No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
792 | ilig aydı uktum sözüng belgülep açayın sözümni sanga ülgülep | Hükümdar dedi : — Ne demek istediğini anladım; bunların ne demek olduğunu sana anlatayım. |
793 | sini men okıdım eng aşnukı kün agırlık bile birdim ol kün orun | Geçen gün ben seni çağırdım, sana gösterdim ve yer verdim. |
794 | bu tang tangsuk işler manga körkitip buşurdung mini sen işing berkitip | O acayip işleri bana göstererek, beni hiddetlendirdin; fakat kendini iyi müdâfaa ettin. |
795 | körüp buştum erse ilendi özüng serildim sanga men tügüldi yüzüng | Sana hiddetlenince, beni tekdir ettin; buna tahammül ettim, fakat tekrar yüzünü buruşturdun. |
796 | sen aydıng manga kut men bilgil mini sanga ukturu kıldım ukgıl munı | Sen bana : —Ben saadetim, beni tanı; sana anlatmak için, böyle yaptım, bunu anla — dedin. |
797 | negü kılmışıngnı sen adra seçe y ora birdirtg uktum kamugnı aça | Niçin yaptığını sen birer-birer izah ettin; ben de her şeyini açıkça anladım. |
798 | keçürdüm men anda sening ‘uzrüngi agırladım ötrü ol erdem tengi | O zaman ben senin kusurunu affettim ve sana meziyetin nisbetinde saygı gösterdim. |
799 | bu kün me mening bu özüm kılkların sanga körkitür barça erdemlerin | Bugün de ben kendi tabiatimi ve bütün meziyetlerimi sana gösteriyorum. |
800 | munu men me körgil könılik törü törü kılkları bu baka tur körü | işte bak, ben de doğruluk ve kanunum; kanunum vasıfları bunlardır, dikkat et. |
801 | bu kürsi özele öz oldurdukı adakı üç ol kör ay könglüm tokı | Bak, bu üzerinde oturduğum tahtın üç ayağı vardır; ey gönlümü doyuran. |
802 | kamug üç adaklıg emitmez bolur üçegü turur tüz kamıtmaz bolur | Üç ayak üzerinde olan hiç bir şey bir tarafa meyletmez; her üçü düz durdukça, taht sallanmaz. |
803 | kalı üç adakta emitse biri ikisi kamıtar uçar ol eri | Eğer üç ayaktan biri yana yatarsa, diğer ikisi de kayar ve üzerinde oturan yuvarlanır. |
804 | kamug üç adaklıg köni tüz turur kalı bolsa tört kör bir egri bolur | Üç ayaklı olan her şey doğru ve düz durur; eğer dört ayaklı olursa, biri eğri olabilir. |
805 | kayu neng tüz erse kamugı uz ol kamug uz körü barsa kılkı tüz ol | Düz olan bir şeyin her tarafı, iyidir; her iyinin, dikkat edersen, tavır ve hareketi düzgündür. |
806 | kayu neng emitse kör egri bolur kamug egriler isiz urgı bulur | Hangi şey yana yatarsa, eğri olur; her eğrilikte bir kötülüğün tohumu vardır. |
807 | kayu tüz emitse turumaz tüşer kayu neng köni bolsa tüşmez serer | Düz olan yana yatarsa, duramaz, düşer; hangi şey doğru ise, düşmez, yerinde durur. |
808 | mening kılkım ol kör emitmez köni köni egri bolsa könilik küni | Bak, benim tabiatim de yana yatmaz, doğrudur; eğer doğru eğrilirse, kıyamet kopar. |
809 | könilik özele keser men işig adırmaz men begsig ya kulsıg kişig | Ben işleri doğruluk ile hallederim; insanları, bey veya kul olarak, ayırmam. |
810 | bu bögde biçek kim eligde turur bıçıglı kesigli turur ay unur | Ey becerikli insan, elimdeki bu bıçak biçen ve kesen bir âlettir. |
811 | biçek teg bıçar men keser men işig uzatmaz men da'vi kılıglı kişig | Ben işleri bıçak gibi keser, atarım; hak arayan kimsenin işini uzatmam. |
812 | şeker ol kişi bir angar küç tegip törü bulsa mindin kapugka kelip | Şekere gelince, o zulüme uğrayarak, benim kapıma gelen ve adaleti bende bulan insan içindir. |
813 | şeker teg süçiyü barır ol kişi sevinçlig bolur anda yazlur kaşı | O insan benden şeker gibi tatlı-tatlı ayrılır; sevinir ve yüzü güler. |
814 | uragun yime ol kişiler içer özi küçkey erse könidin kaçar | Zehir gibi acı olan bu Hind otunu ise, zorbalar ve doğruluktan kaçan kimseler içer. |
815 | manga kelse tütsü törü birse men uragun içer teg acır körse men | Bunlar kavga edip, bana gelirler ve ben hüküm verince, bakarsın, acı Hind ilâcı içmiş gibi, yüzlerini ekşitirler. |
816 | bu kaşım tügüki bu körksüzlüküm küçemçi kelirke bu yüzsüzlüküm | Benim bu sertliğim, kaşlarımın bu çatıklığı ve bu asık suratım bana gelen zâlimler içindir. |
817 | kerek oglum erse yakın ya yaguk kerek barkın erse keçigli konuk | ister oğlum, ister yakınım veya hısımım olsun; ister yolcu, geçici, ister misafir olsun; |
818 | törüde ikigü maınga bir sanı keserde adın bulmagay ol mini | Kanun karşısında benim için bunların hepsi birdir; hüküm verirken, hiç biri beni farklı bulmaz. |
819 | bu beglik ulı kör könilik turur köni bolsa begler tiriglik bolur | Bu beyliğin temeli doğruluktur; beyler doğru olursa, dünya huzura kavuşur. |
820 | mungar mengzetü sözler ög\üg kişi kim öglüg sözin tutsa itlür işi | Akıllı insan buna benzer bir söz söylemiştir; kim akıllı insanın sözünü tutarsa, iş yoluna girer. |
821 | könilik öze boldı beglik ulı bu beglik köki ol könilik yolı | Beyliğin temeli doğruluk üzerine kurulmuştur; doğruluk yolu beyliğin esâsıdır. |
822 | törü kılsa ilke köni bolsa beg tilek arzu bulgay bu kolsa kalı | Bey doğru olur ve ülkeye böyle hüküm ederse, bütün dileklerine kavuşur. |
AY TOLDI SU’ALİ İLİGKE | AY-TOLIDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLİ | |
823 | yana aydı ay toldı ilig kutı nelük boldı kün togdı ilig atı | Ay-Toldı şöyle dedi : — Ey devletli hükümdar, efendimizin adı niçin Kün-Toğdı olmuştur. |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLIDI'YA CEVABI | |
824 | ilig aydı bilge mening kılkımı körüp mengzetü urdı bu atımı | Hükümdar cevap verdi : — Alim benim tabiatimi güneşe benzeterek, bu adı verdi. |
825 | künüg kör irilmez tolu ok turur yaruklukı bir teg talu ok turur | Güneşe bak, küçülmez, bütünlüğünü dâima muhafaza eder; parlaklığı hep aynı şekilde kuvvetlidir. |
826 | mening me kılınçım angar okşadı könilik bile toldı eksümedi | Benim tabiatim de ona benzer, doğruluk ile doludur ve hiç bir vakit eksilmez. |
827 | ikinci togar kün yarur bu ajun tözü halkka tegrür yokalmaz özün | ikincisi — güneş doğar ve bu dünya aydınlanır; aydınlığını bütün halka eriştirir, kendinden bir şey eksilmez. |
828 | mening me törüm bu yokalmaz özüm kamug halkka bir teg ne kılkım sözüm | Benim de hükmüm böyledir, ben ortadan kaybolmam: hareketim ve sözüm bütün halk için aynıdır. |
829 | üçünçi bu kün togsa yirke isig çiçek yazlur anda tümen ming tüsig | Üçüncüsü — bu güneş doğunca, yere sıcaklık gelir; o zaman binlerce renkli çiçekler açılır. |
830 | kayu ilke tegse mening bu törüm ol il barça itlür taş erse korum | Benim bu kanunum hangi memlekete erişirse, o memleket baştan başa taşlık ve kayalık dahi olsa, hep düzene girer. |
831 | togar kün arıg ya arıgsız timez kamugka yarukluk birür eksümez | Güneş doğar, temiz veya kirli demeden, her, şeye aydınlık verir; kendisinden bir şey eksilmez. |
832 | mening me kılınçım bu ol belgülüg tözüke tegir barça mindin ülüg | Benim de hareketim tıpkı böyledir; her kes benden nasibini alır. |
833 | yana ma bu kün burcı sabit turur bu sabit tidüküm tüpi berk bolur | Bir de güneşin burcu sabittir; bu sabit dediğim, temeli sağlam olduğu içindir. |
834 | bu kün burci arslan bu bure tepremez evi tepremezi üçün artamaz | Güneşin burcu Arslan'dır ve bu burç yerinden kımıldamaz; yerinden kımıldamadığı için de evi bozulmaz. |
835 | mening kılkımı kör yime bir yangın özüm tegşürülmez yarukta ongin | Benim tavır ve hareketime bir bak, benim de parlaklığım katiyen değişmez. |
AY TOLDI SU’ALİ İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLİ | |
836 | bu ay toldı aydı ay ilig kutı aşasu ajun il yadılsu atı | Ay-Toldı dedi : — Ey devletli hükümdar, ülkelere hâkim ol, iyi adın dünyaya yayılsın. |
837 | mening me özüm bu uzun yol yorıp sanga keldi emgep hem artuk anp | Ben de bu uzun yolu yürüyüp ve çok zahmet çekip, yorularak, sana geldim. |
838 | bu kılkıng bu erdemlering bar üçün küsep keldim emdi tapugka küçün | Bu tabiat ve faziletlerinden dolayı, büyük bir arzu ile senin hizmetine geldim. |
839 | ayu bir manga sen neteg tapnaym sevincing kayu ol anı tutnayın | Sen bana söyle, nasıl hizmet edeyim; seni memnun etmek için, nasıl davranayım. |
840 | tapug beg tapısı öze bolmasa yaramaz bu tapgı neçe emgese | Hizmet beyin arzusuna göre olmadıkça, ne kadar zahmet çekilmiş olursa-olsun, makbule geçmez. |
841 | negü tir eşitgil ila atlıgı tapugun bedümiş kişi kutlugı | ila ülkesinin hizmet ederek, ikbâle ermiş şöhret kazanmış kudretli şahsiyeti ne der, dinle. |
842 | tapmsa tapugçı beginge kalı katıg tutgu begler sevinci yolı | Hizmetkâr hizmet ederken, dâima beyleri memnun edecek yoldan yürümelidir. |
843 | bu begler tapısı öze kıl tapug begi taplasa tapgı açtı kapug | Beyleri memnun edecek şekilde hizmet et; bey memnun olursa, bu hizmet ikbâl kapılarını açar. |
844 | tapugçı tapug bilse törke tegir tapug bilmese tördin ilke kelir | Hizmetkâr hizmet etmesini bilirse, baş-köşeye erişir; hizmet etmesini bilmezse, baş-köşeden eşiğe düşer. |
845 | begin keçi sevindürse tapnur kulı açıldı bu kulka agırlık yolı | Hizmet eden kul beyini çok memnun ederse, bu kul için itibar ve ihsan kapıları açılmış olur. |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI | |
846 | ilig aydı uktum men emdi sözüng sevincim tile ked küdezgil özüng | Hükümdar dedi : — Söylediklerini anladım; beni memnun etmeğe çalış ve çok dikkatli hareket et. |
847 | sanga men ayayın yaragsızlarıg yaragsızka yakma yorıgıl arıg | Ben hoşlaşmadığım şeyleri sana söyleyeyim; sen onlara yaklaşma, temiz olmağa çalış. |
848 | özüm taplamaz neng biri yalgan ol munıngda basası bu küç kılgan ol | Benim beğenmediğim şeylerden biri — yalandır; ondan sonra zulüm edenler gelir. |
849 | suk erse kılınçı yig erse özi ivek erse kılkı uvutsuz közi | Sonra da haris tabiatli ve olgun olmayan insanlar ile aceleci huylu ve gözü doymaz olanlar. |
850 | buşı erse işte yime övkelig yava erse borçı ya kıygan elig | Her işte hiddet gösterenler, içkiye düşkünler veya çalıp-çırpanlar. |
851 | bu yanglıg kişiler yaramaz manga ayu birdim emdi açuklug sanga | Bu gibi insanlar bana yaramaz; işte saha bunları açıkça döküp-saydım. |
852 | yarayın tise sen manga belgülüg bu kaç neng özüngdin yırat ay külüg | Sen benim gerçekten işime yaramak istiyorsan, bu bir kaç şeyi kendinden uzak tut; ey namlı insan. |
853 | yakın bolga sen künde ötrü manga agırlık açıg artga mindin sanga | Böylece sen her gün bana daha yakın olacaksın ve benden sana karşı itibar ve ihsan artacaktır. |
AY TOLDI SU'ALİ İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLİ | |
854 | bu ay toldı aydı eşittim munı takı bir sözüm bar ayu bir anı | Ay-Toldı dedi : — Bunları işittim; bir suâlim daha var, onu da arz edeyim. |
855 | bu edgü kayu ol neteg ol özi negü teg bolur edgü kılkı tözi | İyilik nasıl ve ne gibi bir şeydir; iyinin hâli tavrı ve tıyneti nasıl olur. |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI | |
856 | ilig aydı edgü bu kılkı tusulur bolur halkka asgı örigi | Hükümdar dedi: — iyinin vasfı faydalı olmaktır; onun halka çok faydaları dokunur. |
857 | tözü halkka barça kılur edgülük yana minnet urmaz kişike külük | O bütün halka hep iyilik eder, fakat yaptığını insanın başına kakmaz. |
858 | öz asgın tilemez kişike asıg birür ol asıgdın bu kolmaz yanıg | Kendi istifâdesini düşünmez, başkasına fayda temin eder ve buna mukabil, bir karşılık beklemez. |
AY TOLDI SU’ALİ İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLİ | |
859 | yana aydı ay toldı uktum bu söz takı bir tilekimni aytur bu öz | Ay-Toldı tekrar dedi : —Bu sözü anladım; bir şey daha sormak istiyorum. |
860 | manga ay könilik kayu ol köni anıng birle yalnguk yarutsa küni | Bana doğruluğu anlat, hangi şey doğrudur; insan onunla gününü nasıl aydınlatır. |
861 | kayunı ayurlar könilik yolı negü teg bolur bu könilik ulı | Hangi yola doğruluk yolu derler; bu doğruluğun mâhiyeti nedir. |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI | |
862 | ilig aydı körgil köni er özi tili köngli birle biriker sözi | Hükümdar : — Bak, kimin düşündüğü ile söylediği bir olursa, işte doğru insan odur — dedi— |
863 | taşı teg içi ol içi teg taşı bu yanglıg bolur ol köni çın kişi | Onun içi dışı gibi, dışı da içi gibidir; doğru ve dürüst insan böyle olur. |
864 | köngülin çıkarsa ayada urup yorısa uyadmasa yalnguk körüp | insan gönlünü çıkarıp, avucuna koyarak, başkaları önünde, mahcup olmadan, dolaşabilmelidir. |
865 | könilik kerek erke kopsa kutun könilik atı ol kişilik bütün | Saaâdette yükselmek için, insana doğruluk lâzımdır; insanlık doğruluğun adıdır, inan. |
866 | kız ermez bu yalnguk kişilik kız ol az ermez bu yalnguk könilik az ol | İnsan nâdir değil, insanlık nâdirdir; insan az değil, doğruluk azdır. |
867 | mundar mengzetü aydı şair bu söz sangra sözledi emdi körgil bu öz | Bak, şimdi benim sana söylediğim söze benzer bir sözü de şâir söylemiştir. |
868 | yonglı bu yalnguk idi ök öküş köni çın bütün er manga ked küsüş | Gezip-dolaşan insan pek çoktur; fakat benim için aziz olan doğru, dürüst ve güvenilebilecek bir insandır. |
869 | kız ermez kişi kör kişilik kız ol köni çın kişilerni ögdi ukuş | insan nâdir değil, insanlık nâdirdir; akıl doğru ve dürüst insanları öğmüştür. |
AY TOLDI SU’ALİ İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLİ | |
870 | yana aydı ay toldı ilig kutı manga açsu emdi bu söz bük katı | Ay-Toldı tekrar dedi : — Devletli hükümdar şimdi bana şu sözün sırrını çözsün. |
871 | bu edgü kişiler bolurmu isiz isiz me ururmu kör edgüke iz | Bu iyi insanlar kötü olabilirlerini ve kötü insan da bir gün iyilik yoluna girebilir mi? |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI | |
872 | ilig aydı edgü iki türlüg ol munıngda biri çın tutar edgü yol | Hükümdar : — iyi insan iki türlü olur — dedi-; bunlardan biri doğrudan doğruya iyilik yolunu tutar. |
873 | bir edgü bolur kör anadın togup yorır ol köni çın kör edgü bolup | Biri anadan doğma iyi olur; iyi bir insan doğru ve dürüst bir hayat sürer. |
874 | takı biri edgü kör ötgünç bolur isizke katılsa ol isiz kılur | Biri de taklit yolu ile iyi olur; kötüye uyarsa, kötülük yapar. |
875 | iki türlüg ol kör bu isiz yime ikigüni bir tip isizke sama | Kötü insan da iki türlü olur; bunların ikisini de aynı derecede kötü sayma. |
876 | toga isiz ol kör munıngda biri bu er ölmeginçe anmaz kiri | Bunlardan biri doğuştan kötüdür; bu insanın lekesi ölünceye kadar temizlenmez. |
877 | takı biri ötgünç bolur bu isiz işi edgü bolsa tüzer bu ma iz | Diğeri ise, taklit yolu ile kötü olur; arkadaşı iyi olursa, o da iyi yola gider. |
878 | toga edgüdin tutçı edgü kelir ajun budnı andın asıglar alır | Doğuştan iyi olandan dâima iyilik gelir; dünya halkı ondan istifâde eder. |
879 | toga isiz erse angar yok otı ajunka bçla ol budunka yutı | Doğuştan kötü olanın ıslâhına çâre yoktur; o dünya için belâ ve halk için felâkettir. |
880 | mungar mengzetü aydı türkçe mesel eşitgil munı sen ukup özke al | Buna benzer türkçe bir ata-sözü vardır; bunu dinle ve sırrına ererek, ona göre hareket et. |
881 | örüng süt bile kirse edgü kılık ölüm tutmagınça evürmez yorık | Eğer iyilik ananın ak sütü ile insanın ruhuna girerse, o ölünceye kadar doğru yoldan çıkmaz. |
882 | tadu birle katlıp törümiş kılınç ölüm buzmagınça buzulmaz erinç | İnsanın tıynetine sinmiş olan ahlâk, ölüm bozmadıkça, katiyyen bozulmaz. |
883 | karında törümiş kılınç ögretig yagız yir katında kiter ay tetig | Ana karnında teşekkül eden tabiat ve terbiye ancak kara toprak altında insanı terk edip gider; ey zeki insan. |
884 | kalı edgüke bolsa isiz işi isiz boldı kılkı ol isiz tuşı | Eğer iyiye kötü biri arkadaş olursa, onun tabiatı de, arkadaşınınki gibi, kötü olur. |
885 | isiz me katılsa kör edgü bile kamug edgülükke bu buldı yula | Kötü de iyi ile düşüp-kalkarsa, bütün iyiliklere ulaşmak için, bir meşale bulmuş olur. |
886 | takı bir sebeb kör bu edgü isiz yakınlık yolındın tüzer tüzse iz | İyi veya kötü insanların bu yollara girmelerinin sebeplerinden biri iyi veya kötü arkadaş edinmiş olmalarıdır. |
887 | begi edgü bolsa budun barça tüz bolur kılkı edgü yorıklan uz | Bey iyi olursa, halk da dâimâ ona itaat eder, iyi ve güzel tavır ve harekete sahip olur. |
888 | yakın tutsa begler kör edgü kişig isiz barça edgü kılur ol işig | Beyler iyi insanları kendilerine yakın tutarlarsa, kötüler de işlerinde iyi hareket etmeğe mecbur olurlar. |
889 | isizler yakın bolsa begler tapa uzadı isiz elgi ilke tüpe | Beylerin etrafını kötüler çevirirse, memlekete tamamen kötüler hâkim olur. |
890 | isiz baş kötürse kör edgü yiter bu edgü elig bulsa isiz kiter | Kötü serbest kalırsa, iyi ortadan kaybolur; iyi hâkim vaziyette olursa, kötü ortadan kalkar. |
891 | kalı edgü bolsa bu begler kutun kamug edgü boldı karası bütün | Eğer beyler, bir talih eseri olarak, iyi olurlarsa, onların halkı da, şüphesiz, iyi olur. |
892 | bu begler isiz bolmagınça isiz ol ilde sevincin kızartmaz merigiz | Beyler kötü olmadıkça, o memlekette kötülerin yüzü sevinçle parlamaz. |
893 | ne edgü törü urdı begler begi isizke bu kın berge zindan yigi | Beylerin beyi ne iyi bir kanun vaz'etmiş; kötü için en iyi çâre sopa ve zindandır. |
894 | kalı edgü bolsa budun başçısı kamug edgü boldı anıng işçisi | Eğer halkın başında bulunan kimse iyi olursa, onun bütün memurları da iyi olur. |
895 | apang edgü bolsa bu begler özün bayur budnı barça kör itlür ajun | Eğer bu beylerin kendileri iyi olurlarsa, onların halkı da zenginleşir ve dünya düzelir. |
AY TOLDI SU’ALI İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLİ | |
896 | yana aydı ay toldı uktum munı ilig yarlıkadı bu sözler köni | Ay-Toldı tekrar dedi : — Bunları anladım, hükümdar bu sözleri doğru buyurdu. |
897 | bu edgüg bilir ol kişi edgü tip asıglıg erürin munı kılgu tip | Bu iyiyi insan iyi olarak tanır ve faydalı olduğu için, yapılmasını ister. |
898 | sever barça yalınguk tiler arzular anı koldaçılar nelük buldılar | Onu bütün insanlar sever, diler ve arzularlar; fakat isteyenler bu iyiyi nasıl elde ederler? |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI | |
899 | ilig aydı edgü talu neng turur talu neneni tutçı talular kolur | Hükümdar : — iyi mümtaz bir şeydir — dedi — mümtaz bir şeyi ise, dâima bü vasfı hâiz olanlar ister. |
900 | kayu neng talu bolsa ödrüm agır anıng kılmakı barça özke agır | Hangi şey mümtaz, nâdir ve değerli ise, onu gerçekleştirmek de hiç kolay değildir. |
901 | isizlik ucuz ol anı kıldaçı yavuz iş ucuz ol isiz boldaçı | Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir; fena iş değersizdir ve dâima- kötü olacaktır. |
902 | kayu neng ucuz bolsa yirde yatur agı çuz agır boldı törde yatur | Hangi şey değersiz ise, ona kimse bakmaz bile; ipekli ve ağır çin kumaşları, değerli olduğu için, baş-köşede yer alır. |
903 | bu edgü agış teg agır agguka yavuz neng iniş ol ucuz bulguka | İyi — yokuş tırmanmak gibidir, güçtür; kötü şey — iniş gibidir, kolayca elde edilir. |
904 | mungar mengzetü sözledi kör ukuş ukuşlug sözi tutsa asgı öküş | Bak, akıl buna benzer bir söz söylemiştir; akıllının sözü tutulursa faydası çoktur. |
905 | agış teg bu edgü agumaz kişi tegip tegme yalnguk kılumaz işi | iyi — yokuşa çıkmak gibidir, her kes yükselemez; uğraşmakla değme insan bu işi yapamaz. |
906 | agır neng kamugı agır kılguka kılumaz bu işni biligsiz buşı | Değerli olan her şeyin yapılması güçtür; bilgisiz ve değersiz kimse bu işi yapamaz. |
AY TOLDI SU’ALİ İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA SUÂLl | |
907 | bu ay toldi aydı ay ilig kuti bu ögdi bile munça edgü atı | Ay-Toldı :— Ey devletli hükümdar — dedi— iyi bu derece nâm ve şöhret kazanmıştır. |
908 | müni barmu yalnguk anı sözlegü ukuşlug ukarmu bilirmü negü | Onda insanların bulabileceği bir kusur varmı; akıllı bunu anlar ve ne olduğunu bilir mi? |
İLİG CEVABI AY TOLDIKA | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI | |
909 | ilig aydı edgü tuçı ögdilür müni bu isizler ara savlanur | Hükümdar dedi : — iyi dâima öğülür; kötüler onda şu kusurları bulurlar. |
910 | yakınlık kılur er kişike tuşı yavuz bolmasa kılmaz edgü işi | insan insana dâima yakın yaşar; kötü olmasa, iyi yapacak iş bulmaz. |
911 | bu satgag basınçak üçün edgüni isizler yorıp kör yarutmaz küni | Bu çatışmada zayıf kaldıklarından dolayı, kötüler her yerde iyinin gününü gölgelemek isterler. |
912 | kim edgü tiler erse edgü kılur basınçak ya satgagka bakmaz bolur | Kim iyilik dilerse, iyilik eder; çatışmaya veya zayıflığa bakmaz. |
913 | kim erse bu künlük tilese sevinç isizlik kılur ol yarın yir sakınç | Kim sâdece bugünlük rahatını düşünürse, o kötülük yapar; fakat yarın kaygı çeker. |
914 | bu edgü tilegli negü tir eşit kamug edgülük kıl özüngke iş it | iyilik dileyen insan ne der, dinle; dâima iyilik et; o senden ayrılmayan bir arkadaşın olsun. |
915 | yas ermez bu edgü bu künlük sanga yarın bolga asging bu kün büt munga | iyiliğin sana bugün hiç bir zararı yoktur; fakat bugün inan ki, yarın onun faydasını göreceksin. |
916 | asıg körnür erse isizlik bu kün yarın yas kılur anda ukgıl ögün | Kötülük bugün faydalı görünse bile, yarın orada bunun zararını görürsün; bunu düşünüp, idrâk et. |
917 | bu edgü ong ol kör isizlik bu sol solungdın tamu ornı uştmah ong ol | iyilik sağ ve kötülük soldur; senin solunda cehennem vardır; cennet ise, sağdadır. |
918 | neçe me erejlense isiz bu kün ökünç birle emger yarınki künün | Bugün kötü ne kadar huzur içinde olursa-olsun, yarın peşiman olur, azap çeker. |
919 | neçe satgag erse bu edgü kişi ökünmez yarın anda itlür işi | iyi insan ne kadar mağdur olursa-olsun, yarın orada peşiman olmaz ve huzura erer. |
920 | hakikat munı bil ay ay toldı sen ökünesüz men edgü atın ölse men | Ey Ay-Toldı, sen bunu hakikat bil; dünyada iyi ad bırakıp da göçersem, peşiman olmam. |
921 | ne edgü söz aymış köni er tili köni er tili urdı sözke ulı | Doğru insan ne kadar güzel söz söylemiş; değerli söze temel atan doğru insanların dilidir. |
992 | kim edgüg yirer erse isiz bolup tiler men ay edgü sini men kolup | Ey iyi, kötü seni istediği kadar hakîr görsün, ben seni isteyerek ararım. |
923 | ay edgü sangar kim todar ay manga berü kelgil emdi men aç men sanga | Ey iyi, bana söyle, sana kim doyar; ben ise, tamamen açım, şimdi bana gel. |
924 | neçe satgag erse bu edgü kişi tapı men bolayın bu edgü işi | iyi insan ne kadar düşkün olursa-olsun, râziyim; yeter ki, ben bir iyinin arkadaşı olayım. |
925 | isizlik bile erse beglik manga kerekmez bu beglik kodur men sanga | Beylik bana kötülük ile birlikte gelecekse, istemem; o beylik senin olsun. |
926 | kişi kılkı isiz körür men közün ereji az ol kör ökünçi uzun | insanın tabiati kötüdür, bunu gözümle görüyorum; huzuru kısa fakat peşimanlığı uzun sürer. |
927 | mungar mengzetü aydı şair bu söz okısa açılgay yiti kıl bu köz | Şâir buna benzer bir söz söylemiştir; okursan, mânası anlaşılır; görüşünü keskinleştir. |
928 | kayu edgü öknür kör edgü üçün ahkmış isiz ahır öknür küçün | Bak, hangi iyi iyiliğinden dolayı peşiman olmuştur; kötü ne kadar şöhret sahibi olursa-olsun, sonunda peşiman olur. |
929 | isiz kılsa isiz yanutı ökünç usa edgülük kıl isizke öcün | Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı peşimanlıktır; elinden gelirse, kötülüğün ınâdma, iyilik yap. |
930 | negü teg ögeyin bu isiz kişig negü teg tileyin bu isiz işig | Kötü insanı nasıl öğeyim; bu kötü işi nasıl arzu edeyim. |
931 | otunluk bıvalık yavalık kamug isizler kılınçı bolur ay ulug | Küstahlık, kabalık, aksilik hep kötülerin harektidir; ey büyük! |
932 | bela mihnet emgek ökünçün sıgıt isizlik yanutı bolur ay yigit | Belâ, mihnet, zahmet, peşimanlık ve keder hep kötülüğün karşılığıdır, ey yiğit ! |
933 | kalı sevmeyin kör bu edgü kişig kalı ögmeyin men bu edgü işig | Bu iyi insanı nasıl sevmeyeyim; bu iyi işi nasıl öğmeyeyım. |
934 | akılık kişilik a sıg edgülük bu edgü kişidin kelir belgülüg | Cömertlik, insanlık, fayda ve iyiliğin hep iyi insandan geldiği şüphesizdir. |
935 | bu edgü kişi barça iş edgüsi bu edgü iş ol barça iş edgüsi | İyi insan arkadaşların en iyisidir; iyi iş işlerin en iyisidir. |
936 | işing edgü bolsa negü kolsa kol iş edgü kerek ol özüng bulsa yol | Arkadaşın iyi ise, ne istersen iste; yolunun açık olması için iyi arkadaş lâzımdır. |
937 | erej arzu nimet küvençin avınç bu edgü yanutı bolur bu sevinç | Huzur, arzu, nimet, emniyet, rahat ve bu neş'e, sevinç, hep iyiliğin karşılığıdır. |
938 | ilig aydı ay toldı ukgıl bu söz ayıtmış sözüngke yanut kıldı öz | Hükümdar ilâve etti: — Ey Ay-Toldı, senin sorduğun suâle cevâbım işte bunlardır—dedi. |
AY TOLDI CEVABI İLİGKE | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI | |
939 | yir öpti kör ay toldı turdı örü ayur ay ıduk kut ay edgü törü | Ay-Toldı yer öptü, ayağa kalktı ve:— Ey aziz ikbâl, ey iyi kanun dedi. |
940 | ajun erki buldung uzun bolsu yaş erej edgü birle esen bolsu baş | Dünya kudretini elde ettin, ömrün uzun olsun; huzur ve iyilik içinde başın esen olsun. |
941 | buzulmasu beglik bedüklük bile avınçın tirilgil sevincin küle | Beyliğin ve ihtişamın zeval bulmasın; ömrün rahatlık ve sevinç içinde geçsin. |
942 | ulugluk bile bul öküş ilke erk bu erk birle beglik ulı bolsu berk | Kudret ve azametle bir çok illere hâkim ol; beyliğinin temeli, bu kuvvet sayesinde, sağlam olsun. |
943 | aka kelsü arzu kurımaz bolup kapug tutsu devlet karımaz bolup | Arzun, kurumayan ırmak gibi, akıp-gelsin; saadetin, ihtiyarlamayan bir hizmetkâr gibi, daimî kapında dursun. |
944 | sevinç barça yumgı sanga kelsüni sakmç birle düşman sızıp ölsüni | Bütün sevinçlerin hepsi sana gelsin; düşmanın endişe içinde, eriyip bitsin. |
945 | seza ol sanga kim tapınsa tapug sezaka tapınsa açar kut kapug | Sen her kesin hizmetine lâyıksın; lâyık olana hizmet edilirse, saadet kapısı açılır. |
946 | negü tir eşitgil tapug kılmış er tapug birle arzu tilek bulmış er | Hizmet etmiş ve hizmet ile arzu ve dileğine kavuşmuş olan insan ne der, dinle. |
947 | tapug kılma kılsa sezaka tapın seza beg bilir ol tapugçı hakın | Hizmet etme, edersen, lâyık olana hizmet et; lâyık olan bey hizmetkârın hakkını bilir. |
948 | tapınma tapınsa akı tapgı kıl akı evi altun kümüş kapgı bil | Hizmet etme, edersen, cömerd olana hizmet et; bil ki, cömerdin evi altın, kapısı gümüştür. |
949 | saranka tapınma ay tapnur kişi tiriglik yava bolga isiz başı | Hasise hizmet etme, ey hizmet eden insan; yoksa, hayatın boş geçmiş olur ve kendin de kötü olursun. |
950 | özinge esirker saran öz nengin kişike kaçan birge aygıl tengin | Hasîs kendi malını kendisinden esirger; nasıl olurda başkasının hakkını verir, söyle! |
951 | sözin kesti ay toldı çıktı turup evinge yüz urdı sevinçlig bolup | Ay-Toldı burada sözünü kesti, Halktı ve huzurdan çıktı; sevinç içinde evine yöneldi. |
952 | kıyıksız tapug kıldı anda naru tüni yattı yatgakta kündüz örü | O günden itibaren, gündüzleri oturmadan ve geceleri uyumadan, ona hizmette kusur etmedi. |
953 | hakikat tapındı bagırsaklıkın ilig tuttı künde özinge yakın | Doğruluk ve samimiyetle çalıştı; hükümdar da onu günden güne kendisine yaklaştırdı. |
954 | yime keçti ödler bir anca bu yang bu ay toldı tapgun kızıl kıldı eng | Böylece bir müddet geçti; Ay-Toldı hizmeti ile her keşi memnun etti. |
Yûsuf Has Hâcib tarafından XI. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından.
XVIII. HÜKÜMDAR KÜN-TOĞDI AY-TOLDI'YA ADALET VASFININ NASIL OLDUĞUNU SÖYLER [KÜN TOGDI İLİG AY TOLDIKA ADİL SIFATI NETEG ERDÜKİN AYUR]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Başlıklar
-
BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi ...
-
Mısra (Kutadgu Bilig) Tercüme (Türkiye Türkçesi) ...
-
No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi 955 ilig bir kün ay toldını ündedi orun birdi oldur tiyü imledi Hükümdar bir gün Ay...
C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]
Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder