Ana içeriğe atla

XLVII. ÖĞDÜLMİŞ ODGURMIŞ'A BEYLERE HİZMET ETMENİN USÛL VE NİZÂMINI SÖYLER

4031    Bu hizmetkârlar iki türlü olur; hizmet ederlerse, işleri günden güne yoluna girer.
4032    Bunlardan biri— çocukken hizmete girer, biri — büyüdükten sonra bu işe intisap eder.
4033    Bunlardan küçükken hizmete girip, benlik ve gururdan geçenler daha iyidir.
4034    Her ne kadar bugün bunları sana anlatıyorsam da, sözlerimi küçükleri göz önünde bulundurarak, söyleyeceğim.
4035    Sözü kapalı tutarsan, sonu çiğlik olur; çiğ olan her şeyin altında zarar vardır.
4036    Olgun olmasını istersen, sözü pişirmelisin; doğruluk dilersen, kendin doğru yoldan ayrılmamalısın.
4037    insan hizmet kapısını açmak isterse, küçük yaşta hizmete başlamalıdır.
4038    Töre ve usûlü öğrenmeli, hareketini düzeltmeli, giriş ve çıkış tarzlarını bilmeli, tavır ve hareketi edep dâiresinde olmalıdır.
4039    Erkenden kalkıp, hizmete hâzır bulunmalıdır; sözlerinde ve hareketlerinde mütevâzi olması lâzımdır.
4040    Her işi sür'atle ve vakfında yapmalı; işine iyice dikkat ederek, gözü ve kulağı tetikte bulunmalıdır.
4041    Kendisinden büyüğe hizmet etmeli; dilini tutmasını bilmeli ve uluorta söz söylememelidir.
4042    Böyle bir genç hizmette başarı gösterirse, beyine yakın olur ve merhaleleri muvaffakiyetle geçer.
4043    Bundan sonra girerken, çıkarken, dilek ve ricaları arzederken, usûlüne göre hareket etmelidir.
4044    Küçük rütbeli kimseler bu mertebeye erişince, bey bundan sonra onların yapacakları işleri, tâyin eder.
4045    Hizmetkâr akıllı ve dürüst tabiatlı olursa, o dilekleri hükümdara arz vazifesine yarar ve çabuk yükselip, ikbâle erer.
4046    iyi nişancı ve cesur ise, o okçu ve yaycı olur; doğru tabiatli ise, mühürdar olur.
4047    Tavrı, hareketi temiz ve güzel yüzlü ise, onu bey saki yapar, ey iyi kalpli insan.
4048    Yazı ve hesap işlerini bilirse, hazinedar olur; anlayış ve zekâsı iyi ise, kâtip olur.
4049    însan bunlardan hangisine erişirse-erişsin, çok dikkatli ve ihtiyatlı olmalı ve çok iyi hizmet etmelidir.
4050    Hizmet eden ve hizmeti sayesinde dileğine kavuşan kimse ne der, dinle.
4051    Beyin huzurunda bulunurken, çok dikkatli ol ve görülmeyecek şeylere bakma ve onları görme.
4052    Hareketini doğrult, tavrını düzelt, kendini gözet; gönlün, dilin dürüst olsun, sözünü kısa kes.
4053    Her türlü iş hizmet ile yoluna girer; hizmet sayesinde insan iyi arkadaşlara nail olur.
4054    Her hangi bir iyiliğe nail olmak istersen, önce hizmet et; hizmetin senin yüzünü güldürür.
4055    Beyin huzurunda bulunduğun zaman gözün yerde, kulağın baş-köşede olsun.
4056    Ellerini kavuştur, ayaklarını birbirine bitiştir; sağ elini sol elin üzerine koy.
4057    Kapıdan girerken, önce sağ ayağını at; sana emir buyurulurken, aklın, fikrin onda olsun.
4058    Bir şey arzederken, ellerini aşağıya doğru sarkıt; iki diz üzerine çök, arzı ihlâs ve sükûn ile yap.
4059    Huzurda iken, sağa veya sola bakınma; havf ve hürmet üzere ol, sözü dikkatle dinle.
4060    Sana bir söz sorarsa, doğruyu söyle; cevap verirse, emrini sadâkatle yerine getir.
4061    içki içme, faydasız ve boşu-boşuna dolaşma; yakışmayan ve fena işlerden derhâl uzaklaş.
4062    İşittiğin sözleri işitmemiş gibi ol, gözünün gördüklerini görmemiş gibi ol.
4063    însan böyle hizmet eder ve kendisini beğendirirse, ikbâli günden güne artar, işi yoluna girer.
4064    Bunlardan kiminin emrine takım verilir ve o takım-başı olur; kimi at-aygır üzerinde il-başı olur.
4065    Kimi sü-başı, kimi hâcip, kimi hükümdarın sır tevdî ettiği kâtibi olur.
4066    Bu derecelere erişip, iyi hizmet eden kimseler büyüklüğe ulaşır ve bütün arzularına kavuşurlar.
4067    Kimi aklı ile öğeliğe yükselir; kimi kök-ayukluk ile şöhret bulur.
4068    Kimi ınanç-bey, kimi çağrı-bey, kimi tigin-bey ve kimi çavlı-bey olur.
4069    Kimi yavgu, kimi yugruş veya il-beyi, kimi unvanının eşi olmayan er-öği olur.
4070    Hizmetkârların dereceleri buraya kadardır; bundan sonra onlar için artık bir yükseliş derecesi yoktur.
4071    Bir bey hizmetkârlarını bu derecelere yükseltirse, onlara hakkını kendisine minnettar bırakacak kadar ödemiş olur.
4072    Bu derecelere yükselen her hizmetkâr kendi vazifesini yaparsa, o beyine çok faydalı olur ve bey de arzusuna kavuşur.
4073    Eğer bu mevkilere küstah ve aşağılık adamlar yerleşirse, bu hizmetkârlardan beye büyük zararlar gelebilir.
4074    Akıllı ve hakîm insan çok güzel söylemiş :— Lâyık olmayan kimselere bu mevkiler verilmemelidir.
4075    Bilgili insan bundan daha iyi söylemiş : — Ey beyim, bilgisizin elinden tutma— demiştir.
4076    Akılsız kimseler bilgiyi tahrif ederler; bilgisiz kimseler halkı harap ederler.
4077    Eğer bir bey bilgisiz kimseyi yükseltir ve ona mansıp verirse, şunu önceden bil ki, o kimse beyine sadâkat göstermez.
4078    Akılsız kimse büyüklüğe ulaşırsa, ey büyük hükümdar, o efendisinin başını yer.
4079    Onun için beylerin hizmetkâr kullarının derecelerini onların bilgileri nisbetinde yükseltmeleri gerekir.
4080    Kulu önce, tavrı ve hareketi bakımından, iyice tecrübe etmeli; sonra anlayışı nisbetinde ona paye vermelidir.
4081    Kul sâdık olmalı ve her vakit beyini korumalıdır; ancak böyle kullara beylerin ihsanda bulunmaları doğru olur.
4082    Kanun koyan ve kanun ile beyliğin işini tanzim eden insan ne der, dinle.
4083    Kul ne kadar yükselirse-yükselsin, kulun adı kuldur; o yükselten beyine karşı her vakit hizmetkâr olarak kalmalıdır.
4084    Bey ne kadar küçük olursa-olsun, onun adı beydir; hizmetkâr adından bey adı her vakit üstündür.
4085    Ey beylerin değer verip, yükselttikleri kimse, beyine karşı gelme; onu büyük bil ve ona hürmet et.
4086    Sen hiç bir vakit bu beyler ile rekabete kalkışma; iyice düşünmeden, ancak onların kullanmağa salahiyetli oldukları sözleri söyleme.
4087    Onlar ikbâldirler, ikbâlin eli her şeye uzanır; onlar yanar âteştirler, başkalarını yakarlar.
4088    Onlar zemânedirler; sevinmesi ve yüzünün gülmesi için, insanın zemâne ile uzlaşması lâzımdır.
4089    Tecrübe ile bilen ve hizmet ile yükselerek, dileğine kavuşmuş olan insan da güzel söylemiş.
4090    Sana beyler güler yüz gösterirler ve teveccüh ile bakarlarsa, sen buna sevinme ve ona güvenme.
4091    Hizmete güvenip, gurur getirme; eğer yanılırsan, beyler sana tekrar kaşlarını çatarlar.
4092    İster büyük, ister küçük olsun, ister şöhretli ve namlı olsun, şu muhakkaktır ki, hizmetkâr — hizmetkârdır.
4093    Gayret etmeli, beye karşı hizmette kusur etmemeli ve hizmet yolundan şaşmamalıdır.
4094    Beyler seni ne kadar kendilerine yakın tutarlarsa-tutsunlar, sen kendini unutma ve doğruluktan ayrılma.
4095    Beyler sana ne kadar iyi muamele ederlerse-etsinler, sen onlardan emin olma, onları kendine eş sayma; dâima etrafını kolla.
4096    Onlar bâzan ateş olurlar, bak, bâzan su olurlar; bâzan güldürürler, fakat bâzan da insanı ağlatırlar.
4097    Şu üç şeye yakın komşu olma : yanar ateş, akar su ve bu beylerin şan ve şöhreti.
4098    Dikkat edersen, bey pek yürekli arslana benzer; öğerek yaklaşırsan, yumuşar, ipek gibi olur.
4099    Eğer ona saygısızca yaklaşırsan, hiddetlenir ve baş keser, damarını deler; insanın kanını emer, içer.
4100    Hiddetlendiği vakit beyine yaklaşma; eğer yaklaşırsan, itibardan düşeceğin muhakkaktır.
4101    Sorduğu vakit cevap ver, çağırdığı vakit yanına gir; sağ ve selâmet yaşa, dâima ikbâlde ol.
4102    Bir çok sözleri duyduğun hâlde, duymamış gibi davran; gözünle gördüklerini içinde gizle.
4103    Nefsine hâkim olmasını bilen ve vaktinde girip, hükümdara mâruzâtta bulunan insan ne der, dinle.
4104    Gir! derlerse, bu büyük bir lutüftür; "çık!" derlerse, bu insanın yüzüne karşı bir hakarettir.
4105    Gözüne ve nefsine hâkim ol; nefsine hâkim olan insan bu dünyada azizdir.
4106    Mümkün olduğu kadar gayret et, şu üç işten uzak dur: biri— beylik taslama; sözüm katidir.
4107    Biri — yalan, biri — tamahkârlıktır; bu üç işin üçü de sonunda insanı mahveder.
4108    Sen başkaları hakkında gammazlık etme, dedi-kodu yapma; doğru sözü söyle, doğruyu gizleme.
4109    Her bakımdan kendini temiz tut; bu beyler temizdir ve temiz şeyleri severler.
4110    Saraya girdiğin vakit dikkat et; sana kim hürmet ederse, sen de ona hürmet göster.
4111    Kibirli olma, elini-kolunu sallayarak girme; orada selâm verirken de fazla lâübâli hareketlerde bulunma.
4112    Oturduğun vakit yerini bil; insanları incitme; onlara karşı nazikâne muamele et.
4113    Orada gürültü ile boğazını temizleme ve tükürme; bu küstahlık olur ve hoş karşılanmaz.
4114    Bir de bağdaş kurma ve yan yatma; yüksek sesle kahkaha atma.
4115    Bir de tırnak kesme, bacaklarını yayıp-oturma; bu insanı itibardan düşürür ve ikbâle mâni olur.
4116    Senden büyük biri söz söylerken, konuşmağı bırakıp, onu dinlemelisin.
4117    Doğru söz söyle, bu seni mesûd eder; söz söylerken de yalnız kendi haddin olan sözü söylemelisin.
4118    Sarhoş olarak saraya girme, nefsine hâkim ol; sarhoş insan küstah ve münasebetsiz olur.
4119    insan kendisini gözetmezse, şu üç şey derhâl onun başını götürür, bu sözü dinle.
4120    Biri— bu beylerin sözünü sözlerin beyi olarak kabul etmeli ve onu kendi sevgili canı gibi tutmalıdır.
4121    İkincisi — dürüst olmalı ve memlekete sâdık kalmalı; karışıklık günlerinde kendisini iyice gözetmelidir.
4122    Üçüncüsü — saray içinde doğru hareket etmeli; uygunsuz ve yakışıksız işlerden uzak durmalıdır.
4123    Bu üçünden birini yapan insanın, ne kadar büyük olursa-olsun, başı kesilir.
4124    Ey saray içinde gezip-dolaşan, halım tabiatli insan, vakti gelmeden, huzura girme.
4125    Eğer kendi akranların ile oturuyorsan, çağırır-çağırmaz, yerinden kalk ve huzura gir.
4126    Beyler sana bir şey sorarlarsa, ey cesur yiğit, cevap ver, fakat sözünü pek uzatma.
4127    Sorunca, kendi bildiğini arzet; sözünü keserse, bırak, sözüne devam etme.
4128    Eğer beyler seni ziyafete davet ederlerse, yemeği edep ile ye; bunu iyice öğren.
4129    Yemeği sağ elin ile ye; ey hakîm insan, yemeğe besmele ile başla.
4130    Başkalarının önündeki yemeğe el uzatma; ey temiz kalpli insan, kendi önündeki yemeği ye.
4131    Orada bıçak kullanma, kemik sıyırma; başkalarına yemek uzatma ve buyur etme.
4132    Yerken obur gibi yeme ve acele etme; fakat dişi gibi de fazla nazlanma.
4133    İnsan ne kadar tok olsa bile, beyin yemeğini yemelidir; bu beylerin yemeği ikbâlin başlangıcıdır.
4134    Her hangi bir işe memur edildiğin vakit, o işi can ve gönülden yap; bu seni mesûd eder.
4135    Bilgili insan çok güzel söylemiş; bu söze göre hareket eden kimse karşılığında saf altın bulur.
4136    Eğer sana gerçekten beylik nasip olursa, ey namlı, işi bilgi ile idâre et.
4137    Eğer eşsiz yavgu olursan, ne kadar kuvvetli olursan-ol, hiç bir vakit sadâkatten ayrılma.
4138    Eğer sana ordu başına geçmek kısmet olursa, ey merd yiğit, cömerd ol ve uyanık dur.
4139    Sana takım veya on-otag rütbesi teveccüh ederse, malını dağıtıp, kılıç ve yaya sarılmalısın.
4140    Vezirlik isabet eder ve eline iktidar geçerse, kötü kanunlar vaz'etme, dâima halım ve yumuşak ol.
4141    Birine öğelik kısmet olursa, o akıllıca hareket etmeli ve beyi yanıldığı vakit, ona doğru yolu göstermelidir.
4142    Eğer kök-ayukluk nasip olursa, insan kendisini çok iyi gözetmelidir; o saadet kemerini kuşanmış demektir.
4143    Eğer sen ordu veya eyâlet başına geçersen, doğruluktan ayrılma; kulağını keskin tut.
4144    Eğer hâcib olursan, rüşvet almamalısın; fakir, dul ve yetimlerin arzularını dinlemelisin.
4145    Seni hazineye hazinedar yaparlarsa, itimat kazanmağa çalış; dâima doğru ve dürüst hareket et.
4146    Eğer kendin kâtip veya sır-kâtibi olursan, gönül sırrını sıkı muhafaza et; ağzından söz kaçırma.
4147    Asıl mansıp sahibi olan hizmetkârlar bunlardır; diğer hizmetkârlar ise, bunlara tâbi olurlar.
4148    Döşekçi, kuşçu ve aşçılar gibi, bâzı işçiler daha vardır.
4149    Bu nevi hizmetlerden sen uzak dur; bunların huzuru az, fakat zahmeti çoktur.
4150    Kendin her vakit hürmet görmek istersen, ey yükselen insan, başkalarına da hürmet et.
4151    Büyüğü büyük tut, onun itibarını gözet, sana da devlet ve ululuk saadeti gelir.
4152    Dinle, atalarımız ne der; atalar sözünü tutan kimsenin gözü açılır.
4153    Büyükler muhteremdir, bu dünya kanunudur; büyük gelince, ayağa kalk.
4154    Küçüğün büyüğe hürmet etmesi lâzımdır; büyük de küçüğe aynı şekilde mukabele eder.
4155    Öğdülmiş sözünü kesti ve:— îşte bey böyle, hizmetkâr da öyle olur — dedi —
4156    Ben söyledim, sen dinledin ve işin esâsını öğrendin; nasıl hizmet edileceğini iyice anladın.
4157    Beye yapılacak hizmet böyledir; hizmet makbule geçerse, ikbâl kapısı açılır.
4158    Faydalı hizmet budur, bunu bilmek kâfidir; bunu öğrenirsen, sen de beyin yakını olabilirsin.

ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ

4159    Odgurmış cevap verdi:— Ey muhterem zat, ben şimdi bu sözleri dinledim — dedi —
4160    Sana soracak bir sözüm daha var, onu da bana söyle.
4161    Ben hükümdarın hizmeti için, şehre inersem, her gün onun kapısına gitmem icap edecek.
4162    Orada insanların dostlukları ne gibi hareketleri ile belli olur; ey kardeş, bu hayat dâima onlar ile birlikte geçer.
4163    Hizmetkârlar ile, şüphesiz, münâsebetler kurmak ve onlar ile münâsip bir şekilde geçinmek lâzım gelecektir.
4164    Bugün sen bunu da bana söyle; onlar ile nasıl münâsebetler kurmalıdır, bunu da iyice öğrenmiş bulunayım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A- (MENSUR MUKADDİME)

BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM   1 hamd u sipas ü minnet ve öküş ögdi tengri ‘azze ve  2 celleka kim ulugluk idisi tükel kudretlig padişah turur  3 yirli kökü yaratgan kamug tınlıglarka ruzi birgen neni  4 kim tiledi erse kıldı yime neni tilese kılur yef’alü 'llahü ma ye-  5 şa' ve yahkümü ma yürid takı sansız selam ü dürud halk-  6 larda yigi yalavaçlarda ödrüntüsi ulug savcısı muhammed-i  7 mustafa öze bolsun takı ma anıng işleri aziz agırlıg şa-  8 haberler öze rizvanu 'llahi aleyhim ecma'in bu kitab yav-  9 lak aziz turur çin hukemalarınıng emsalleri birle bezen-  10 miş maçin ulemalarınıng eş’arları birle araste kılınmış tu-  11 rur bu kitabnı okıglı bu beyitlerni ma’lum kılıglı kitab-  12 din yakşı azizrak turur çin ü maçin alimleri ve hakim-  13 leri kamug ittifak boldılar kim meşrik vilayetinde kamug  14 türkistan illerinde bugra han tilinçe

B- (MANZUM MUKADDİME)

1 ugan bir bayat ol kamugda oza öküş hamd u ögdi angar ok sera 2 ulugluk idisi ugan zü 'l-celal yaratgan törütgen me kadir kemal 3 ay yir kök idisi halayık bile ruzinı anutmış yigil sen küle 4 sakışsız birigli kamugka ruzi yitürür kamugnı ma yimez özi  5 açın kodmaz hergiz kamug tınlıgıg yitürür içürür tözü sanlıgıg  6 neteg kim tiledi me boldı kamug kimi kim tilese kılur ol ulug  7 dürud ol ödürmiş resülka selam yine işleringe selam hem ulam  8 muhammed yalavaç halayık başı kamug barçalarka ol ol köz kaşı  9 yime bu kitab ol idi ök aziz biligligke bolgay biligdin tengiz  10 bezenmiş agırlıg biligler bile kalı kim şükür kıl kanaat tile  11 kamug barçasınga bügüler sözi tizip yinçüleyü kamug tüp tüzi  12 bu meşrik meliki maçinlar begi biliglig ukuşlug ajunda yigi  13 kamug bu kitabnı alıp özlemiş hazine içinde urup kizlemiş  14 birindin birilige miraslar kalıp adınlarka birmez özinge alıp  15 asıglıg turur bu yok ol hiç yası öküş t

XIX. AY-TOLDI HÜKÜMDARA DİLlN FAZÎLETİNİ VE SÖZÜN FAYDALARINI SÖYLER

XIX. AY TOLDI İLİGKE TİL ERDEMİN SÖZ ASIGLARIN AYUR 955 ilig bir kün ay toldını ündedi  orun birdi oldur tiyü imledi 956 bu ay toldı oldurdı akru silig  közin yirke tikti bekütti tilig İLİG SU’ALİ AY TOLDIKA 957 İlig aydı ay toldı sözle sözüng nelük şük turur sen ne boldı özüng   AY TOLDI CEVABI İLİGKE 958 bu ay toldı aydı ay beglerbegi  kulı beg yüzin körse yitrür ögi 959 ilig yarlıkamaz negü sözleyin  ayıtmazda aşnu negü ötneyin 960 biliglig sözin sen eşit özneme  ayıtmazda aşnu sözüng sözleme 961 kişig kim okısa kereklep tilep  ol ok sözlegü aşnu sözni ulap 962 ayıtmazda aşnu sözüg sözlese  köni sözledi kim ay yılkı tise 963 takı tilve munduz kişi bu bilin  ayıtmadı beglerke açsa tilin 964 kızıl til kılur kısga yaşlıg sini  esenlik tilese katıg ba anı 965 negü tir eşitgil özin kısgan er esen tirlür incin özin basgan er 966 kara baş yagısı kızıl til turur neçe baş yidi bu takı ma yiyür 967 başıngnı tilese tilingni küdez tiling tegme künde başıngnı yanur İLİG CEVABI AY TOL