6047 Odgurmış cevap verdi ve : — Ey dostum, rüyanın tâbiri böyle değildir — dedi —
6048 Eğer uykuda bu rüyayı sen görmüş olsa idin, bunun tâbiri de senin güzelce yorduğun gibi olurdu.
6049 Senin gayretin hep bu dünya içindir; bu dünyayı isteyen bu dünyayı bulur.
6050 Ben ise, bu dünyayı bırakıp kaçtım; zahmetlere katlanarak, burada yaşıyorum.
6051 Sen benim rüyamı tam olarak yormadın; dinle, bu rüyayı ben sana tâbir edeyim.
6052 Gördüğüm basamaklı yüksek merdiveni, ey kardeş, ben hayat olarak yoruyorum.
6053 Merdivenin başına kadar yükselmem, yaşımın tükenmesi, hayatımın tamamlanmasıdır.
6054 Merdivenin başına kadar yükseldim ve o atlının gelerek bana verdiği suyu alıp içtim.
6055 Evlâtları babasız bırakan bu atlıdır, ey temiz kalpli insan.
6056 Tanzim edilenleri bozan ve hayattaki canlıları hareketsiz bırakan bu atlıdır.
6057 Benim kaptaki suyu alıp içmiş olmamı sen hayata yordun ve ömrümü uzattın.
6058 Su, eğer yarısı içilir ve yarısı bırakılırsa, senin dediğin gibi, hayata delâlet eder.
6059 Ben de suyun yarısını içip, yansını bırakmış olsa idim, ömürümün yansı kalmış olurdu.
6060 Kaptaki suyun tamamını içtim ve hayatımı tamamladım, sen sağ ve hoşça kal.
6061 Akıllı hakîm insan ne der, dinle; hakimlerin sözünü sözlerin temeli ve esâsı olarak kabul etmelidir.
6062 Rüyada bir kaptaki suyun yarısı içilirse, hayatın yarısı tükendi ve yarısı borç olarak kaldı;
6063 Eğer suyun tamamı sonuna kadar içilirse, hayat sonuna erdi ve mezar kazıldı demektir.
6064 Benim yukarı uçup, kaybolmam ve mâvî göğe çıkıp, boşluğa karışmam,
6065 Temiz canın bu kalıbından çıkarak, bir daha yerine dönmemek üzere uçmuş olmasına delâlet eder.
6066 Tanrı bana şimdi bunu rüyada malûm etti; ey kahraman, artık ölüme hazırlanmam lâzımdır.
6067 Bu rüyanın tâbiri böyle olur; ey kudretli insan, sen bunu bana başka türlü yoruyorsun.
6068 Sen benim gönlümü teselli etmek istiyorsun; fakat ölüm karşıma geldi, bunun çâresi ve devası yoktur.
6069 Ey gönülü diri olan insan, dikkat et, ölüm kara toprakları tepeciklere çevirdi.
6070 Hey, ölüm nice konak, köşk ve süslü sarayları darmadağın etti ve ıssız bıraktı.
6071 Ölüm nice cesur ve kendine güvenir büyük beyleri toprağa soktu, ey yaşayan insan, dikkat et.
6072 Ölüm nice kuvvetli bileklerin topladıklarını alıp, hepsini saçtı ve dağıttı.
6073 Buna şaşmamalı; ölüm doğarsa, insan ölür; bütün nefes alanlar ölmeğe mahkûmdur.
6074 Şaşılacak şey şudur ki, fâni vücûd ölümü unutur ye bunun lâfını bile etmez.
6075 Bu insan gafildir; öleceğini bildiği hâlde, gaflet uykusundan kurtulamaz.
6076 Ölüm haktır, ondan kurtulmak imkânı yoktur; ölümden sonra acaba hâlim nice olacak.
6077 Ey gönül arkadaşım, endişem budur; Tanrı ölümden sonraki işlerimi düzene koysun.
6078 Ne varsa, ona kanâat ederek, günümü geçirdim; huzur veya zahmet, bunlar geçti; gecem de sonsuz olmadı.
6079 Elimi kısa tuttum, mal toplamadım, heva ve arzulara gönül vermedim.
6080 Bu günümü düşünerek üzerimdeki bütün yükleri ve günahlarımı hafifletmek istedim.
6081 Bilgi öğreten, nasihat ve öğüt veren merhametli insan ne der, dinle.
6082 Gafil olma, gayret et, yükünü hafiflet; yolun kıldan incedir, doğru yürü.
6083 Bugün yatma, zahmet çek, işini tanzim et, bu geçici zahmetlerini sen göçerken unut.
6084 Yine dedi; — Ey gerçekten bana bağlı kardeşim, ben gidiyorum, benim arkamdan sen de geleceksin.
6085 Sana bir kaç söz söyleyeyim, sen bunları benden sonra da unutma.
6086 Henüz hayatta iken, sana bir iyliğim dokunsun; ben gittikten sonra bu söz de benden kalsın.
6048 Eğer uykuda bu rüyayı sen görmüş olsa idin, bunun tâbiri de senin güzelce yorduğun gibi olurdu.
6049 Senin gayretin hep bu dünya içindir; bu dünyayı isteyen bu dünyayı bulur.
6050 Ben ise, bu dünyayı bırakıp kaçtım; zahmetlere katlanarak, burada yaşıyorum.
6051 Sen benim rüyamı tam olarak yormadın; dinle, bu rüyayı ben sana tâbir edeyim.
6052 Gördüğüm basamaklı yüksek merdiveni, ey kardeş, ben hayat olarak yoruyorum.
6053 Merdivenin başına kadar yükselmem, yaşımın tükenmesi, hayatımın tamamlanmasıdır.
6054 Merdivenin başına kadar yükseldim ve o atlının gelerek bana verdiği suyu alıp içtim.
6055 Evlâtları babasız bırakan bu atlıdır, ey temiz kalpli insan.
6056 Tanzim edilenleri bozan ve hayattaki canlıları hareketsiz bırakan bu atlıdır.
6057 Benim kaptaki suyu alıp içmiş olmamı sen hayata yordun ve ömrümü uzattın.
6058 Su, eğer yarısı içilir ve yarısı bırakılırsa, senin dediğin gibi, hayata delâlet eder.
6059 Ben de suyun yarısını içip, yansını bırakmış olsa idim, ömürümün yansı kalmış olurdu.
6060 Kaptaki suyun tamamını içtim ve hayatımı tamamladım, sen sağ ve hoşça kal.
6061 Akıllı hakîm insan ne der, dinle; hakimlerin sözünü sözlerin temeli ve esâsı olarak kabul etmelidir.
6062 Rüyada bir kaptaki suyun yarısı içilirse, hayatın yarısı tükendi ve yarısı borç olarak kaldı;
6063 Eğer suyun tamamı sonuna kadar içilirse, hayat sonuna erdi ve mezar kazıldı demektir.
6064 Benim yukarı uçup, kaybolmam ve mâvî göğe çıkıp, boşluğa karışmam,
6065 Temiz canın bu kalıbından çıkarak, bir daha yerine dönmemek üzere uçmuş olmasına delâlet eder.
6066 Tanrı bana şimdi bunu rüyada malûm etti; ey kahraman, artık ölüme hazırlanmam lâzımdır.
6067 Bu rüyanın tâbiri böyle olur; ey kudretli insan, sen bunu bana başka türlü yoruyorsun.
6068 Sen benim gönlümü teselli etmek istiyorsun; fakat ölüm karşıma geldi, bunun çâresi ve devası yoktur.
6069 Ey gönülü diri olan insan, dikkat et, ölüm kara toprakları tepeciklere çevirdi.
6070 Hey, ölüm nice konak, köşk ve süslü sarayları darmadağın etti ve ıssız bıraktı.
6071 Ölüm nice cesur ve kendine güvenir büyük beyleri toprağa soktu, ey yaşayan insan, dikkat et.
6072 Ölüm nice kuvvetli bileklerin topladıklarını alıp, hepsini saçtı ve dağıttı.
6073 Buna şaşmamalı; ölüm doğarsa, insan ölür; bütün nefes alanlar ölmeğe mahkûmdur.
6074 Şaşılacak şey şudur ki, fâni vücûd ölümü unutur ye bunun lâfını bile etmez.
6075 Bu insan gafildir; öleceğini bildiği hâlde, gaflet uykusundan kurtulamaz.
6076 Ölüm haktır, ondan kurtulmak imkânı yoktur; ölümden sonra acaba hâlim nice olacak.
6077 Ey gönül arkadaşım, endişem budur; Tanrı ölümden sonraki işlerimi düzene koysun.
6078 Ne varsa, ona kanâat ederek, günümü geçirdim; huzur veya zahmet, bunlar geçti; gecem de sonsuz olmadı.
6079 Elimi kısa tuttum, mal toplamadım, heva ve arzulara gönül vermedim.
6080 Bu günümü düşünerek üzerimdeki bütün yükleri ve günahlarımı hafifletmek istedim.
6081 Bilgi öğreten, nasihat ve öğüt veren merhametli insan ne der, dinle.
6082 Gafil olma, gayret et, yükünü hafiflet; yolun kıldan incedir, doğru yürü.
6083 Bugün yatma, zahmet çek, işini tanzim et, bu geçici zahmetlerini sen göçerken unut.
6084 Yine dedi; — Ey gerçekten bana bağlı kardeşim, ben gidiyorum, benim arkamdan sen de geleceksin.
6085 Sana bir kaç söz söyleyeyim, sen bunları benden sonra da unutma.
6086 Henüz hayatta iken, sana bir iyliğim dokunsun; ben gittikten sonra bu söz de benden kalsın.
Yorumlar
Yorum Gönder