XIII. AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDAR KÜN-TOĞDI HİZMETİNE GELDİĞİNİ SÖYLER [AY TOLDI KÜN TOGDI İLİG TAPUGINGA KELMİŞİN AYUR]

No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi
462 bir ay toldı atlıg er erdi tetig
eşitti bu çavıg itindi itig
Ay-Toldı adında zeki bir adam vardı; ki hükümdarın bu şöhretini işitti ve ona gitmek üzere hazırlıklarını yaptı.
463 yigit erdi oglan kılınçı amul
ukuşlug biliglig hem öglüg köngül
Sakin tabiatli, akıllı, bilgili, zeki ve iyi gönüllü genç bir delikanlı idi.
464 yüzi körklüg erdi körüp köz kamar
sözi yumşak erdi tili tüz tamar
Yüzü, bakınca, göz kamaştıracak kadar güzel idi; sözü sert değildi, fakat doğru söylerdi.
465 kamug türlüg erdem tükel ögrenip
yonr erdi erdem eligke alıp
Her türlü fazileti tam olarak öğrenmiş idi; hiç bir zaman fazileti elden bırakmazdı.
466 özirtge bakıp aydı men me bu kün
tümen erdemim birle ilde burun
Bir gün kendisine bakarak, şöyle dedi:—Ben de bugün, sayısız faziletlerim ile, memlekette ileri gelenlerdenim.
467 negüke yorır men bu yirde kurug
iligke barayın kılayın tapug
Burada niçin boşuna vakit geçiriyorum; hükümdarın yanına gideyim ve onun hizmetine gireyim.
468 iligke tusulsun bu erdemlerim
açınsun mening kitsü emgeklerim
Hükümdara bu faziletlerimin faydası dokunsun; o bana ihsanda bulunsun, benim de üzüntülerim sona ersin.
469 ukuşlug biliglig beg ermiş amul
tiler ermiş erdem idilerin ol
O akıllı, bilgili, yumuşak huylu bir bey imiş ve faziletli insanları ararmış.
470 ukuş kadrini hem ukuşlug
bilir bilig satsa bilge biliglig alır
Aklın kıymetini yine akıllı bilir; âlimin sattığı bilgiyi de bilgili alır.
471 sözin aydı şa’ir mungar mengzetü
tili lafzı birle angar yangzatu
Şâirin söylemiş olduğu şu söz de bu mealdedir ve aynı fikri ifâde eder:
472 bilig kıymetini biliglig bilir
ukuşka agırlık biligdin kelir
Bilginin kıymetini bilgili bilir, akla hürmet bilgiden gelir.
473 negü bilge tilve bilig kadrini
bilig kayda bulsa biliglig alır
Bilginin kıymetini deli nereden bilecek; bilgiyi, nerede bulursa, bilgili alır.
474 özinge kerekin itindi itig
iligke yüz urdı bu bilge tetig
Bu Ay-Toldı böylece atını, esvabını ve silâhını hazırladı : — Onun hizmetine doğru yola çıkayım— dedi.
475 bu ay toldı itti kör at ton tolum
ayur köndüreyin tapugka yolum
Bu âlim ve zeki insan lüzumlu hazırlıklarını tamamladı ve hükümdara doğru yöneldi.
476 yana aydı mundın barur men turup
ilig tapgınga bu özüm yüz urup
Bir de düşündü : — Hükümdarın hizmetine girmek üzere buradan kalkıp, gidiyorum.
477 gariblık yirinde kerek bolga neng
bu elgim tarusa sarıg kılga eng
Gurbet elde insana mal lâzım olur; elim daralırsa, bu benim yüzümü sarartır.
478 idi ked katıg bu gariblık işi
gariblıkta yanglur talu er başı
Bu gurbet hâli insana çok ağır gelir, gurbette çok meziyetli insanlar dahi ne yapacaklarını şaşırırlar.
479 siziksiz kerek bolga altun kümüş
özüm işleteyin tise men öküş
Kendime bir muhit edinebilmem için, bana, şüphesiz, çok altın ve gümüş lâzım olacak.
480 negü tir eşit emdi bilgi terkiz
sözin yangzatur körse kızgu mengiz
Dinle, şimdi bilgisi deryalar gibi derin olan ne der; dikkat edersen, hayatından memnun insan bu sözü buna benzetir.
481 kim erse tapugka kireyin tise
iki neng kerek bil söz aydım kese
Hizmete girmek isteyen kimse için, hiç şüphesiz, şu iki şey elzemdir.
482 tiriglik kerek bir tuçı igsizin
tapmsa kıyıksız yarutsa yüzin
Doğruluk ile hizmet edip, yüzünü ağartmak için, insana lâzım olan şeylerden biri, hastalıksız geçen hayattır.
483 takı bir sav altun kerek ay tetig
anı işletip itse özke itig
Ey zeki insan, bunlardan biri de, yerinde kullanmak ve sarf etmek için elde bulunması icap eden som altındır.
484 aningda básala yarar bu tapug
munı bilse bolmaz bu beklig kapug
Hizmet ancak o zaman bir işe yarar t insan bunu bilirse, bu kapı ona kilitli kalmaz.
485 kötürdi sav altun kümüş neng tavar
ayur öz mungadsa manga bu yarar
Ay-Toldı : — Başım darda kalırsa, bana lâzım olur — diye, yanına som altın; gümüş, eşya ve mal aldı.
486 evindin turup çıktı keldi berü
bir anca yorıyu bir anca turu
Kalkıp, evinden çıktı; kâh yürüyüp, kâh konaklayarak, yoluna devam etti.
487 kelip tegdi ilig turur orduka
ögi köngli kolmış tilek arzuka
Nihayet hükümdarın bulunduğu şehre vâsıl oldu, can ve gönülden istediği arzusuna kavuştu.
488 kirip kend içinde tiledi tüşün
tüşün bulmadı kör tarudı ajun
Şehrin içine girip, inecek bir yer aradı; arayıp-bulamayınca da dünya ona dar geldi.
489 mungadtı muyanlıkta tüşti barıp
kiçe yattı anda tünedi serip
Canı sıkıldı; nihayet gidip, bir imarethaneye indi ve orada yatarak, sabırla geceyi geçirdi.
490 negü tir eşitgil ukuşlug bilip
sanga sözledi söz biligdin alıp
Dinle, şimdi akıllı ne der; bu sözü sana bilerek ve bilgiden elde ederek söylemiştir.
491 idi ters bolur kör bilişmez kişi
kalın yat ara kirse yalnguz başı
Yalnız başına yabancı bir kalabalık arasına giren ve tanıdığı olmayan insanın hâli çok fena olur.
492 idi sarp bolur bu yangı kelgüçi
bilişi yok erse mungadsa tuçı
Tanıdığı olmayan kimse, yabancı bir yerde dâima can sıkıntısı içinde kalır ve çok güç bir duruma düşer.
493 bilişmez kişiler karagu sanı
karagu yorık yazsa sökme anı
Tanıdığı olmayan insan kör gibidir; kör yolunu şaşırırsa, onu ayıplama.
494 kişi kirmedük ilke kirse kalı
kelin teg bolur er agın teg tili
İnsan bilmediği bir memlekete girince, gelin gibi olur ve dili tutulur.
495 yatıg yarlıkagıl içür bir yigü
ümeg edgü tutgıl ay bilge bügü
Yabancının kusurunu bağışla, onu yedir ve içir; ey âlim hakîm, misafire iyi muamele et.
496 yatıg edgü tutsa yarur er közi
ümeg edgü tutsa yadıldı sözi
Yabancıya karşı iyi davranan kimsenin yüzü güler; misafire iyi muamele edenin şöhreti yayılır.
497 kişike kerek tegme yirde biliş
biliş birle itlür kamug türlüg iş
insana her yerde tanıdık lâzımdır; her türlü iş tanıdık vâsıtası ile yoluna girer.
498 bu ay toldı anca yorıdı bu yang
gariblık sakınçı sarıg kıldı eng
Ay-Toldı bir müddet böyle vakit geçirdi; gariplik içinde düşüne düşüne yüzü sarardı.
499 bilişti yime ol kişiler bile
otag tuttı özke yarudı küle
O da nihayet bâzı kimseler ile tanıştı; kendisine bir oda tuttu ve yüzü gülmeğe başladı.
500 yime tuttı iş tuş yakın kıldı öz
ulugka kiçigke açuk tuttı yüz
Eş, dost edindi, onlara yaklaştı; büyüğe ve küçüğe güler yüz gösterdi.
501 bu ay toldi özke kör itti işig
adaştı kingeşti bir atlıg kişig
Ay-Toldı bir gün ileri-gelen biri ile ahbap oldu; onu dost edindi ve işlerini o na danıştı.
502 adaş tuttı ay toldı edgü kişi
küsemiş atı erdi edgü işi
Ay-Toldı'nın bu dostunun adı Küsemiş idi; insanlara iyilik etmeği kendisine iş edinmişti.
503 angar açtı ay toldı köngli sözi
ne ermiş tileki kim ermiş özi
Ay-Toldı ona sırrını açtı, kendisinin kim ve dileğinin ne olduğunu söyledi.
504 yirindin bu ilke nelük kelmişin
ayu birdi barça özi bilmişin
Memleketinden kalkıp, buraya niçin geldiğini, kendisinin neler bildiğini, hepsini ona anlattı.
505 iligke yakın haş hacib erdi bir
ayı ersig ilig bile sözke sır
Hükümdara yakın bir has hâcib var idi; çok merd bir insandı ve hükümdarın mahrem-i esrarı idi.
506 küsemiş angar bardı bir kün turup
sözin sözledi sözke ul tüp urup
Küsemiş bir gün kalkıp, ona gitti ve münâsip bir giriş yaparak, meseleden bahsetti.
507 ayıttı bu hacib sözin yetrürek
tileki ne ermiş takı bütrürek
Bu hâcib onun sözünü dikkatle dinledi ve ahbabının ne istediğini iyice soruşturdu.
508 küsemiş ayu birdi barça sözin
ne erdi tileki kim ermiş özin
Küsemiş onun bütün söylediklerini, dileğinin ne ve kendisinin kim olduğunu bir-bir anlattı.
HACİB CEVABI KÜSEMİŞKE HÂCİBİN KÜSEMİŞ'E CEVABI
509 hacib aydı aşnu manga kelsüni
köreyin anı men mini körsüni
Hâcib:—Önce o bana gelsin; ben onu bir göreyim, o da beni görsün — dedi.
510 yana ukturayın iligke bu söz
kayu kün körüngü kaçan kelgü öz
Sonra ben bu meseleyi hükümdara arzedeyim; ne vakit geleceği ve hangi gün huzura çıkacağı tâyin edilsin.
KÜSEMİŞ SÖZİ AY TOLDIKA KÜSEMİŞ'İN AY-TOLDI'YA SÖZÜ
511 küsemiş turup çıktı andın yana
kelip aydı ay toldı togdı küne
Küsemiş oradan kalkıp, dışarı çıktı ve gelip. : —Ey Ay-Toldı, sana gün doğdu — dedi —
512 yon bar biliş emdi hacib bile
tileking negü erse andın tile
Sen şimdi hâcibin yanına gidip, onunla tanış, dileğin ne ise, kendisinden iste.
513 sini körsü bilsü eşitsü sözüng
tileking ne erse tilin ay özüng
Seni görsün, tanısın, sözünü dinlesin; ne istediğini sen ona kendin bildir.
514 artlar sözledim men sözüngni nece
takı minde yigrek sen aygıl aça
Her ne kadar ben ona senin söylediklerini anlattım ise de, kendin bunu benden daha iyi izah eder ve anlatırsın.
515 idi yakşı aymış tili köngli tüz
körü barsa yetrü köni ök bu söz
İçi-dışı bir olan insan çok yerinde söylemiş; iyice dikkat edilirse, bu söz pek doğrudur;
516 kişi sözler ök kör kişining sözi
kişide bagırsak öz işke özi
Bir kimsenin arzusunu anlatmağa bir başkası da tavassut edebilir, fakat insanın kendisi kendi işine başkasından daha yakındır.
517 neçe ked kişi bolsa özke yakın
özinde bagırsak bolurmu sakın
Ne kadar iyi ve yakın bir insan olursa-olsun, düşün, insana başkası kendisinden daha candan olabilir mi.
518 bagırsak tilese özüngke özüng
özüngde bagırsak yok ol kes sözüng
Eğer kendine candan bağlı birini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
519 tonın kedti ay toldı turdı örü
küsemiş bile çıktı bardı naru
Ay-Toldı yerinden kalktı ve elbisesini giydi; çıkıp, Küsemiş ile birlikte oraya gitti.
520 kapugka tegip tüşti kirdi yorıp
körü aldı hacib kişisi kelip
Kapıya gelip, attan indiler ve yürüyerek, içeri girdiler; hâcibin adamı gelip, onları karşıladı.
521 küsemiş kirip tuştı yandru çıkıp
alıp kirdi hacib tapanı okıp
Küsemiş içeri girip, hâcib ile görüştü; sonra çıkıp, onu alarak, hâcibin yanına götürdü.
522 körü aldı hacib orun birdi tör
isig sözledi söz tilin yakşı kör
Hâcib karşıladı ve baş-köşede ona yer gösterdi; güzel ve samimî sözler söyledi.
HACİB SU’ALİ AY TOLDIKA HÂCİBİN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
523 ayıttı hacib emdi könglüng neteg
kelip kayda tüştüng ne ornung neteg
Hâcib sordu : — Nasılsın, gönlün hoş mu; burada nereye indin, yerin nasıl?
524 bilişing ne barmu adaş ya kadaş
körügli ne barmu yigü içgü aş
Akraban, dostun veya tanıdığın var mı; yiyeceğin, içeceğin ve bakanın var mı?
525 yana ma ayıttı tileking ne ol
negü iş kılur sen kereking ne ol
Yine tekrar sordu : — Dileğin nedir; ne iş yaparsın, bir şeye ihtiyâcın var mı ?
AY TOLDI CEVABI HACİBKA AY-TOLDI'NIN HÂCİBE CEVABI
526 bu ay toldı aydı ay hacib kutı
eşittim bu kün togdı ilig atı
Ay-Toldı cevap verdi:-— Ey devletli hâcip, ben bu hükümdar Kün-Toğdı'nın adını duydum.
527 eşittim yıraktm anıng çavını
biligin ukuşın silig savını
Uzaktan onun şöhretini, bilgisini, aklını ve mülayim sözler ile gönül aldığını işittim.
528 özüm arzuladı anıng tapgınga
tapıngalı keldim anıng kapgınga
Ona hizmet etmeği arzuladım, kapısında hizmet için buraya geldim.
529 tilek bu iligke tapınsa özüm
yarag körse hacib ötünse sözüm
Dileğim hükümdara hizmet etmektir; hâcib münâsip görürse, sözlerimin hükümdara arz edilmesini rica ederim.
530 körüp sevdi hacib bu ay toldını
tilinde yorıttı kamug ögdini
Hâcib bu Ay-Toldı'yi gördü ve sevdi; onu çok medih ve sena etti.
531 yüzi körki kılkı kılınçı özi
kamug yakşı kördi tili uz sözi
Yüzünü, kıyafetini, tavır ve hareketini, şahsını, sözünü, konuşmasını, hepsini iyi ve güzel buldu.
532 idi sevdi könglün an i topladı
ilig topgınga bu yaragay tidi
Onu çok ve gönülden sevdi, Leğendi; onu hükümdarın hizmetine lâyık gördü.
533 negü tir eşitgil sevitmiş kişi
sevitse kişi kör mün erdem başı
Dinle, kendisini sevdiren insan ne der; insan kendisini sevdirirse, onun kusuru en büyük fazilet telâkki edilir.
534 kimi sevse caybı kör erdem bolur
kimi sevmese erdem öktem bolur
insan kimi severse, onun kusuru fazilet olur; kimi sevmezse, onun fazileti kusur görünür.
535 bu sözke tanukı munu keldi söz
okıgıl munı sen aya edgü öz
Şu söz buna şahit olarak gelmiştir; ey iyi insan, sen bunu oku.
536 köngül kimni sevse mün erdem bolur
kamug tetrüsi ong kokuzı tolur
Gönül kimi severse, onun kusuru fazilet olur; bütün ters işleri doğru ve eksikleri tam görünür.
537 köngül kimni sevse kamugı sevüg
körür közke ursa körünmez bolur
Gönül kimi severse, onun her şeyi sevimli olur; gören göze vursa, o bile kötü görülmez.
HACİB CEVABI AY TOLDIKA HÂCİBİN AY-TOLDI'YA CEVABI
538 yanut birdi hacib kör ay toldıka
ayur emdi ivme manga tur baka
Hâcip Ay-Toldı'ya cevap verdi ve dedi:—Şimdi acele etme, bu işi bana bırak.
539 men aşnu ayayın iligke sözüng
ne ermiş tileking kim ermiş özüng
Ben önce senin sözünü, dileğinin ne olduğunu, kim olduğunu hükümdara arz edeyim.
540 sini bilsü ötrü yüzüng körsüni
ucuz tutmasunı agır tutsunı
Seni tanısın, bir de yüzünü görsün ve sana lâyık olduğun kıymeti versin.
541 sanga men kerekirer baka turga men
kamug işleringni seve kılga men
Senin için gerekli olan şeyleri ben takip edeceğim ve bütün işlerini severek yapacağım.
542 öküş edgü sözler tilin sözledi
işing itge men tip katıg kur badı
Pek çok iyi sözler söyledi ve : — işini yapacağım — diye kat'î söz verdi.
543 bu yanglıg bolur bu kişi edgüsi
kişi edgüsi ol budun yüdgüsi
insanların iyisi böyle olur; halkın yükünü hafifleten kimse insanların iyisidir.
544 negü tir eşitgil budun başlar er
kamug işni yetrü körüp işler er
Dinle, halkı idare eden ve her işi iyice araştırdıktan sonra yapan insan ne der.
545 kiming devleti baş kötürse örü
kamug edgü kılgu budunka törü
Halkın içinde yükselip, ikbâle eren insan halka hep iyi kanunlar tatbik etmelidir.
546 kiming elgi bolsa budunka uzun
silig bolgu kılkı kılınçı tüzün
Kim halka hâkim olursa, onun tabiati yumuşak, tavır ve hareketi asîlâne olmalıdır.
547 yorık bolsa kiming budunka sözi
süçig tutgu til söz me kodkı özi
Halk içinde kim nüfuz sahibi olursa, onun dili ve sözü tatlı olmalı, kendisi tevâzû göstermelidir.
548 yayıg ol bu devlet iter hem buzar
ne irsel turur terk irikse tezer
Bu devlet dönektir, hem yapar, hem bozar; o kararsızdır da; bıkarsa, çabuk kaçar.
549 bu kutka inanına usa edgü kıl
bu kün munda erse yarın anda bil
Bu ikbâle inanma; elinden gelirse iyilik et; bil ki, ikbâl bugün sende ise, yarın başkasındadır.
550 bu kutka küvenme ay kut bulguçı
keligli turur kut yana barguçı
Ey ikbâl bulan, bu ikbâle güvenme; gelen ikbâl, bir gün olur, gider.
551 ay devlet idisi bu devlet bile
turayın tise tur sen edgü tile
Ey devlet sahibi, sen İkbâlinin devamını istersen, onun devamı müddetince sen de iyilik etmekte devam et.
552 sanga tegse beglik ulugluk oka
kiçiglik anuk tut örüng bolguka
Sana beylik ve büyüklük erişirse, bu devlet içinde saç ve sakalının ağarması için, kendini küçük tut ve mütevâzi ol.
553 yana aydı hacib sen emdi yorı
sevincin tirilgil badıng kut kun
Hâcib sözüne şöyle devam etti: — Sen imdi gönlünü hoş tut, artık devlet kuşağını kuşandın.
554 sen az ivme işler ödinge tapug
ödi kelse açlur bu beklig kapug
Sen bir az sabret, her işin müsait bir zamanı vardır; vakti gelince, kapalı kapılar açılır.
555 yime yakşı aymış biliglig sözi
biliglig sözi körse barçın tözi
Yine bilgili ne güzel söylemiş; bilen insanın sözü, dikkat edersen, değerli bir metâa benzer.
556 kayu işke ivse uzar kiç kalur
ive kılmış işler ökünçlüg bolur
Hangi işte acele edilirse, o iş uzar ve gecikir; acele yapılan işler peşimanlık ile neticelenir.
557 ödinge küdezgü işig ivmegü
kamug iş ödinde bolur ay bügü
Acele etmemek ve işin zamanını beklemek lâzımdır; ey hakîm, her iş zamanı gelince olur.
AY TOLDI CEVABI HACİBKA AY-TOLDI'NIN HÂCİBE CEVABI
558 eşitti bu ay toldı barça sözüg
ayur serneyin men tutayın özüg
Ay-Toldı bütün bu sözleri dinledi ve dedi:— O hâlde ben sabır edeyim ve bekleyeyim.
559 mini kördi hacib sözüm tıngladı
yaragı körü tursu vakti ödi
Hâcib beni gördü ve sözlerimi dinledi; ne yapmak lâzım geldiğini ve ne zaman yapılacağını kendisi tâyin etsin.
560 kayu ödte hacib tilese mini
ol ödte keleyin tidi söz küni
Hâcib beni ne zaman isterse, ben onun tâyin edeceği gün ve saatte geleyim.
561 turup çıktı ay toldı andın yana
evinge kelip kirdi yazdı tona
Ay-Toldı kalkıp, oradan çıktı; evine döndü ve içeri girip, soyundu.
562 hacib kördi ay toldı kılkı yangı
erende adınsıg kişide öngi
Hâcib Ay-Toldı'nın başka insanlardan farklı olduğunu ve bir başka hâl ve tavra sahip bulunduğunu gördü.
563 ayur körmişim yok bu yanglıg kişi
biliglig ukuşlug budunda başı
Kendi-kendisine dedi:— Ben böyle bilgili, akıllı ve halk arasında bu kadar seçkin bir insan görmedim.
564 bu mundag kişiler bolur idi kız
bu kız kızlıkı kıldı kız atı kız
Bu gibi insanlar çok nâdir olur; nâdirliğinden dolayıdır ki, nâdire kız adı verilmiştir.
565 kayu neng kız erse uş ol neng küsüş
küsüş neng tilep bulmaz emger öküş
Hangi şey nâdir ise, o şey azizdir; insan aziz olan bir şeye mâlik olmak için çok zahmet çeker de onu yine elde edemez.
566 bu mundag kişiler iligke kerek
iligke kerek neng kör ilke kerek
Hükümdar için bu gibi insanlar lâzımdır; hükümdara lâzım olan, memleket için de elzemdir.
567 kamugka tusulur kör erdemlig er
bu erdem bile er tilek arzu yir
Bak, meziyetli insanın her kese faydası dokunur; bu meziyet ile insan bütün arzularına nail olur.
568 ödi boldı hacib iligke sözin
aça aydı ay toldı kılkı tözin
Zamanı geldi, hâcib hükümdara meseleyi açarak, Ay-Toldı'nın hâlini tavrını ve asaletini arz etti.
569 ayu birdi kılkın kılınçı yangın
sayu birdi bilgin ukuşı tengin
Onun hâl ve tavrını, tabiatini birer-birer anlattı; akılı ile mütenâsip olan bilgisini bir-bir saydı.
İLİG CEVABI HACİBKA HÜKÜMDARIN HÂCİBE CEVABI
570 eşitti ilig aydı keldür kanı
kayuda turur bir köreyin anı
Hükümdar bunu duydu ve : — Getir, hani; nerededir, onu bir göreyim — dedi —
571 tiler erdim emdi bu yanglıg kişig
udu barsa kılsa bu beglik işig
Bu devlet işini görecek ve takip edecek tam böyle bir insanı ben de şimdi arıyordum.
572 tilek barça buldum bu ol bir sözüm
bu yanglıg kişike mungadur özüm
Bütün istediklerimi elde ettim; tek bir arzum kalmıştı; böyle bir insana çok ihtiyacım vardır.
573 yon bar okıgıl anı sen manga
tapugka köründür ay ersig tonga
Haydi arslanım, yürü, git; sen onu bana çağır, huzuruma getir.
574 turup çıktı hacib kapugka tegip
bir oglan yügürtti tilin söz ıdıp
Hâcip kalkıp, çıktı; kapıya gelip, bir iç-oğlanı koşturarak, haber saldı.
575 bu oglan yügürdi tegürdi sözi
tonın kedti turdı sevincin özi
Oğlan koştu ve sözü ona ulaştırdı; Ay-Toldı sevinçle kalktı, giyindi.
576 atın mindi keldi kapugka tüşüp
yorıp utru hacib okıdı tuşup
Atına bindi; gelip, kapıya indi; hâcip karşı çıkıp, onu içeri aldı.
577 agırladı hacib orun birdi tör
edeb birle ay toldı oldurdı kör
Hâcib ona saygı gösterdi ve baş-köşede yer verdi; Ay-Toldı edep ile yerine oturdu.
578 hacib kirdi ilig tapa yüz urup
iligke ötündi adakın turup
Hâcib dönüp, hükümdarın huzuruna girdi ve ayakta durarak, keyfiyeti ona arz etti.
İLİG CEVABI HACİBKA HÜKÜMDARIN HÂCİBE CEVÂBI
579 ilig aydı ünde manga kirsüni
köreyin anı men mini körsüni
Hükümdar : — Onu bana çağır, gelsin; beni görsün, ben de onu göreyim — dedi.
580 hacib çıktı aydı ay ay toldı tur
tapugka körüngil kutung badı kur
Hâcib çıktı ve:—Ey Ay-Toldı, buyur hükümdarın huzuruna gir; artık talihin yaver oldu — dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Başlıklar

C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]

Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...