Ana içeriğe atla

XXI. AY-TOLDI'NIN OĞLU ÖĞDÜLMİŞ'E NASİHAT VERDİĞİNİ SÖYLER

1158    Bu Ay-Toldı'nın bir tek oğlu vardı bu çocuğun yaşı henüz küçük idi.
1159    Adı Ögdilmiş idi; soyu temiz, yüzü güzel ve huyu iyi idi.
1160    Oğlunu yanına çağırdı; tutup kucakladı ve gözünden sel gibi yaş akıttı.
1161    işte, oğlum—dedi—şimdi ben gidiyorum; bak, evim-barkım, malım-mülküm sana kalıyor.
1162    Sen benim gözümün nuru idin, şimdi senden ayrılıyorum, sen sağ ve esen kal.
1163    Bir türk veziri de çok güzel söylemiş:— Oğul-kız, hakikatte, gören gözün nurudur — demiştir.
1164    Oğul-kız derdi dipsiz bir denizdir; oğul-kız al yanağı soldurur.
1165    Bir kimsenin karısı ve oğlu-kızı varsa, o adam nasıl rahat uyuyabilir.
1166    Oğul-kızdan dolayı baba dâima eziyet çeker; fakat oğul-kız babasının adını dahi anmaz.
1167    Ay-Toldı dedi :— Ey oğul, sözümü unutma, bunu can kulağı ile dinle.
1168    Dikkat et, ben senin baban idim, adım Ay-Toldı idi; şimdi hâlime bak.
1169    Ay-Toldı'nın artık hayatı doldu; bak, şimdi nedametle inliyor, fakat bunun faydası yoktur.
1170    Bu hayat tatlı idi, ölüm acıdır; ölüm yakaladı, bundan kaçış yolu nerede.
1171    Bu dünyaya gönülümü vererek, avundum; bak, o benden usandı, bana vefa göstermedi.
1172    Dünya beni aldattı; severek, yanına çağırdı; ona gönül verdim, fakat benden çabuk bıktı.
1173    Dünya cefa etti, bu saadet ihtiyarladı; bu söze inan, seni de aldatmasın,
1174    Bütün lüzumlu işleri olduğu yerde bıraktım; nefse uyarak, lüzumsuz işler ile uğraştım.
1175    Hayat, bir kasırga gibi, geçti, gitti; şimdi hâlime acıyarak, boş yere inliyorum.
1176    Rüşvet veya mal ile işim düzeltilemez, bugün elimden tutacak kimsem yoktur.
1177    Gaflet uykusundan uyanmış ve ölümün ne olduğunu iyice anlamış olan insan ne der, dinle.
1178    Ölümü görünce, hakimin bilgisi gitti, akr Ilının aklı kayboldu ve akılsız kaldı.
1179    Bu ölüm pençesi ne kötü bir şeydir; onun insana çarpması ne kadar fena oluyor.
1180    Süslü ve mâmur sarayları viraneye çeviren ölümdür; bütün cemiyetleri darma-dağın eden ölümdür.
1181    Şâir buna benzer bir söz söylemiştir; ey anlayan insan, sen bunu oku.
1182    Dünyada ne var ki, ona karşı bir tedbir bulunmasın; ne tedbir var ki, ona karşı bir çâre bulunmasın.
1183    Her şey için bir tedbir, usûl ve çâre vardır; fakat ölüme karşı yoktur, ölüm çaresizdir.

ÖĞDÜLMİŞ'İN AY-TOLDI'YA SUÂLİ

1184    Oğlu babasının sözünü dinledikten sonra, yüzünü ona doğru çevirerek, söze başladı.
1185    Ey baba — dedi—sana bir suâlim var; onu sorayım, sen cevâbını bana ver.
1186    Bu dünyada çok yaşadın, bir çok bilgi edindin; fazilet ve meziyetler elde ettin.
1187    Sordun, öğrendin; her şeyi görüp anlayarak, tecrübe ederek yaşadın.
1188    Ölüme karşı her hangi bir çâre var mı? eğer varsa, ey zeki âlim, ölüme karşı o çâreye baş vur.
1189    Eğer başka bir tedbir ve çâre yoksa, bütün malını ve hazîneni, hepsini dağıt.
1190    Hazîne ve mal baş için fidye olabiliyorsa, sen sağ ol, altın-gümüş tekrar yerine gelir.
1191    Gözü tok, başkaları üzerinde tuz-ekmek hakkı olan, cömertlerin namlısı ne der, dinle.
1192    Malını insanlara dağıt, yedir ve içir; mal seni kullanacağına, sen onu kullan.
1193    İnsana esenlik gerek, mal eksik olmaz; kuş için hayat gerek, yem eksik olmaz.
1194    insan hayatta oldukça, dileğini elde edebilir; başı, vücûdu sağ oldukça, her isteğine kavuşabilir.

AY-TOLDI'NIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI

1195    Ay-Toldı cevap verdi:— Ey oğul, sözümü dinle bu işten vaz geç.
1196    Ölüme karşı altın-gümüş fayda etmez; ölüme bilgi ve akıl da mâni olamaz.
1197    Ölümü dünya malı önleyebilse idi, beylerin beyi ölmez idi.
1198    Hakimlere hikmetleri fayda etmedi; bilginlere bilgileri yardım etmedi.
1199    Ölüme karşı ilâç ve deva fayda etse idi, tabipler ebediyen hayatta kalırlardı.
1200    Ölüm karşısındakilere göre muamele etse idi, mübarek peygamberler ölmemiş olurlardı.
1201    Doğan her canlıyı ölecek bil; ölmek için doğanlardan diri kalan hani, kim var.
1202    Bu dünya bir konak yeridir, gelen geçer; o her şeyi yiyen büyük bir ejderha gibi, yedikçe acıkır.

ÖĞDÜLMİŞ'İN AY-TOLDI'YA CEVABI

1203    Öğdülmiş dinledi ve : — Ey baba — dedi — ölümün dâima seni takip ettiğini iyice bildiğin hâlde,
1204    Niçin ona göre hareket etmedin ve neden şimdi inleyerek, onu çekiştiriyorsun ?
1205    Geride kalması mukadder olan malı niçin topladın; ihtiyacından artan malı niçin başkalarına dağıtmadın?
1206    însan gaflet içinde yaşarsa, peşıman olması ve kendisini suçlu bulması lâzımdır.
1207    Ey baba, bugün peşiman olmanın ve inleyerek, başını yerden-yere vurmanın ne faydası var?

AY-TOLDI'NIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI

1208    Ay-Toldı dedi : — Ey oğlum, dinle; bana bak, sen gafil davranma, âhiret işini yoluna koy.
1209    Gaflet beni mahvetti, ben peşimanım; sen uyanık dur, gafil olma, ey güzel yüzlüm!
1210    Ne kadar doğan varsa, ölmek için doğmuştur; ne kadar dirense de, sonunda zorla götürürler.
1211    Ölecek insanların hepsi zamana rehindir; vakti gelince, bak, bir adım bile atamaz.
1212    Şâirin buna benzer bir sözü vardır; eğer anlaşılırsa, mükemmel bir sözdür.
1213    Her şeyin bir vakti vardır, günü bellidir; nefes alıp-vermenin sayısı bellidir.
1214    Yıl, ay ve gün nasıl geçiyorsa, hayat da öyle geçer; geçip-giden günler seni de muhakkak alıp-götürecektir.
1215    Ay-Toldı sözüne devam etti ve: — Ey oğul — dedi — ben ne hâlde gidiyorum, beni gör ve uyan.
1216    Tek düşüncem sensin, bu endişe ile gidiyorum; sen bugün küçük yaşta, bensiz kalıyorsun.
1217    Benden sonra ne olacaksın; benim bundan başka bir düşüncem yoktur.
1218    Baba oğlunun yetişmesi için emek sarfederse, oğlu o terbiye altında, iyi olarak yetişebilir.
1219    Baba çocuğunu sıkı bir terbiye altında yetiştirirse, annesi ve babası bundan dolayı saadet duyar.
1220    Eğer onu sıkı bir terbiye altında yetiştirecek biri bulunmazsa, o çocuk heder olur; sen artık ondan ümidini kes.
1221    Çocuk babası âlim ve zeki ise, oğluna dâima sıkı bir terbiye vermelidir; bunun usûlü, çâresi budur.
1222    Tecrübeli, yaşını başını almış ve çocuk sahibi insan ne der, dinle.
1223    Kimin çocukları nâz içinde yetiştirilirse, o kimseye ağlamak düşer; keder ona mukadderdir.
1224    Baba çocuğunu küçüklüğünde başı-boş bırakırsa, kabahat ve suç çocukta değil, babadadır.
1225    Çocukların tavrı, hareketi kötü ise, o kötülüğü baba yapmıştır; çocuğu iyi olmaktan mahrum eden odur.
1226    Baba çocuğunu sıkı bir terbiye altına alıp, ona her şeyi öğretirse, çocuğu yetişip-büyüyünce, sevinir.
1227    Ey baba olan, çocuğunu sıkı terbiye et; arkadan gelenler sana gülmesinler.
1228    Çocuklara fazîlet ve bilgi öğretmeli ki, onlar iyi ve güzel yetişsinler.

ÖĞDÜLMİŞ'İN AY-TOLDI'YA CEVABI

1229    Öğdülmiş cevap verdi ve : — Ey baba, senin kaygım ile yanıp- tutuşuyorum — dedi —
1230    Ne olurdu, senden sonra yaşamasa idim ve senin bu ıstıraplarına şahit olmasa idim.
1231    Bir de merhametli rabbim, senin yerine, benim canımı alsa idi de, bana bu acıyı göstermese idi.
1232    Eğer senin yerine benim canımı almaz ve ecel sana gelirse, demek bu ecel ezelden mukaddermiş.
1233    Niçin kederleniyorsun, bu ağlama niçin; gelen Tanrı emridir, ağlamağı bırak.
1234    Eğer dünya ve devlet arkada kaldığı için ağlıyorsan, ağlama; zorla bunun önüne geçilmez.
1235    Eğer sen bu çeşitli mimetler arkada kadığı için ağlıyorsan, bırak; bunlar da ağlamağa değmez.
1236    Senden önce dünyanın zevkini tadan çok kimse, ah-vah ederek, onu bırakıp gitti.
1237    Sen şimdi bu zâlim dünyanın sana cefa edeceğini biliyordun, kendin gafil davrandın.
1238    Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki bez düşer.
1239    Eğer sen geçirdiğin hayat için peşiman oluyorsan, haklısın; durmadan ağla, göz yaşın kurumasın.
1240    Fakat geçirdiğin günler bir daha geri gelmez; ne yaptınsa-yaptın, artık karanlık âlemi seni bekliyor.
1241    Bu kaygı ve endişe benim için ise, hiç endişe etme; bilâkis, müsterih ol.
1242    Sen yaratılmış idin, her yaratılan ölür; yaratılan ölür, ama yaratan kalır.
1243    Sen benim için çok merhametli ve cömert bir baba idin; fakat yaratan senden daha merhametlidir.
1244    Seni o yarattı, o sana saadet verdi; bana da vermeyecekmi; buna iman et.
1245    Değersize değer ondan gelir; küçük büyüklüğü onun ihsanı ile bulur.
1246    Dikkat edersen, akıllı insanın buna uygun bir sözü vardır; akıllı insanın sözü akılsız için gözdür.
1247    Gerçek aziz o azizdir ki,.azizlere izzet ondan gelir; izzet ve aziz şimdi nâdirdir.
1248    Değersize kıymet, küçüğe büyüklük, büyüğe yükseklik ve ikbâl veren odur; kötüler ona sığınırlar.
1249    Ay-Toldı oğlunun sözlerini dinledi; elini kaldırdı, gözünü göğe dikti.
1250    Oğluna akıl verdiği için, Tanrıya çok-çok şükür etti.

AY-TOLDI'NIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI

1251    Ay-Toldı dedi: —Ey oğlum, şimdi içim rahat etti; Tanrının fazlı ve keremi ile, saadet içinde yaşa.
1252    Akıllı bir insan, dikkat edersen, şu sözü çok doğru söylemiş; onun mânasını bil ve iyice dikkat et.
1253    Tanrı kime akıl, anlayış ve bilgi verirse, o bütün arzularına nail olur.
1254    Kimin tavrı iyi ve hareketi uslu-başlı olursa, o bütün dileklerine kavuşur, güneşi ve ayı parlak olur.
1255    Bu iyi davranış bütün iyilikler için bir sermâyedir; hareketi iyi olursa, insan bin türlü sevince kavuşur.
1256    Ay-Toldı tekrar elini kaldırdı, Tanrıya çok hamd ve sena etti.
1257    -Ey rabbim, sen her şeyi yarattın; sayısız mahlûkların rızkını ihsan edersin — dedi —
1258    Beni yarattın ve saadet içinde yükselttin; ben senin kusurlu, günahkâr ve âsî bir kulunum.
1259    Bu zamana kadar sen bana çok lütuf ve ihsanda bulundun; bütün arzularımı yerine getirdin, dünyanın en iyi nimetlerini bana verdin.
1260    Bütün arzu ve nimetlere tamamen nâil oldum; ey iyi rabbim, sen beni her bakımdan sevindirdin.
1261    Hükmün bugün bana ulaştı, işte gidiyorum; bir tek oğlum vardı, onu da şimdi bırakıyorum.
1262    Baba idim, şimdi bu baba ölüyor; ey rabbim, sen dirisin, ona saadet ver.
1263    Onu refaha yakın ve belâdan uzak tut; her iki dünyada onun yardımcısı ol.
1264    Kötülükten koru, iyiliğe ulaştır; onu yiyecek ve giyeceğe muhtaç etme.
1265    Gönülden gelen iyi dualar etti; ey iyi duâ, sen bütün belâları defet.
1266    Dinle, takva sahibi ne der; takva sahibi olan kimse insanların başıdır.
1267    Tanrı kime inayet ve yardım ederse, o kimse her iki dünyada mes'ûd olur.
1268    Tanrı hangi kula muzaheret ederse, o her iki dünyada dileğine kavuşur.
1269    Tanrının fazlı kimin üzerine olursa, o bütün arzu ve nimetlere erişir.
1270    Akıllı insan buna uygun bir söz söylemiştir; kim akıllı insanın sözünü tutarsa, işi iyi gider.
1271    Tanrı kimi gözetirse, o gözetilir, dileğini bulur ve nimetin iyisine nâil olur.
1272    Hangi kul Tanrıya inanırsa, kendisine belâ ve kaygı kapılarını kapamış olur.
1273    Ay-Toldı devam etti ve:— Ey oğul, anla— dedi— ölümü unutma, onu dâima düşün ve uyanık bulun.
1274    Hayata inanma, yel gibi geçer; gafil olma, bu dünyadan çabuk göçersin.
1275    Ben seni tamamiyle Tanrıya emânet ettim; o dilerse, gözetir ve nimetini tattırır.
1276    Bu düşünceler içinde peşimanlıkla ağlayıp-sızlayarak, işte bugün senden ayrılıyorum.
1277    Benden sonra ne yapacağını sana anlatabildiğim kadar söyleyeyim, dinle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A- (MENSUR MUKADDİME)

BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM   1 hamd u sipas ü minnet ve öküş ögdi tengri ‘azze ve  2 celleka kim ulugluk idisi tükel kudretlig padişah turur  3 yirli kökü yaratgan kamug tınlıglarka ruzi birgen neni  4 kim tiledi erse kıldı yime neni tilese kılur yef’alü 'llahü ma ye-  5 şa' ve yahkümü ma yürid takı sansız selam ü dürud halk-  6 larda yigi yalavaçlarda ödrüntüsi ulug savcısı muhammed-i  7 mustafa öze bolsun takı ma anıng işleri aziz agırlıg şa-  8 haberler öze rizvanu 'llahi aleyhim ecma'in bu kitab yav-  9 lak aziz turur çin hukemalarınıng emsalleri birle bezen-  10 miş maçin ulemalarınıng eş’arları birle araste kılınmış tu-  11 rur bu kitabnı okıglı bu beyitlerni ma’lum kılıglı kitab-  12 din yakşı azizrak turur çin ü maçin alimleri ve hakim-  13 leri kamug ittifak boldılar kim meşrik vilayetinde kamug  14 türkistan illerinde bugra han tilinçe

B- (MANZUM MUKADDİME)

1 ugan bir bayat ol kamugda oza öküş hamd u ögdi angar ok sera 2 ulugluk idisi ugan zü 'l-celal yaratgan törütgen me kadir kemal 3 ay yir kök idisi halayık bile ruzinı anutmış yigil sen küle 4 sakışsız birigli kamugka ruzi yitürür kamugnı ma yimez özi  5 açın kodmaz hergiz kamug tınlıgıg yitürür içürür tözü sanlıgıg  6 neteg kim tiledi me boldı kamug kimi kim tilese kılur ol ulug  7 dürud ol ödürmiş resülka selam yine işleringe selam hem ulam  8 muhammed yalavaç halayık başı kamug barçalarka ol ol köz kaşı  9 yime bu kitab ol idi ök aziz biligligke bolgay biligdin tengiz  10 bezenmiş agırlıg biligler bile kalı kim şükür kıl kanaat tile  11 kamug barçasınga bügüler sözi tizip yinçüleyü kamug tüp tüzi  12 bu meşrik meliki maçinlar begi biliglig ukuşlug ajunda yigi  13 kamug bu kitabnı alıp özlemiş hazine içinde urup kizlemiş  14 birindin birilige miraslar kalıp adınlarka birmez özinge alıp  15 asıglıg turur bu yok ol hiç yası öküş t

XIX. AY-TOLDI HÜKÜMDARA DİLlN FAZÎLETİNİ VE SÖZÜN FAYDALARINI SÖYLER

XIX. AY TOLDI İLİGKE TİL ERDEMİN SÖZ ASIGLARIN AYUR 955 ilig bir kün ay toldını ündedi  orun birdi oldur tiyü imledi 956 bu ay toldı oldurdı akru silig  közin yirke tikti bekütti tilig İLİG SU’ALİ AY TOLDIKA 957 İlig aydı ay toldı sözle sözüng nelük şük turur sen ne boldı özüng   AY TOLDI CEVABI İLİGKE 958 bu ay toldı aydı ay beglerbegi  kulı beg yüzin körse yitrür ögi 959 ilig yarlıkamaz negü sözleyin  ayıtmazda aşnu negü ötneyin 960 biliglig sözin sen eşit özneme  ayıtmazda aşnu sözüng sözleme 961 kişig kim okısa kereklep tilep  ol ok sözlegü aşnu sözni ulap 962 ayıtmazda aşnu sözüg sözlese  köni sözledi kim ay yılkı tise 963 takı tilve munduz kişi bu bilin  ayıtmadı beglerke açsa tilin 964 kızıl til kılur kısga yaşlıg sini  esenlik tilese katıg ba anı 965 negü tir eşitgil özin kısgan er esen tirlür incin özin basgan er 966 kara baş yagısı kızıl til turur neçe baş yidi bu takı ma yiyür 967 başıngnı tilese tilingni küdez tiling tegme künde başıngnı yanur İLİG CEVABI AY TOL