3289 Atını tutup, derhal eyerledi; oradan kalkıp, akrabasına doğru gitti.
3290 Akrabasına yaklaşınca, atından aşağı indi, yürüyerek, kapısına geldi.
3291 Gelip, eli ile yavaşça kapıyı çaldı; Odgurmış ibâdeti bıraktı, yerinden kalktı.
3292 Kapıyı açtı, çıktı; hısımını gördü, kucaklaşıp, öpüşerek selâmlaştı.
3293 Elinden tutup, hemen içeri aldı; yer gösterdi ve elini tutarak, oturdu.
3294 Akrabasını gördüğüne pek çok sevindi; Tanrıya çok hamd ve şükür etti.
3295 İnsanın ayrıldıktan sonra tekrar araması ve gelip, sağ-sâlim kavuşması ne büyük bir saadettir.
3296 Akrabalardan uzaklaştıktan sonra, yakınlık hisleri ile tekrar kavuşup, görüşmek ne kadar hoş oluyor.
3297 Akrabaların birbirine candan yakınlık ve samimiyet göstermeleri ne güzel şeydir.
3298 Akrabanın akrabaya merhametle ve gönülden bağlı olması ne güzel olur.
3299 Akrabasına dostluk ve gönülden yakınlık gösteren şefkatli akraba ne der, dinle.
3300 Birbirini kaybedip, tekrar buluşan şahısların kederleri kısa, sevinçleri uzun sürer.
3301 Ayrılıktan sonra iki şahısın tekrar birbirine sağ-sâlim kavuşması ne kadar güzel şeydir.
ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
3302 Odgurmış akrabalarını soruşturdu; Ögdilmiş onların sağ ve salim olduklarını söyledi.
3303 Odgurmış tekrar sordu:—Bana söyle, şimdi buraya ne maksatla geldin, sana ne oldu böyle.
3304 Ben senin hükümdarın yanında bulunduğunu, bilgin ile halka faydalı olduğunu duydum,
3305 Halkın yükünü boynuna yüklendikten sonra, onları bırakıp, nasıl buraya geldin.
ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
3306 Ögdilmiş cevap verdi ve :—Ey güzel yüzlüm, benim seni göreceğim geldi — dedi—
3307 Seni merak ettim, bu meraktan kurtulayım — diye, kalkıp buraya geldim.
3308 Seni görmeği candan istiyordum; sana gelmek için ancak bugün fırsat bulabildim.
3309 Seni görmeyeli çok zaman geçti; görüşmeği çok arzu ediyordum, fakat vakit bulamadım.
3310 Vakti bugün imiş, işte geldim; çok şükür, sana kavuştum.
3311 insan sağ olursa, dileğine ulaşırmış, ey benim cana yakın kuzum.
3312 Zamanın çok çabuk geçip-gittiğini iyice tecrübe etmiş ve kavuşmağı özlemiş olan insan ne der, dinle.
3313 İnsan sağ olursa, dileğini bulur; hayat dilek için bir sermâyedir.
3314 İnsanlar sağ olurlarsa, birbirini arayıp bulurlar; can sağ olursa, ayrılan yine muhakkak kavuşur.
3315 Dilek dileme, sağlık dile; hayat dileğe erişmek hususunda ancak bir yardımcıdır.
3316 Tanrı nihayet arzumu yerine getirdi; ben sağ-sâlim sana kavuştum.
3317 Bundan başka bir sözüm daha var; dinlersen, onu da söyleyeyim.
3290 Akrabasına yaklaşınca, atından aşağı indi, yürüyerek, kapısına geldi.
3291 Gelip, eli ile yavaşça kapıyı çaldı; Odgurmış ibâdeti bıraktı, yerinden kalktı.
3292 Kapıyı açtı, çıktı; hısımını gördü, kucaklaşıp, öpüşerek selâmlaştı.
3293 Elinden tutup, hemen içeri aldı; yer gösterdi ve elini tutarak, oturdu.
3294 Akrabasını gördüğüne pek çok sevindi; Tanrıya çok hamd ve şükür etti.
3295 İnsanın ayrıldıktan sonra tekrar araması ve gelip, sağ-sâlim kavuşması ne büyük bir saadettir.
3296 Akrabalardan uzaklaştıktan sonra, yakınlık hisleri ile tekrar kavuşup, görüşmek ne kadar hoş oluyor.
3297 Akrabaların birbirine candan yakınlık ve samimiyet göstermeleri ne güzel şeydir.
3298 Akrabanın akrabaya merhametle ve gönülden bağlı olması ne güzel olur.
3299 Akrabasına dostluk ve gönülden yakınlık gösteren şefkatli akraba ne der, dinle.
3300 Birbirini kaybedip, tekrar buluşan şahısların kederleri kısa, sevinçleri uzun sürer.
3301 Ayrılıktan sonra iki şahısın tekrar birbirine sağ-sâlim kavuşması ne kadar güzel şeydir.
ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
3302 Odgurmış akrabalarını soruşturdu; Ögdilmiş onların sağ ve salim olduklarını söyledi.
3303 Odgurmış tekrar sordu:—Bana söyle, şimdi buraya ne maksatla geldin, sana ne oldu böyle.
3304 Ben senin hükümdarın yanında bulunduğunu, bilgin ile halka faydalı olduğunu duydum,
3305 Halkın yükünü boynuna yüklendikten sonra, onları bırakıp, nasıl buraya geldin.
ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI
3306 Ögdilmiş cevap verdi ve :—Ey güzel yüzlüm, benim seni göreceğim geldi — dedi—
3307 Seni merak ettim, bu meraktan kurtulayım — diye, kalkıp buraya geldim.
3308 Seni görmeği candan istiyordum; sana gelmek için ancak bugün fırsat bulabildim.
3309 Seni görmeyeli çok zaman geçti; görüşmeği çok arzu ediyordum, fakat vakit bulamadım.
3310 Vakti bugün imiş, işte geldim; çok şükür, sana kavuştum.
3311 insan sağ olursa, dileğine ulaşırmış, ey benim cana yakın kuzum.
3312 Zamanın çok çabuk geçip-gittiğini iyice tecrübe etmiş ve kavuşmağı özlemiş olan insan ne der, dinle.
3313 İnsan sağ olursa, dileğini bulur; hayat dilek için bir sermâyedir.
3314 İnsanlar sağ olurlarsa, birbirini arayıp bulurlar; can sağ olursa, ayrılan yine muhakkak kavuşur.
3315 Dilek dileme, sağlık dile; hayat dileğe erişmek hususunda ancak bir yardımcıdır.
3316 Tanrı nihayet arzumu yerine getirdi; ben sağ-sâlim sana kavuştum.
3317 Bundan başka bir sözüm daha var; dinlersen, onu da söyleyeyim.
Yorumlar
Yorum Gönder