No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
2672 | yanut birdi ögdülmiş aydı ilig bu işke idi ked yetürsü bilig | Öğdülmiş cevap verdi ve: — Hükümdar bu husus hakkında çok düşünmelidir — dedi. |
2673 | ötüg birdi ögdülmiş aydı ay beg yorayın bu sözni köŋülteki teg | Öğdülmiş devamla şunları arz etti:— Ey bey, bu sözü düşündüğüm gibi izah edeyim — dedi — |
2674 | neçe me bilig bilse begler özi bitigçi kerek ol bitişe sözi | Beyler kendileri ne kadar bilgili olurlarsa-olsunlar, sözlerini yazmak için, onlara yine de kâtip lâzımdır. |
2675 | bitigçike aygu kerek iç sözin küdezse bitigçi öküş ya azın | Kâtibe sırları söylemek icap edecektir; kâtip, az veya çok olsun, bunları gizli tutmalıdır. |
2676 | bu iç söz tutuglı bütün çın kerek bütünlükke artuk bütün din kerek | Bu sırlara vâkıf olan kimse itimat edilir, dürüst bir insan ve itimat kazanmak için de, dini bütün olmalıdır. |
2677 | kalı tutmasa bu bitigçi sözüg begi sırrı açlur bu örter özüg | Eğer kâtip sır saklamasını bilmezse, beyinin sırrı fâş olur ve bu da kâtibi yakar, mahveder. |
2678 | neçe me bu begler sözin kizlese bu iki kişike kerek sözlese | Beyler sözlerini ne kadar gizlerlerse-gizlesinler, onu şu iki kimseye açmak zorundadırlar. |
2679 | birisi bitigçi birisi vezir bu iki kişike söz açmak tegir | Bunlardan biri — kâtip, biri — vezirdir; bu iki şahsa sırrı tevdi etmek icap eder. |
2680 | bu iki kişike söz açgu kerek söz açsa avagları yüdgü kerek | Bu iki kişiye sırrı açmak ve sırrı açınca da nazlarını çekmek lâzımdır. |
2681 | bu iki kişide bolur barça söz bu söz tutmasa öz işin buzdı öz | Bütün sırlar bu iki insanda bulunur; bu sırları saklamazlarsa, kendi işlerini kendileri bozmuş olurlar. |
2682 | idi yakşı aymış ötüken begi tilin tutzu birmiş saŋa söz yigi | Ötüken beyi çok iyi söylemiş, sözlerin iyisini sana dili ile ulaştırmıştır. |
2683 | ay begler inancı sözüŋ kizle berk sözüŋ kizlemese basiŋ barga terk | Ey beylerin itimâdını kazanan insan, sırrı iyi sakla; sırrı saklayamazsan, derhâl başın gider. |
2684 | bu agzıŋ misali üngür sanı teg sözüŋ çıksa andın sehar tanı teg | Bu ağız bir in gibidir; sözün oradan çıkarsa, seher yeli gibi olur; |
2685 | yazıldı ajunka anı tirgüsüz eşitti tözü halk anı örtgüsüz | Dünyaya yayılır ve artık toplanmaz; onu bütün halk duyar ve artık örtülemez. |
2686 | agızdın ara ot ara suv çıkar birisi itigli birisi yıkar | Ağızdan bâzan ateş, bâzan da su çıkar; bunların biri yapar, biri de yıkar. |
2687 | küyer ot teg ol bu kereksiz sözüŋ agızdın çıkarmagu küygey özüŋ | Lüzumsuz söz yanan ateş gibidir; onu ağızdan çıkarmamalısın, sonra kendin yanarsın. |
2688 | akar suv teg ol bu tilin edgü söz kayuka bu aksa çiçek öndi tüz | Dilin söylediği iyi söz ise, akar su gibidir; nereye akarsa, orada çiçek açar. |
2689 | aya er atanmış biliglig bügü köŋül sırrı artuk katıg kizlegü | Ey merd tanınmış bilgili hakîm, gönül sırrını çok sıkı saklamalıdır. |
2690 | negü tir eşitgil bu beytig okı köŋül sırrı kizle ay köŋlüm tokı | Şu beyti oku, bak, ne der; ey gönülümü doyuran, gönül sırrını gizli tut. |
2691 | köŋül sırrı berk tut sen ayma tilin kalı aydıŋ erse ökünçi yılın | Gönül sırrını iyi muhafaza et, sen onu söyleme; eğer söylersen, peşimanlığı yıllarca sürer. |
2692 | kızıl til kara başka yavlak yagı bu yavlak yagıg bekle incin salın | Kırmızı dil kara başın amansız düşmanıdır; bu kötü düşmanı sıkı tut ve huzur içinde yaşa. |
2693 | bitigçi biliglig ukuşlug kerek hatı uz belagat takı edgürek | Kâtip bilgili ve akıllı olmalı, güzel bir hatta ve üstün bir belâgate sahip bulunmalıdır. |
2694 | bitigde hat uz bolsa açlur köŋül okıgu kelir baksa avnur köŋül | Mektubun hattı güzel olursa, gönül açılır; onu görünce, insan okumak ister, gönül avunur. |
2695 | belagat bile hat teŋeşse kalı idi edgü til bu bitig söz tili | Hattın güzelliği eğer belagat ile de birleşirse, yazılı söz mükemmel bir ifâde bulmuş olur. |
2696 | negü tir eşitgil ila sır teŋi idi edgü yaŋ bu bitig söz yaŋı | ila kâtibi ne der, dinle; yazılı söz usûlü mükemmel bir usûldür. |
2697 | kamug edgü sözler bitigde bolur bitinmiş üçün söz unıtmaz kalur | Her türlü iyi söz kitaplarda bulunur; yazılmış olan söz unutulmaz, kalır. |
2698 | bitimedi erse bitigli bitig negü bilgey erdiŋ bu hikmet bilig | Yazanlar kitapları yazmamış olsalar idi, bu hikmet ve bilgileri biz nasıl öğrenebilecektik. |
2699 | bitip kodmasa erdi bilge bügü biziŋde ozakıg kim erdi tigü | Alim ve hakimler yazıp bırakmamış olsalardı, bizden evvel gelenlerden kim bahsedebilirdi. |
2700 | yok erse bitig bu kişiler ara tilin sözke kim bütgey erdi köre | İnsanlar arasında yazı olmasa idi, dille söylenen söze kim inanırdı. |
2701 | kişi ildin ilke söz ıdgu bolur bitig bolmasa söz neçe sözleyür | İnsan bir yerden başka bir yere her vakit haber gönderir; yazı olmasa, fikrini nasıl ifâde eder. |
2702 | idi ked kereklig turur bu bitig bitig birle begler iter il itig | Yazı çok lüzumlu bir şeydir; beyler memleket işlerini yazı ile tanzim ederler. |
2703 | bu begler işiŋe tusulur kişi bu üç türlüg ol kör ay ilci başı | Beylerin işine yarayan kimseler şu üç türlü insanlardır, ey hükümdar. |
2704 | birisi biliglig ukuşlug bügü takı bir bitigçi turur sözlegü | Biri — bilgili, akıllı ve hakîm kimse, biri — kendisine sırlar tevdi edilen kâtip, |
2705 | üçünçi kür ersig er ol toŋ yürek yagıka börike bu ersig kerek | Üçüncüsü cesur, merd ve pek yürekli yiğittir; düşmana ve kurda karşı böyle bir yiğit lâzımdır. |
2706 | ukuşlug biliglig bu öglüg bügü kiŋeşke tusulur aŋar ne tigü | Anlayışlı, bilgili, akıllı ve hakîm kimse istişare için faydalı olur; ona söz yok. |
2707 | kamug il işin barça itgen bitig bitigin tutar il kirişin tetig | Bütün memleket işlerini tanzim eden hep yazıdır; zeki insan memleketin gelirini yazı ile zapt eder. |
2708 | kılıç alsa ersig eren işlese yagı boynı yenese öze iglese | Yiğit adam ise, eline kılıç alır ve onu kullanarak, düşmanın boynunu vurur ve onu ayak altına alır. |
2709 | yumıtsa kayuda bu üç türlüg er tilekin bulur er tümen arzu yir | Bu üçü nerede bir araya gelirse, insan orada dileğine kavuşur ve bütün arzularına nâil olur. |
2710 | bularda narukı kaim bu kutu bu üçke udu bardaçı ol butu | Bunların dışında kalan bir sürü insan, bu üçüne uyarak yürüyen köşeklerdir. |
2711 | kılıç birle tutlur kalı tutsa il kalem birle baslur kalı bassa il | Eğer memleket tutulursa, kılıç ile tutulur; eğer memlekete hüküm etmek icap ederse, kalem ile edilir. |
2712 | biligin ukuşun tegip il tüzer bu üç neŋ bile er ajunug süzer | İnsan bilgi ve akıl ile memleketi tanzim eder; bu üç şey ile insan dünyayı duru bir hâle getirir. |
2713 | bilig birle başlar begi il törü ukuş birle işler kamug iş körü | Bey memleket ve kanunları bilgi ile ele alır; bütün işleri akıl ile görür. |
2714 | kılıç il tutar hem budun kazganur kalem il tüzer hem hazine urur | Kılıç memleket zapt eder ve zafer kazanır; kalem de memleket tanzim eder ve hazine toplar. |
2715 | kılıç kan tamuzsa begi il alır kalemde kara tamsa altun kelir | Kılıç kan damlatırsa, memleket alır; kalemden mürekkep damlarsa, altın gelir. |
2716 | bu iki turur bu ajun tutrukı oza keçmiş iş hem kelir utrukı | Gerek geçmişte, gerek gelecekte bu dünyanın bize verip-vereceği bu iki şeydir. |
2717 | aya beg bu iki ulug erdem ol bügü ilci begler munı tutgu yol | Ey bey, bu iki şey büyük bir fazilettir; hakîm hükümdarlar bunu kendilerine düstûr edinmelidirler. |
2718 | muŋar meŋzetü keldi emdi bu söz eşitgil munı sen aya edgü öz | Şimdi buna benzer bir söz vardır; ey iyi insan, sen bunu dinle. |
2719 | idi edgü erdem bilig bilse er takı artuk erdem kılıç ursa er | insanın bilgili olması çok iyi bir fazilettir; insanın kılıç kullanması daha üstün bir fazilettir. |
2720 | kılıç birle tutlur talu edgü il kalem birle itlür tilek arzu yir | Güzel ve iyi bir memleket kılıç ile zapt ve kalem ile tanzim edilir; her kes dilek ve arzusuna kavuşur. |
2721 | közi tok kerek hem özi umdusuz bagırsak kerek çın özi koltgusuz | Kâtibin gözü tok olmalı ve tamahkâr olmamalıdır; doğru, içten bağlı ve gönülü gani olmalıdır. |
2722 | közi tok kişi neŋke suklanmaz ol kişi neŋ bile bolsa arsıkmaz ol | Gözü tok insanda mala karşı hırs olmaz; böyle kimse mal ile aldatılmaz. |
2723 | kişi umduçı bolsa boldı bulun suyurka anı sen ay körki tolun | insan tamahkâr olursa, nefsinin esîri olur; ey dolun ay gibi güzel yüzlüm, sen onu bağışla. |
2724 | neçe me beg erse kul ol umduçı kişide ili umduçı ol tuçı | Tamahkâr, ne kadar bey olursa-olsun, kuldur; tamahkâr her vakit aşağılık bir insan olarak kalır. |
2725 | suk erse bıtigçi bilig artatur bitir umdu birle bitig artatur | Kâtip haris olursa, bilgisini kötüye kullanır; tamah ederek yazar ve yazıyı tahrif eder. |
2726 | kümüş körse altun aŋar arsıkar idisi başın yir ya baş alsıkar | Altın ve gümüş görünce, ona aldanır; efendisinin başını yer yahut kendi başını kaybeder. |
2727 | bagırsak tapugçı işik yastanur tiledükte tutçı kapugda turur | Sâdık hizmetkâr eşiği yastık yapar ve her istenildiği zaman kapıda hazır bulunur. |
2728 | bagırsak tapugçı beg asgm tiler teni canı malın begiŋe ular | Vefalı hizmetkâr beyin faydasını ister; tenini, canını ve malını beyine feda eder. |
2729 | bor içmez kerek bolsa kılkı arıg yaragsız kılınçıg yıratsa arıg | Kâtip içki içmemeli ve temiz tabiatlı olmalı; yakışık olmayan bütün hareketleri kendisinden uzaklaştırmalıdır. |
2730 | bitigçi bor içse biligdin tezer biligdin tezigli bitigdin azar | Kâtip içki içerse, bilgiden uzaklaşır; bilgiden uzaklaşan yazıda şaşırır. |
2731 | bitigçi kiçe taŋda ilde kerek neçede kerek bolsa anda kerek | Kâtip sabah-akşam kapıda durmalı, lâzım olduğu zaman hazır bulunmalıdır. |
2732 | kişide tahıla bu iki kişig aŋar ötrü birgil bu iki işig | İnsanlar arasında şu iki kişiyi seç ve onlara şu iki işi ver. |
2733 | birisi bitigçi halı belgülüg birisi yalavaç tili ülgülüg | Biri — yazmasını bilen kâtip, biri — konuşmasını bilen elçi. |
2734 | yakında yagukta ya yat baz ara tuşar erse övke bulardın köre | Gerek yakın-akraba, gerek yat-yabancılar arasında kırgınlıklar hâsıl olursa, bil ki, bunlar yüzündendir. |
2735 | bu iki kişidin tuşar tuşsa iş bu iki kişiler iter itse iş | Ne iş gelirse, bu iki kişiden gelir; işleri yoluna koyarsa, bu iki kişi koyar. |
2736 | birisi bitigde yanılsa sözüg birisi tili birle itse sözüg | Biri yazıda sözü yanlış yazarsa, ikincisi dili ile bunu tashih etmelidir. |
2737 | bitigçi bu yaŋlıg kerek ay ilig inansa aŋar birse bolgay elig | Ey hükümdar, kâtip böyle olmalıdır; böylesine inanılır ve itimat edilebilir. |
2738 | bu yaŋlıg kişike inansa bolur kişilik tilese anıŋdın kelür | Böyle bir insana inanmak mümkündür; insanlık istersen, onda bulursun. |
2739 | bu erdi ay ilig meniŋ bilmişim ötündüm iligke tükendi işim | Ey hükümdar, benim bildiğim bu kadardır; işte hükümdara arz ettim, başka bir diyeceğim yoktur. |
İLİG SU’ALİ ÖGDÜLMİŞKE | HÜKÜMDARIN ÖGDÜLMİŞ'E SUÂLİ | |
2740 | ilig aydı uktum munı ma ögün takı bir sözüm bar anı ay bu kün | Hükümdar: — Bunu da iyice anladım — dedi — bir sözüm daha var, bugün ona da cevap ver, |
2741 | agıçı negü teg kerek ay maŋa aŋar bütse begler yitürse neŋe | Bana söyle, hazinedar nasıl olmalı ki, ona beyler itimat etsin ve hazineyi eline teslim edebilsin. |
2742 | agı kaznakı tutsa altun kümüş ol er başka iltse bu aymış yumuş | Hazinede altın, gümüşü muhafaza etsin ve kendisine verilen işleri başarabilsin. |
Yûsuf Has Hâcib tarafından XI. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından.
XXXIV. ÖĞDÜLMİŞ HÜKÜMDARA KÂTİBİN NASIL OLMASI LÂZIM GELDİĞİNİ SÖYLER [ÖGDÜLMİŞ İLİGKE BİTİGÇİ ILIMGA NEGÜ TEG KEREKİN AYUR]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Başlıklar
-
BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi ...
-
Mısra (Kutadgu Bilig) Tercüme (Türkiye Türkçesi) ...
-
No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi 955 ilig bir kün ay toldını ündedi orun birdi oldur tiyü imledi Hükümdar bir gün Ay...
C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]
Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder