230 Eğer halkı idare edecek bir duruma gelirsen, işle ve sözle her vakit iyilik et.
231 Gençlik kaçar ve hayat uçar; bu rüya gibi dünyadan kendin çabuk göçersin.
232 Hayatı sermâye yap, bunun faizi iyiliktir; bu sana yarın için iyi yiyecek ve giyecek temin eder.
233 Dinle, insanların iyisi ne der; yürüyen ve nefes alanların hepsi sonunda ölecektir.
234 Dünyaya nice erler geldi, düşün; bir müddet ömür sürdükten sonra, yine göçüp gittiler.
235 Gerek bey, gerek kul, iyi veya kötü; kendileri öldü, fakat onların nişanı olarak, yalnız adları kaldı.
236 Şimdi bu yere sâhıp olmak sırası sana gelmiştir; sen her keşten iyi ol ve hep iyilik yapmağa çalış.
237 Her yaşayan er-geç ölecek ve toprağa düşecektir; insan iyi nâm ile ölürse, adı yaşar.
238 İnsanların dillerden düşmeyen iki türlü adı vardır : biri — ıyı, biri — kötü; bunlardan biri dünyada kalır.
239 Kötü söğülür, iyi öğülür; iyice dikkat et, canın hangisini ister.
240 Ey temiz kimse, iyi olursan, adını öğerek anarlar; eğer kötü olursan, seni söğerek yad ederler.
241 Küstah Dahhâk neden söğüldü de, Feridun neden medhe ve ikbâle kavuştu.
242 Biri— iyi ıdı, onu öğdüler; biri ise— kötü idi, ona söğdüler.
243 Kötü mü senin için daha ıyı, yoksa iyi mi, söğülmek mı istersin, yoksa öğülmek mi.
244 Hangisini canın isterse, birini seç; neticesi iyi veya kötü çıkarsa, bundan da peşiman olma.
245 Tecrübeli insanın sözü buna benzer; tecrübeli insan elin-günün işini bilir.
246 Bak, insan iyi adı ile alkışlanır; adı kötüye çıkmış kimse ölünce beddua alır.
247 Kötülük yapanı kaç defa tecrübe ettim; takati her gün bir az daha azaldı, sonunda da takatten düştü.
248 Ey bilgili adam, kaç defa gördüm : kötülerin işi hiç bir zaman ileri gidemedi.
249 Kötülük — âteştir, ateş ise, yakıcıdır; onun yolunda geçilebilecek bir geçit yoktur.
250 Bizden önce göçenlere dikkar edersen, ister halktan , ister dünyayı elinden tutan beylerden olsun,
251 Bunlardan hangileri bilgiyi buldu ise, onlar zamaneye ve dünyaya hâkim olmuşlardır.
252 Dünya beylerinden hangileri bilgili olmuş ise, iyi nizam koyanlar ve iyilikte ileri gelenler onlar olmuştur.
253 Bugün de kimler iyilik ile şöhret kazanmışlarsa, iyilerin başında en önce onlar gelir.
254 Kim hakîm ve bilgili bir bey olmuş ise, o bilgili insanları kendisine yaklaştırmıştır.
255 O eline aldığı her işi dikkatle yapmış ve bilginin gösterdiği yolda yürüyerek, halkı idare etmiştir.
256 Memleketini tanzim etmiş ve halkı zengin olmuş; halkın zenginliğini kendisine kalkan yapmıştır.
257 İyi ad kazanmış, cömertlik ile şöhret bulmuştur; bil ki, cömert insan ölse bile, onun adı yaşar.
258 Öleceğini bilerek, kendisi için hazırlık yapmış, adını kitaplara geçirerek, yaşayanlara bırakmıştır.
259 Bugün bu kitapları kim okursa, onları tanır; onlara benzemeğe çalışır ve bundan kendisine iyilik gelir.
260 Dünyada bilgiden daha aziz ne var; bilgisiz olduğunun söylenmesi, insan için ağır bir hakarettir.
261 Bilgili ve dünyada tecrübe ile ömrünü geçirmiş olan insan ne der dinle.
262 Bilgisiz baş-köşede yer bulursa, baş-köşe — eşik ve eşik — baş-köşe sayılır.
263 Eğer bir âlime eşikte bir yer isabet ederse, o eşik baş-köşeden daha iyi ve yüksek olur.
264 Bütün bu saygı bilgi içindir; dünyada yeri ister baş-köşe, ister eşik olsun.
265 Bak, iki türlü asîl insan vardır : biri — bey, biri — âlim; bunlar insanların başıdır.
266 Bunlardan başkalarının hepsini hayvan sürüsü say; hangi tarafı istersen o tarafı tut.
267 Sen şimdi hangisisin, bana bunu açık söyle; bu ikisinden biri ol, üçüncüden kaç.
268 Biri eline kılıç aldı, halkı itaat altında tutar; biri eline kalem aldı, doğru yolu bulup-gösterir.
269 İyi nizam, onlardan kalageldi; bu bir mirastır; kimin eline geçerse, onu yükseltir.
270 Ölüden diriye kalan miras sözdür; miras kalan sözü tutmanın yüzlerce faydası vardır.
271 Bilgisiz, muhakkak ki, kördür; ey gözsüz kör, bilgiden hisseni al.
272 İnsanın süsü — sözdür; bu söz de çok çeşitlidir; haydi, ey dilim, iyi sözlü insanı öğ.
273 Buna benzer türkçe bir ata-sözü vardır; işte onu söylüyorum, şöyle der.
274 Akıl süsü — dil, dil süsü — sözdür; insanın süsü — yüz, yüzün süsü — gözdür.
275 İnsan sözünü dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
276 Eğer dikkat edersen, görürsün ki, dünya beyleri arasında en iyileri Türk beyleridir.
277 Bu türk beyleri arasında adı meşhur ve ikbâli ayan-beyan olanı Tonga Alp-Er idi.
278 O yüksek bilgiye ve çok faziletlere sahip idi; bilgili, anlayışlı ve halkın seçkini idi.
279 Ne seçkin, ne yüksek, ne yiğit adam idi; zâten âlemde ferasetli insan bu dünyaya hâkim olur.
280 iranlılar ona Efrâsiyâb derler; bu Efrâsiyâb akınlar salıp, ülkeler zaptetmiştir.
281 Dünyaya hâkim olmak ve onu idare etmek için, pek çok fazilet, akıl ve bilgi lâzımdır.
282 iranlılar bunu kitaba geçirmişlerdir; kitapta olmasa idi, onu kim tanırdı.
283 Cesur ve yiğit er çok yerinde söylemiş; cesur insan sıkı düğümler çözer.
284 Bu cihana hâkim olmak için, bin türlü fazîlet gerek; yaban eşeğini alt etmek için, arslan olmak gerek.
285 Dünyaya hâkim olana binlerce fazîlet lâzımdır; o bunlar ile eli-günü idare eder ve sisleri dağıtır.
286 O bunlar ile kılıç çalar ve düşmanın boynunu keser; memleketi ve halkını kanun yolu ile nizam altında bulundurur.
231 Gençlik kaçar ve hayat uçar; bu rüya gibi dünyadan kendin çabuk göçersin.
232 Hayatı sermâye yap, bunun faizi iyiliktir; bu sana yarın için iyi yiyecek ve giyecek temin eder.
233 Dinle, insanların iyisi ne der; yürüyen ve nefes alanların hepsi sonunda ölecektir.
234 Dünyaya nice erler geldi, düşün; bir müddet ömür sürdükten sonra, yine göçüp gittiler.
235 Gerek bey, gerek kul, iyi veya kötü; kendileri öldü, fakat onların nişanı olarak, yalnız adları kaldı.
236 Şimdi bu yere sâhıp olmak sırası sana gelmiştir; sen her keşten iyi ol ve hep iyilik yapmağa çalış.
237 Her yaşayan er-geç ölecek ve toprağa düşecektir; insan iyi nâm ile ölürse, adı yaşar.
238 İnsanların dillerden düşmeyen iki türlü adı vardır : biri — ıyı, biri — kötü; bunlardan biri dünyada kalır.
239 Kötü söğülür, iyi öğülür; iyice dikkat et, canın hangisini ister.
240 Ey temiz kimse, iyi olursan, adını öğerek anarlar; eğer kötü olursan, seni söğerek yad ederler.
241 Küstah Dahhâk neden söğüldü de, Feridun neden medhe ve ikbâle kavuştu.
242 Biri— iyi ıdı, onu öğdüler; biri ise— kötü idi, ona söğdüler.
243 Kötü mü senin için daha ıyı, yoksa iyi mi, söğülmek mı istersin, yoksa öğülmek mi.
244 Hangisini canın isterse, birini seç; neticesi iyi veya kötü çıkarsa, bundan da peşiman olma.
245 Tecrübeli insanın sözü buna benzer; tecrübeli insan elin-günün işini bilir.
246 Bak, insan iyi adı ile alkışlanır; adı kötüye çıkmış kimse ölünce beddua alır.
247 Kötülük yapanı kaç defa tecrübe ettim; takati her gün bir az daha azaldı, sonunda da takatten düştü.
248 Ey bilgili adam, kaç defa gördüm : kötülerin işi hiç bir zaman ileri gidemedi.
249 Kötülük — âteştir, ateş ise, yakıcıdır; onun yolunda geçilebilecek bir geçit yoktur.
250 Bizden önce göçenlere dikkar edersen, ister halktan , ister dünyayı elinden tutan beylerden olsun,
251 Bunlardan hangileri bilgiyi buldu ise, onlar zamaneye ve dünyaya hâkim olmuşlardır.
252 Dünya beylerinden hangileri bilgili olmuş ise, iyi nizam koyanlar ve iyilikte ileri gelenler onlar olmuştur.
253 Bugün de kimler iyilik ile şöhret kazanmışlarsa, iyilerin başında en önce onlar gelir.
254 Kim hakîm ve bilgili bir bey olmuş ise, o bilgili insanları kendisine yaklaştırmıştır.
255 O eline aldığı her işi dikkatle yapmış ve bilginin gösterdiği yolda yürüyerek, halkı idare etmiştir.
256 Memleketini tanzim etmiş ve halkı zengin olmuş; halkın zenginliğini kendisine kalkan yapmıştır.
257 İyi ad kazanmış, cömertlik ile şöhret bulmuştur; bil ki, cömert insan ölse bile, onun adı yaşar.
258 Öleceğini bilerek, kendisi için hazırlık yapmış, adını kitaplara geçirerek, yaşayanlara bırakmıştır.
259 Bugün bu kitapları kim okursa, onları tanır; onlara benzemeğe çalışır ve bundan kendisine iyilik gelir.
260 Dünyada bilgiden daha aziz ne var; bilgisiz olduğunun söylenmesi, insan için ağır bir hakarettir.
261 Bilgili ve dünyada tecrübe ile ömrünü geçirmiş olan insan ne der dinle.
262 Bilgisiz baş-köşede yer bulursa, baş-köşe — eşik ve eşik — baş-köşe sayılır.
263 Eğer bir âlime eşikte bir yer isabet ederse, o eşik baş-köşeden daha iyi ve yüksek olur.
264 Bütün bu saygı bilgi içindir; dünyada yeri ister baş-köşe, ister eşik olsun.
265 Bak, iki türlü asîl insan vardır : biri — bey, biri — âlim; bunlar insanların başıdır.
266 Bunlardan başkalarının hepsini hayvan sürüsü say; hangi tarafı istersen o tarafı tut.
267 Sen şimdi hangisisin, bana bunu açık söyle; bu ikisinden biri ol, üçüncüden kaç.
268 Biri eline kılıç aldı, halkı itaat altında tutar; biri eline kalem aldı, doğru yolu bulup-gösterir.
269 İyi nizam, onlardan kalageldi; bu bir mirastır; kimin eline geçerse, onu yükseltir.
270 Ölüden diriye kalan miras sözdür; miras kalan sözü tutmanın yüzlerce faydası vardır.
271 Bilgisiz, muhakkak ki, kördür; ey gözsüz kör, bilgiden hisseni al.
272 İnsanın süsü — sözdür; bu söz de çok çeşitlidir; haydi, ey dilim, iyi sözlü insanı öğ.
273 Buna benzer türkçe bir ata-sözü vardır; işte onu söylüyorum, şöyle der.
274 Akıl süsü — dil, dil süsü — sözdür; insanın süsü — yüz, yüzün süsü — gözdür.
275 İnsan sözünü dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
276 Eğer dikkat edersen, görürsün ki, dünya beyleri arasında en iyileri Türk beyleridir.
277 Bu türk beyleri arasında adı meşhur ve ikbâli ayan-beyan olanı Tonga Alp-Er idi.
278 O yüksek bilgiye ve çok faziletlere sahip idi; bilgili, anlayışlı ve halkın seçkini idi.
279 Ne seçkin, ne yüksek, ne yiğit adam idi; zâten âlemde ferasetli insan bu dünyaya hâkim olur.
280 iranlılar ona Efrâsiyâb derler; bu Efrâsiyâb akınlar salıp, ülkeler zaptetmiştir.
281 Dünyaya hâkim olmak ve onu idare etmek için, pek çok fazilet, akıl ve bilgi lâzımdır.
282 iranlılar bunu kitaba geçirmişlerdir; kitapta olmasa idi, onu kim tanırdı.
283 Cesur ve yiğit er çok yerinde söylemiş; cesur insan sıkı düğümler çözer.
284 Bu cihana hâkim olmak için, bin türlü fazîlet gerek; yaban eşeğini alt etmek için, arslan olmak gerek.
285 Dünyaya hâkim olana binlerce fazîlet lâzımdır; o bunlar ile eli-günü idare eder ve sisleri dağıtır.
286 O bunlar ile kılıç çalar ve düşmanın boynunu keser; memleketi ve halkını kanun yolu ile nizam altında bulundurur.
Yorumlar
Yorum Gönder