri doğru sözlü olmak, ikincisi memlekette kanunu devletle tatbik etmek. |
5904 | üçünçi elig yazsa bolsa akı tegürse budunka bagırsaklıkı | Üçüncüsü açık elli ve cömert olmak, halka karşı şefkat göstermek. |
5905 | bu törtinç titimlig kerek bolsa alp yagı boynın egse işin kılsa yarp | Dördüncüsü düşmanına boyun eğdirmek ve memleket işlerini yapmak için, azimkar ve cesur olmak. |
5906 | kayu beg bu tört iş tükel kılmasa irüklük kirür ilke anda basa | Her hangi bir bey bu dört şeyi tam olarak yerine getirmezse, memleket inhitata doğru gider. |
5907 | bu ol emdi beglik köki yıldızı bu ol edgü begler yorıkı izi | Beyliğin kökü ve temeli işte budur; iyi beylik vasıflarına iyice sahip olan beylerin tuttukları ve tutacakları yol budur. |
5908 | yorık buzmagıl sen bu izce yorı bu erdi seniŋde ozakı kurı | Sen bu gidişi bozma, bu izden yürü; senden öncekiler bu mertebeye erişmişlerdi. |
5909 | kayu beg bu yol kodsa tutsa öŋin buzar beglikin ol alumaz oŋın | Hangi bey bu yolu bırakıp, başka bir yol tutarsa, o beyliğini bozar ve bu devletten nasibini alamaz. |
5910 | agır tut ay ilig bu üç türlügüg ayayın saŋa men maŋa tut ögüg | Ey hükümdar, şu üç türlü insana değer ver; sana söyleyeyim, iyice dinle. |
5911 | biri alp atım kurç yüreklig eren kılıç birle ilke tusulur tümen | Biri cesur, kahraman ve tunç yürekli yiğit insandır; o kılıcı ile, memlekete pek çok faydalı olur. |
5912 | ikinci bügü bilge ilci kişi kiŋeşke tusulur iter il işi | ikincisi hakîm ve âlim devlet adamıdır; bu insan istişare için faydalı olur ve memleket işini tanzim eder. |
5913 | üçünçi tetig uz bitigçi bolur kiriş hem çıkış bilse kaznak tolur | Üçüncüsü zeki ve mahir kâtiptir; devletin gelir ve giderinin hesabı iyi tutulursa, hazine dolar. |
5914 | seçe tut bularıg sen adra öŋi agırla açıngıl kör asgı teŋi | Sen bunları çok iyi seç ve başkalarından farklı muameleye tâbi tut; faydalı oldukları nisbette, onlara in'âm ve ihsanda bulun. |
5915 | turu itlü bargay kamug işleriŋ iliŋ arta bargay kiŋügey yiriŋ | Böylece bütün işlerin yavaş-yavaş düzene girer; ülken günden-güne genişler ve toprakların artar. |
5916 | atıŋ edgü bolgay çavıkgay özüŋ ajun budnı körmek tilegey yüzüŋ | Adın iyi olur ve sen şöhret bulursun, dünya halkı senin yüzünü görmeği arzular. |
5917 | yime yakşı aymış kişi bilgesi kişi ölse ölmez kör at edgüsi | Yine insanların âlimi çok güzel söylemiş: insan ölse bile, bu iyi ad ölmez. |
5918 | ne edgü bolur kör at edgü bolup ölüp barsa barmaz kör atı ölüp | Ne güzel, bak, adı iyi olunca, insan kendisi ölse .bile, nâmı ortadan kalkmıyor. |
5919 | tirig ti kim ölse kör edgü atın neçe yatsa oprap kara yir katın | iyi ad bırakmış olan bir kimse, her ne kadar kara toprak altında çürüse bile, sen onu diri bil. |
5920 | tiriglik tileme at edgü tile atıŋ edgü bolsa tirig sen küle | Sen hayat isteme, iyi ad iste; adın iyi olduğu müddetçe sen dirisin ve bununla iftihar edebilirsin. |
5921 | tiriglik kayu ol kör edgü kayu ayu bir maŋa sen ay bilge bügü | Hayat nedir ve iyilik nasıl olur; ey âlim hakîm, bunu bana izah et. |
5922 | bu edgü turur kör könilik çını tiriglik turur körse edgü anı | Bu iyilik, gerçekte, doğruluktur; buna iyice dikkat edersen, bu hayatın tâ kendisidir. |
5923 | kim edgü kılınç tutsa boldı tirig kim isiz kılık tutsa öldi tirig | Kim iyi hareket ederse, o diridir; kimin tabiatı kötü ise, o daha hayatta iken, ölmüş sayılır. |
5924 | keçer dünya keçmez bu edgü kılık bu edgü kılık birle edgü yorık | Bu dünya geçer, fakat iyi tabiat ve bu iyi tabiatin çizdiği iyi yol kalır. |
5925 | yayıg dünya sindin evürse yüzi kerek bolgu edgü turur ay kozı | Dönek dünya senden yüz çevirirse, ey kuzum, ondan senin beraberinde götüreceğin şey ancak yaptığın iyiliklerdir. |
5926 | avınma bu dünya bile ay ilig vefa kılgu ermez yetürgil bilig | Ey hükümdar, bu dünyaya güvenme; o sana vefa edecek değildir, bunu iyice bil. |
5927 | oyun sakışı ol bu dünya işi adakın tilese birür bu başı | Bu dünya işi bir oyuna benzer; ayağını istersen, o sana başını verir. |
5928 | oyunka katılma usa ay unur oyunka katılsa boyun baglanur | Ey kudretli insan, mümkün ise, onun oyununa düşme; bu tuzağa düşünce, insanın boynu bağlanır. |
5929 | körü barsa yakşı bitimiş bitig unıtma bu sözni ay könli tetig | Dikkat edersen, kitapta çok güzel yazılmış; ey uyanık kalpli insan, bu sözü unutma. |
5930 | bu dünya işi kör oyun ol oyun oyunka katılma nerek bu oyun | Bu dünya işi oyundur, oyun; oyuna katılma, oyunun ne lüzumu var. |
5931 | idiŋ yarlıgı kıl özüŋ kullukı kalı kılmasa sen anuk tut boyun | Tanrının emirlerini ve kendi kulluğunu yerine getir; eğer bunu yapmazsan, boynunun gitmesine hazırlan. |
5932 | munukı ay ilig özüm bilmişin ötündüm saŋa men için hem taşın | Ey hükümdar, gizli-âşikâr, bütün bildiklerimi işte sana arz ettim. |
5933 | sözüm tutsa tutgıl kalı tutmasa özüŋ körge seksiz maŋa bütmese | Sözümü tutarsan, tut; eğer bana inanmaz ve sözümü tutmazsan, neticesini, şüphesiz, bir gün kendin görürsün. |
İLİG CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5934 | aydı tevfik kolur men turup bayattın bu işke köŋül tüz urup | Hükümdar: — Ben gönlümü Tanrıya yönelterek, ondan bu iş için tevfik dilerim — dedi — |
5935 | tilese bayat birge yarı basut maŋa örtlür erse anı sen yarut | isterse, Tanrı yardım eder ve bana zahir olur; benim göremediğim şeyleri sen bana bildir. |
5936 | katıglan taşırtı kamug işke bak odug bol kulak köz yiti tut ma sak | Gayret et, dışarıdaki her işi idare et; uyanık ol, gözünü ve kulağımı keskin ve tetikte tut. |
5937 | küçüŋ yetmişin kıl inanma maŋa takı kalsa yarı kılayın saŋa | Gücün yettiği her şeyi kendin yap, bana bel bağlama; yapamadıkların kalırsa, ben sana yardım ederim. |
5938 | sözüg kesti ilig tilin tındı ol turup çıktı ögdülmiş akru amul | Hükümdar sözünü kesti ve sustu; Öğdülmiş kalkıp, yavaş ve sessizce huzurdan çıktı. |
5939 | atın mindi keldi eviŋe yana tüşüp kirdi evke suçuldı tona | Atına bindi ve evine dönüp geldi; atından inip, içeri girdi ve soyundu. |
5940 | kiçe yattı erte yana atlanıp turup karşıka kirdi attın inip | Gece yattı, sabah tekrar atma binip, saraya geldi ve inip, içeri girdi. |
5941 | katıglandı ögdülmiş anda naru kamug işni kıldı adakın örü | Öğdülmiş bundan böyle gayretle işe sarıldı; durup-dinlenmeden, bu işler ile meşgul oldu. |
5942 | budun inçke tegdi itildi ajun erejlendi ilig avındı özün | Halk huzura kavuştu, dünya düzene girdi; hükümdar rahatladı ve memnun oldu. |
5943 | eli toldı edgü du‘â birle söz atı kaldı meŋü bolup yitgüsüz | Memleketi hayır-duâ ile medh u senaya büründü; adı ebedîleşti; ve unutulmaz oldu. |
5944 | ne edgü turur kör bu edgü törü törü birle beglik turur ol örü | Bak, bu iyi kanun ne kadar güzel bir şeydir; beylik kanun ile ayakta durur. |
5945 | bu yaŋlıg beg erse budun başçısı meŋilig bolur budnı il barçası | Halkın başında böyle bir bey bulunursa, halk ve memleket dâima rahata kavuşur. |
5946 | budun ma muti' bolsa kılkı köni anın ötrü begler yarutur küni | Halk da mutî ve dürüst insanlardan mürekkep olursa, beyler bu sayede saadete kavuşurlar. |
5947 | bu begler bayattın musallat turur budun edgü bolsa beg edgü bolur | Bu beyler hâkimiyetlerini Tanrıdan alırlar; halk iyi olursa, bey de iyi olur. |
5948 | isiz kılsa budnı beg isiz kılur isizke isiz kılsa ötrü tılur | Halk kötülük yaparsa, bey de kötülük yapar; kötülere ancak kötülük yapmak suretiyle mâni olunabilir. |
5949 | yorık tüzse budnı begi kılk tüzer kılık tüzse begler tüzün il süzer | Halk tavrını düzeltirse, bey de tabiatini düzeltir; beyler tabiatlerini düzeltirlerse, temiz kalpli insanlar memleketi her türlü kötülüklerden temizlerler. |
5950 | bir anca yime keçti ödlek kün ay ajun körki keldi budun boldı bay | Zaman, aylar ve günler bir müddet bu minval üzere geçti; dünya güzelliğini buldu ve halk zengin oldu. |
5951 | tuman toz andı açıldı taŋuk tüzüldi süzüldi kamug bulganuk | Toz, duman ortadan kalktı, ruhlar inşiraha kavuştu; her türlü bulanık işler süzüldü ve düzene girdi. |
5952 | şükür kıldı ilig bayatka yana telim ögdi birle okıdı sena | Hükümdar tekrar Tanrıya şükür etti; ona çok hamd ve senada bulundu. |
LXXIV. ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E TAVSİYEDE BULUNDUĞUNU SÖYLER [ODGURMIŞ ÖGDÜLMİŞKE KİŊEŞ BİRMİŞİN AYUR]
No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
5721 | yanut birdi odgurmış aydı kadaş eşitgil sözümni ay köŋli tudaş | Odgurmış cevap verdi ve: — Ey kardeş, sözümü dinle; ey gönlü gönülüme uyan—dedi — |
5722 | idi edgü niyyetni kılmış özüŋ bayat birsü tevfik yarutsu közüŋ | Sen çok iyi niyet etmişsin, Tanrı seni muvaffak ve mes'ûd etsin. |
5723 | bir ök türlüg ermez bu işke bilig büte türlüg iş bar tegürgü elig | Bu iş için tek bir bilgi kâfi değildir; bunun için dünyada yapılacak pek çok iş vardır. |
5724 | olarda biri bu ayayın eşit yaragı körüp bil sen ötrü iş it | Onlardan biri şudur, dinle, sana söyleyeyim; muvafık görürsen, düşün ve ona göre hareket et. |
5725 | bu kün anda turmak saŋa edgürek yana munda turmak maŋa edgürek | Bugün orada bulunmak senin için dana iyidir; burada durmak da benim için daha iyidir. |
5726 | seniŋdin bu kün ilke asgı öküş buzulsa asıg bolga kargış söküş | Memleket bugün senden çok istifâde görmektedir; bu faydaya halel gelirse, yerini lanet ve bed-duâ alır. |
5727 | ilig kıldı ilke kör elgiŋ uzun kılur sen kamug edgü atıŋ tüzün | Hükümdar sana memleket işlerinde salâhiyet verdi; sen iyiliklerin ve halım, selîm varlığın ile tanınmışsın. |
5728 | budun inçke tegdi itildi ili du’a birle tınmaz raiyyet tili | Halk huzura kavuştu ve memleket işleri düzene girdi; halk durmadan sana hayır-duâ etmektedir. |
5729 | negü tir eşitgil tusulur kişi tusulur kişi ol kişide başı | Başkalarına faydalı olan kimse ne der, dinle; başkalarına faydalı olan insan insanların başıdır. |
5730 | kişiler ara kör kişi ol bolur anıŋdın kişiler asıglar bulur | İnsanlar arasında insan olan kimse, başkalarına faydası dokunan kimsedir. |
5731 | asıgsız kişiler kişide tun asıglıg kişi asgı ilke tolur | Başkalarına faydası dokunmayan kimseler insanların menfurudur; faydalı insandan bütün memleket istifâde eder. |
5732 | njyet edgü kılsa koŋülde kişi ajunda tilek teg itildi işi | İnsan gönlünde iyi niyet besleyerek hareket ederse, o dünyada istediği her işte muvaffak olur. |
5733 | niyet edgü kılganka edgü bolur neçe kılmasa ol muyanın bulur | İyi niyetle hareket eden insan her vakit iyilik görür; niyetini tahakkuk ettiremese bile, bunun ecrini bulur. |
5734 | iminlik törü ilke inçlig turur ilig budnı sindin sevinçlig turur | Emniyet ve kanun memleketin huzurunu te'mîn eder; gerek hükümdar, gerek halk senden memnundurlar. |
5735 | törü öŋdi edgü uruldı tükel isiz yitti ilde kodup hile al | Her tarafta iyi kanun ve idare hâkim oldu; kötüler hiyle ve sahtekârlıklarını terk edip, ortadan kayboldular. |
5736 | bulaŋ kodup sen berü kelse sen ol işler buzulgay ökünç bulga sen | Sen bunları bırakıp, buraya gelirsen, bütün bu işler bozulur ve sen de peşiman olursun. |
5737 | yana tegşürülgey bu örtgdi törü buzuiga iliŋ kalmagay bir örü | Bu kanun ve nizam yine değiştirilir, memleket bozulur ve yaptıklarından hiç bir eser kalmaz. |
5738 | seniŋ ornuŋka bir isiz ornagay budunug ulıtgay bir inç ıdmagay | Senin yerine bir kötüsü geçer ve hiç kimseye rahat ve huzur yüzü göstermez. |
5739 | isiz yolka tartgay iligni isiz isizler işini tüzüp kodga iz | Kötü insan hükümdarı da kötülüğe sevk eder, kötülere hizmet eder ve böylelikle kötü bir iz bırakır. |
5740 | seniŋdin ayıtgay munı bir bayat bayat aytıgı bar yime edgü at | Bir olan Tanrı bunu sana soracaktır; Tanrı hesap soracaktır, bundan başka iyi bir ad bırakmak da vardır. |
5741 | isiz kılmagu hem törü urmagu isiz kılguçıka bolu birmegü | Kötülük yapmamalı, kötü kanun vaz' etmemeli ve kötülük yapanlara da uymamalıdır. |
5742 | negü tir eşit kükı köŋ i köni saŋa ötledi kör unıtma munı | Tabiati ve gönlü doğru olan insan ne der, dinle; bu senin için bir nasihattir, dikkat et ve bunu unutma. |
5743 | isizke katılma törü urma sen isiz kılguçıka bolu birme sen | Kötüye katılma ve kötü nizam kurma; kötülük yapana da müsamaha gösterme. |
5744 | özüŋ edgülük kıl törü edgü ur tiril iki ajun isiz körme sen | Sen iyilik yap, iyi nizam kur; her iki dünyada da kötülük görmeden, yaşa. |
5745 | bayat birdi tevfik saŋa edgüke kamug edgülükke sunup teggüke | Tanrı sana, iyilik yapmak ve her türlü iyiliklere erişebilmek için, tevfikini refik etmiştir. |
5746 | negüke buzar sen bu edgülerig saŋa yası teggey ay köŋli tirig | Bu iyilikleri niçin bozarsın, ey gönülü diri, bunun sana zararı dokunur. |
5747 | il asgın buzup sen öz asgıŋ kodup ne edgü tiler sen bu yirke udup | Memleket menfaatini tehlikeye düşürerek ve kendi menfaatini de bırakarak, buraya gelmekten ne gibi bir fayda umuyorsun. |
5748 | maŋa munda yigrek tidüki özüm ayayın saŋa men ay körklüg yüzüm | Benim için burasının daha iyi olduğunu sana anlatayım, ey güzel yüzlüm. |
5749 | özüm dünya devlet bolup körmedi tilek arzularka köŋül birmedi | Ben şahsan dünya ve devletin ne olduğunu görmedim, dilek ve arzulara da gönül vermedim. |
5750 | budun birle katlıp yorık tüzmedim ya begler bile men kılık bilmedim | Halk ile karışarak, hareketlerimi onlara uydurmamış olduğum gibi, beylerin maiyetinde yaşamanın usûl ve âdabını da öğrenmedim. |
5751 | özüm körmedi bu ajun malını ya edgü isiz bu kişi halını | Ben bu dünya malını görmediğim gibi, iyi veya kötü, bu insanların hâline de vâkıf değilim. |
5752 | bu halıg bilirde naru barsa men idi artak erdi tapug kod sa men | Bu durumu bile-bile ben oraya gider ve ibâdeti bırakırsam, çok fena bir iş yapmış olurum. |
5753 | kişi körmedük bolsa altun kümüş körüp bulsa kılkı kılur miŋ söküş | Altın ve gümüş görmemiş olan bir kimse bunları bulursa, onun tabiatı değişir ve kendi üzerine bin bir lanet çeker. |
5754 | negü tir eşit emdi şartlar başı ajun tezginigli hıtay arkışı | Şimdi dinle, tüccarlar ve dünyayı dolaşan Hıtay kervanları başı ne der. |
5755 | çıgayın tirilse kişi neŋsizin bayusa kodur ol kılınç edgüsin | Fakir ve zaruret içinde yaşayan bir kimse zenginleşirse, bütün iyi hareketlerini terk eder. |
5756 | çıgay bay bolup ol bayusa kalı anıŋdın kiter terk könilik yolı | Eğer bir fakir kimse servete kavuşursa ve zenginleşirse, doğruluk yolundan çabucak ayrılır. |
5757 | bu kut bulmaduk er kalı bulsa kut baru kılkı artar kılur ilke yut | Devleti görmemiş olan bir kimse saadete kavuşursa, onun tabiatı gittikçe bozulur ve memlekete felâket getirir. |
5758 | elig bulmaduk bulsa ilke elig uzatur budunka elig hem tilig | idarede bulunmamış bir kimse memleketin idaresini eline alırsa, hem eli hem de dili ile halka zulüm eder. |
5759 | sen emdi tükel dünya devlet yidiŋ köŋül bastıŋ arzu hava bekledi rig | Sen imdi dünya ve devletin her çeşidini elde ettin; gönlüne hâkim olarak, heva ve hevesine mâni oldun. |
5760 | közüŋ todtı köŋlüŋ yime amrulup yorır sen ilig birle edgü bolup | Gözün tok ve gönlün de huzur içinde, hükümdar ile birlikte, iyi yolda yürüyorsun. |
5761 | bu barça bayat fazlı erdi saŋa kamug edgülük birdi kızdı eŋe | Bunların hepsi sana Tanrının bir fazlıdır, o sana her türlü iyiliği vermiş ve seni sevindirmiştir. |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popüler Başlıklar
-
BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi ...
-
Mısra (Kutadgu Bilig) Tercüme (Türkiye Türkçesi) ...
-
No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi 955 ilig bir kün ay toldını ündedi orun birdi oldur tiyü imledi Hükümdar bir gün Ay...
C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]
Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...