XXIV. HÜKÜMDAR KÜN-TOĞDI'NIN ÖĞDÜLMİŞ'İ ÇAĞIRDIĞINI SÖYLER [KÜN TOGDI İLİG ÖGDÜLMİŞNİ OKIMIŞIN AYUR]
| No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
|---|---|---|
| 1548 | bu ay toldı yasın keçürdi ilig okıp oglıŋa birdi öt sav erig | Hükümdar, Ay-Toldı'nın yası sona erince, onun oğlunu çağırtarak, ona öğüt ve nasihatte bulundu. |
| 1549 | ayur ay ogul kılma artuk sakınç sakınç keçse ahır tüpinde sevinç | Dedi: — Ey oğul, fazla üzülme; keder geçer ve arkasından sevinç gelir. |
| 1550 | saŋa tegmedi bu sakınç yalŋuzun maŋa tegdi kadgu sakınçlar uzun | Bu keder yalnız sana dokunmadı; bu benim için de sonsuz kaygı ve üzüntü oldu. |
| 1551 | köŋülni çökürme özüŋni avıt baka tur maŋa öz tapugka ivit | Gönlünü çökertme, kendini avut; benim yanıma gel ve hizmetimde bulun. |
| 1552 | ataŋ öldi erse ata men saŋa atalık kılayın ogul bol maŋa | Baban öldü ise, ben de sana bir babayım; ben sana babalık edeyim, sen de bana oğul ol. |
| ÖGDÜLMİŞ CEVABI İLİGKE | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
| 1553 | yir öpti kör ögdülmiş aydı ilig uzun kiç yaşagıl aşayu ilig | Öğdülmiş yer öptü ve dedi: — Ey hükümdar, Allah sana devletin başında uzun ömürler versin. |
| 1554 | men igdiş kuluŋ men tapugçı seniŋ yulug bolsu canım iligke meniŋ | Ben senin himaye ettiğin bir kulunum, senin hizmetkârınım; hükümdar için canım feda olsun. |
| 1555 | atam canı boldı iligke yulug yulug kılsu teŋri saŋa bu kulug | Babamın canı hükümdarın hizmetinde feda oldu; Tanrı sana bu kulu da feda etsin. |
| 1556 | çıkardı atası bitigin ogul iligke ötündi kör akru amul | Çocuk babasının mektubunu çıkardı, edep ve hürmetle hükümdara takdim etti. |
| 1557 | ilig aldı açtı okıdı bitig sözin uktı aydı isiz ay tetig | Hükümdar mektubu aldı ve açıp okudu; ne demek istediğini anladı ve dedi: — Ne yazık, ey akıllı insan. |
| 1558 | ayur ay bagırsak kişide burun kapugum kurıttıŋ kor ittiŋ orun | Ey merhametli insan, ey insanların ileri geleni, kapımı kimsesiz ve yerini boş bıraktın. |
| 1559 | tirigle tapındıŋ ötediŋ hakim ölürde muŋadıp yidiŋ hem gamım | Hayatta iken, hizmet ettin ve hakkımı ödedin; ölürken de beni düşündün ve benim için üzüldün. |
| 1560 | hakıŋnı öteyümedim men seniŋ bayat ok ötesün seniŋ haklarıŋ | Ben senin hakkını ödeyemedim; senin hakkını bizzat Tanrı ödesin. |
| 1561 | neteg kim sevinçlig men sindin bu kün bayat birsüni miŋ sevinçiŋ kutun | Sen beni bugün nasıl memnun ettin ise, Tanrı da seni öyle memnun etsin. |
| 1562 | sözin kesti ilig közi yaş saça turup çıktı andın sakınçıg kuça | Hükümdar sözünü kesti, gözünden yaşlar akıttı; Öğdülmiş keder iyinde, oradan kalkıp, çıktı. |
| 1563 | eviŋe kelip kirdi köŋli tüşük kapug yaptı kaç kün sakınçın tügük | Gönlü sıkıntı içinde, gelip evine girdi; bir kaç gün her kese kapısını kapalı tutup, kederi ile baş-başa kaldı. |
| 1564 | bu ay toldınıŋ kıldı oglı yogı çıgayka üledi kümüş hem agı | Oğlu, Ay-Toldı için, ölüm aşı yaptı; fakirlere gümüş ve ipekli kumaşlar dağıttı. |
| 1565 | keçürdi yime ök ata kadgusın yakın kıldı özke kişi edgüsin | Babasının matemini böyle hayırlı işler yaparak geçirdi; iyi insanları kendisine ahbap edindi. |
| 1566 | ata pendi tuttı yorıdı köni kutı künde arttı yarudı küni | Baba öğüdünü tuttu ve doğruluktan ayrılmadı, saadeti günden güne arttı, güneşi parladı. |
| 1567 | negü tir eşit emdi öglüg kişi başında keçürmiş bilir il işi | Şimdi akıllı, görmüş-geçirmiş ve memleket ışını bilen insan ne der dinle. |
| 1568 | ata pendini sen katıg tut katıg kutadgay künüŋ birge künde tatıg | Baba nasihatini sen sıkı tut, sıkı; günün kutlu olur ve sana her gün bir sevinç getirir. |
| 1569 | ataŋnı anaŋnı sevindür tapın yanut birge tapguŋ tümen miŋ asıg | Babanı, anneni hoşnut eyle, onlara hizmet et; bu hizmet karşılığı binlerce fayda elde edersin. |
| 1570 | ilig me katıglandı anda naru küniŋe uru bardı edgü törü | Hükümdar da o günden itibaren gayretle çalıştı, günden-güne iyi kanunlar vaz'etti. |
| 1571 | bayudı budun hem itildi ili iligke du’a kıldı budnı tili | Halk zenginleşti, memlekette nizam kuvvetlendi; halk hükümdara duâ etti. |
| 1572 | ilig bir kün oldurdı yalŋuz özün kemişti kitab ötrü baktı uzun | Hükümdar bir gün tek-başına oturuyordu; elindeki kitabı bıraktı uzun uzun düşündü. |
| 1573 | tügüldi ögi köŋli yetlümedi tiledi ayıtgu kişi bulmadı | Bir yere aklı takılmıştı, anlayamadı; sormak için birini aradı, fakat bulamadı. |
| 1574 | sakındı kör ay toldı erdemleri ayur ay diriga ol erde eri | O zaman Ay-Toldı'nın faziletlerini hatırladı ve: — Ah yazık, o erler eri idi — dedi — |
| 1575 | kapug körki erdi maŋa edgü iş budun asgı erdi aŋar tegse iş | O bana iyi arkadaş idi ve bârgâhımın süsü idi; o her işinde halkın faydasını düşünürdü. |
| 1576 | kurug kaldı ornı irildi işim irükler bütürgü kanı bir kişim | Arkadaşım kayboldu, yeri boş kaldı; hani bu boşluğu dolduracak bir insan. |
| 1577 | yana saknu aldı kör ögdülmişig ayur men unıtmış men edgü işig | Sonra birden-bire Öğdülmiş'i hatırladı ve dedi: — Ben bu iyi işi unutmuştum. |
| 1578 | ölürde ol ay toldı oglın maŋa tutuzdı anı men unıttım taŋa | Ay-Toldı ölürken, oğlunu bana emânet etmişti; hayret, ben onu nasıl unuttum. |
| 1579 | ata öldi erse ogul bar tirig birisin yitürdüm tutayın birig | Babası öldü ise, oğlu hayattadır; birini kaybettim, bari birini tutayım. |
| 1580 | kişi ıdtı terkin kör ögdülmişig okıdı öziŋe bekitti işig | Derhâl adam gönderdi, Öğdülmiş'i huzuruna çağırttı ve bu işi de böylece yerine getirdi. |
Yorumlar
Yorum Gönder