No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
4165 | yanut birdi ögdülmiş aydı bu ma kereklig turur ay kadaş aysama | Öğdülmiş cevap verdi: — Ey kardeş buda çok mühim ve üzerinde durulacak bir meseledir — dedi — |
4166 | munı ma sanga emdi ögretgü ol negü teg yorıgu anı bilgü ol | Bunu da şimdi sana anlatmalıyım; bu hususta nasıl hareket edileceğini bilmen lâzımdır. |
4167 | tiriglik olarnıng bile ol kadaş kayusın kadaş tut kayusın adaş | Ey kardeş, hayat onlar ile geçer; onlardan kimini kardeş ve kimini de kendine dost edinmelisin. |
4168 | kapugdakı birle yaraşgu kerek katılgu kelişgü barışgu kerek | Kapıdaki insanlar ile iyice anlaşmalı, onlar ile karışmalı ve onlara gidip-gelmelidir. |
4169 | kapugdakı birle yaraşmasa uz tiriglik tatımaz aya edgü öz | Kapıdakiler ile iyice anlaşmazsan, ey iyi insan, hayatın zevkini tadamazsın. |
4170 | negü tir eşitgil tapug kılguçı törü birle başlap kapug tüzgüçi | Hizmet eden ve töreye göre kapı işleri tanzim eden insan ne der, dinle. |
4171 | yakınlık tilese özüng beg bile kapugdakı birle yakınlık tile | Sen beye yakın olmak istersen, kapıdakiler ile yakınlık te'sis etmeğe çalış. |
4172 | ulugluk tapayın tise sen özün er at birle yakşı yorı ay tüzün | Sen büyüklük bulmak istersen, hizmetkârlara iyi muamele et, ey halim insan. |
4173 | neçe me yakın tutsa begler' sini yaraşgıl er at birle turgıl köni | Beyler seni ne kadar yakın tutarlarsa-tutsunlar, hizmetkârlar ile iyi münâsebet kur ve onlara karşı dürüst ol. |
4174 | tükel üç kutu ol kapugda kişi bularmrïg bile ol tiriglik işi | Kapıdaki insanlar tam üç sınıftır ve hayat işi bunlar ile görülür. |
4175 | bularda biri özde ulgung turur ulugka tapmsa özüng kut bulur | Bunlardan biri senin büyüklerindir; büyüğe hizmet edersen, sen de saadete erersin. |
4176 | ulugla olarnı agırla sözin sini edgü tutgay yarutgay yüzin | Onları büyük bil, sözlerine hürmet et; onlar da sana güler yüz ile iyi muamele ederler. |
4177 | idi yakşı aymış biliglig bügü bügüler sözini ucuz tutmagu | Bilgili hakîm çok güzel söylemiş; hakimlerin sözüne itibâr etmek gerekir. |
4178 | kiçigke ulugluk ulugdın kelir ulugka tapınsa kiçig kut alır | Küçüğe büyüklük büyükten gelir; büyüğe hizmet ederse, küçük saadete ulaşır. |
4179 | uluglar sözin tut yumuş kıl yügür ulug sözi tutsa tileklce tegir | Büyüklerin sözünü dinle, hizmetlerine koş; büyüklerin sözünü tutan, arzusuna erişir. |
4180 | uluglar kut ol kör tilese kutug tapıngıl tapugka turur kut tutug | Büyükler ikbâldir; ikbâle kavuşmak istersen, hizmet et; ikbâl için rehin olarak hizmet vermelidir. |
4181 | takı bir sanga teng tuş ol ay kadaş yıratsa yagı ol yagutsa adaş | Ey kardeş, bir de sana denk ve akran olanlar vardır; onları kendinden uzaklaştırırsan, sana düşman, yaklaştırırsan, dost olurlar. |
4182 | işing hem tuşung bu katılgu kişi yanutka yanut kıl işinde tuşı | Derece itibârı ile sana denk olan bu insanlar aralarına karışacağın kimselerdir; onların hareket ve muamelelerine karşılık, sen de aynı muameleyi göster. |
4183 | takı bir seningde basa ol kiçig bularnıng bile ol açıg ya süçig | Biri de senden sonra gelen küçüklerdir; hayatın acı ve tatlı anları bunlar ile birlikte duyulur. |
4184 | basıtma katıglan kiçigke özüng tilin oynamagıl tıda tut sözüng | Gayret et, küçüklerin sana tahakküme kalkışmalarına meydan verme; onlarla ağız şakası yapma, diline hâkim ol. |
4185 | tapug kılsa bir neng yazuk kılsa ur yava ıdma boşlag işin aytu tur | Bunlar hizmet ederken, her hangi bir şeyde yanlışlık yaparlarsa, cezalandır; onları başı-boş bırakma, işlerini dâima murakabe et. |
4186 | adaş koldaş erdeş kalın tut katıl kalın bolsa koldaş öger tegme til | Çok dost, ahbap ve arkadaş edinmeğe çalış ve onlar ile sık-sık görüş; ahbapların çok olursa, her kes seni medh eder. |
4187 | yagı kılma özke kişig bilmedi yaglıg kişiler sevinç bulmadı | İnsanları bilmeyerek kendine düşman etme; düşmanı olan insanlar sevinç yüzü görmezler. |
4188 | neçe az yagı erse yası telim yagıda asıg bar tip aymaz tilim | Düşman ne kadar az olursa-olsun, zararı çoktur; düşmanda fayda olduğunu söylemeğe dilim varmaz. |
4189 | negü tir eşitgil ay köngli odug yagı yası tegrüp tokımış yodug | Ey uyanık gönüllü insan, dinle, düşman yüzünden ziyan görmüş olan insan ne der. |
4190 | bir ök erse düşman ming ol yaslıkı mingin dostung erse bir ol azlıkı | Düşman biricik de olsa, onun zararı bindir; binlerce dostun olsa bile, dâima bir tanesi eksiktir. |
4191 | kişi düşmanındın asıg kılmadı kalı kıldı erse özi uzlukı | insan düşmanından fayda görmemiştir; eğer görmüş ise, bu ancak kendi mahareti sayesinde olmuştur. |
4192 | negü teg kılınsa sanga koldaşıng sen andag kıhngıl sevinsü işing | Arkadaşın sana nasıl muamele ederse, sen de ona öyle muamele et, sevinsin. |
4193 | özüngke tentesi tutungıl adaş tengeşlig tengeşi bile ol tudaş | Kendine denk olan kimseyi ahbap edin; insan ancak kendisine denk olan ile hem-renk olabilir. |
4194 | isiz iş tutunma yırak tur teze isiz iş azıtur sini yol öze | Kötüyü arkadaş edinme, ondan uzak dur, kaç; kötü arkadaş seni yolundan şaşırtır. |
4195 | özüng edgü atlıg bolayın tise isizke katılma katıglan usa | Sen iyi nâm kazanmak istersen, elinden geldiği kadar, kötüler ile düşüp-kalkmamağa gayret et. |
4196 | kamug neneni kördüm öz ügrün yorır kişi yılkı kuş kurt öz ügrin bilir | Nereye baktım ise, her mahlûkun kendi hem-cinsi ile gezdiğini gördüm; insan, hayvan, kuş-kurt hem-cinsini bilir. |
4197 | negü tir eşitgil ay ilci başı sınap edgü isiz keçürmiş yaşı | iyi ve kötüyü tecrübe ile hayatını geçirmiş olan büyük hükümdar ne der, dinle. |
4198 | sıgırçuknı kördüm uçar kak ara tengin baktım erse ikigü kara | Sığırcığı gördüm, kaklar arasında uçar; arkadaşlarına bakınca, gördüm ki, ikisi de karadır. |
4199 | kuguka katılmaz körü tur yugak kara kuş örüng kuş bile ked yırak | Dikkat edersen, yugak kuğuya katılmaz; ak-kuş ile kara-kuş birbirinden çok uzaktır. |
4200 | uçar kuş işin bildi tuttı ügür kişi sen katılgu kişingni ödür | Uçar kuş bile eşini bilir ve sürüsünü bulur; sen insansın, içine karışacağın adamları seç. |
4201 | iki türlüg ol bu yakınlık işi bu iki üçün dost tutar ol kişi | Yakınlıktan aranılan şey iki türlü olur; bu iki şey için insan dost edinir. |
4202 | biregü tutar iş kişig tengrilik bu işlik içinde yok ol egrilik | Biri, her türlü menfaat dışında, ilâhî bir sevgi ile arkadaş edinir; bu arkadaşlık içinde sadakatsizlik hâtıra gelmez. |
4203 | takı bir tutar iş öz asgı üçün bu işlik tüpükmez bolur ol küçüo | Biri de kendi menfaati için arkadaş edinir; bu arkadaşlık zorakidir ve hiç bir vakit esaslı olmaz. |
4204 | kalı tengrilik iş tutunsa özüng yükin yüd açıg kılma tügme yüzüng | Eğer sen menfaatsiz ve ilâhî bir sevgi ile arkadaş edinmek istersen, onun yükünü yüklen, hiç bir vakit yüzünü ekşitme ve kaşlarını çatma. |
4205 | munıng asgı munda tileme serin bu asgıng bayat birge anda yarın | Bunun faydasını burada arama, sabırlı ol; bunun ecrini yarın orada Tanrı verecektir. |
4206 | apang dünya asgı üçün erse iş bu işke katılma katılsa seşiş | Eğer dostluk dünya menfaati için ise, onlar ile arkadaşlık etme; eğer etmiş isen, ayrıl. |
4207 | negü tir eşitgil adaş tutmış er adaş asgı yası sınap bilmiş er | Dost edinmiş olan ve dostluğun fayda ve zararlarını tecrübe ile bilen insan ne der, dinle. |
4208 | adaşıg asıg yas içinde sına bu yirde adak tikse bek tut sene | Dostu menfaat ve zarar içinde tecrübe et; eğer o bu hâllerde de dostluğuna devam ederse, ona sıkı yapış. |
4209 | adaş köngli bilmek tilese özüng buşurgıl sözün sen yime tüg yüzüng | Dostun içini öğrenmek istersen, sen onu sözle hiddetlendir ve ona kaşlarını çat. |
4210 | sever sevmezin sen bileyin tise sevügrek nengin kol ukulgay basa | Seni sevip-sevmediğini anlamak istersen, ondan çok sevdiği bir şeyini iste, derhâl anlaşılır. |
4211 | kaşın tügmese ol bu iki yirig bu can birle tüz tutgu uş bu erig | Eğer bunların her ikisinde de infial göstermezse, bu insanı canın gibi aziz tut. |
4212 | ozunçı kişike katılma yıra ozunçı tilinde küyer ot köre | Müfterilere katılma, onlardan uzak dur; müfterinin dilinde yanar ateş vardır. |
4213 | ozundın kopar ol ajun bulgakı ozunçı başın kes ay ersig akı | Dünya karışıklığı iftiradan kopar; ey merd cömert, müfterinin başını kes. |
4214 | yana umduçı birle bolma yaguk siziksiz sanga bu yagı bolgay ok | Bir de menfaat-perest insana yakın durma; o sana, şüphesiz, düşman olacaktır. |
4215 | kalı umdusın bulsa ol umduçı atagay sini ol ini ya içi | Eğer menfaat-perest insan umduğunu bulursa, sana büyük veya küçük kardeş gibi muamele eder. |
4216 | kalı bulmasa ol evürgey yüzin togup körmedük teg yıratgay özin | Eğer bulamazsa, senden yüz çevirir, seni hiç görmemiş gibi davranır ve senden uzaklaşır. |
4217 | adaş koldaş erdeş tutun umdusuz ınangıl artlar sen tiril kadgusuz | Menfaat gözetmeyen dost, ahbap ve arkadaş edinmeğe çalış; onlara inan ve kaygısız yaşa. |
4218 | adaş koldaş erdeş sevinç kadguda tusulur kişike isiz edgüde | Dost, ahbap ve arkadaş sevinç ve kaygıda, iyi ve kötü zamanlarda insana faydalı olan kimselerdir. |
4219 | sevigli öküşrek tilese özüng tuz etmek yitürgil açuk tut yüzüng | Seni daha çok sevmelerini istersen, onlara tuz-ekmek yedir ve her vakit güler yüz göster. |
4220 | bu iki kılıkka isinür kişi isiz edgüde bu kılur öz işi | Bu iki hareket insanı kendine ısındırır; o da iyi ve kötü anlarda kendisinin üzerine düşen vazifeyi yapar. |
4221 | mungar mengzetü sözlemiş söz bilig bu söz işke tutgıl ay kılkı silig | Bilgi buna benzer bir söz söylemiştir; ey temiz tabiatli insan, sen buna göre hareket etmeğe çalış. |
4222 | tuz etmek yitürgil kişike küle yüzüngni yaruk tut süçig söz bile | İnsanlara güler yüz göster ve onlara tatlı sözle tuz-ekmek yedir. |
4223 | kişig kul kıliglı bu iki kılınç adın bulmadım men bulunsa tile | İnsanları kul yapan bu iki harekettir; ben başkasını bulamadım; varsa, sen bul. |
4224 | iki türlüg ol kör yime ol yagı yagı bolsa erke yadıldı agı | Düşman da iki türlü olur; bir insanın düşmanı olursa, kendisine tuzak kurulmuş demektir. |
4225 | biri tengrilik ol yagı boldaçı bu kafir yagılar yagı ol tuçı | Düşmanlardan biri din düşmanıdır; bu kâfir düşman her vakit düşmandır. |
4226 | takı bir yagılık asıg yas üçün bolur bu yagılık kılur er öcün | Bir de menfaat yüzünden düşmanlık olur; bu düşmanlığı insan intikam hissi ile yapar. |
4227 | yagılagu kafir yagısın katıg yulugla bu işke et öz kıl satıg | Kâfir düşmanla amansız mücâdele etmelidir; bu işe, gönüllü olarak, kendini feda et. |
4228 | asıg yas üçün bolsa emdi yagı angar kod ol asgıng yaraş ay agı | Sana bir kimse menfaat için düşman olursa, ey cömert, sen kendi menfaatinden vaz geç ve onunla barış. |
4229 | yagıka asıg kılsa boldı yaguk yagı yası kitgey kör asgı anuk | Düşmanın menfaati te'min edilirse, o sana yaklaşır; böylece onun zararı yerine, sana faydası dokunur. |
4230 | katıglan yagıngnı yakın kıl yaraş selamet tirilgil esen bolga baş | Düşmanını dost etmeğe gayret et; onunla barışarak, emniyet ve huzur içinde yaşa. |
4231 | yagıda asıg yok yetürgil bilig asıg bolmaz işke tegürme elig | Bir kimse ile düşman olmakta hiç bir fayda yoktur, bunu iyice bil; faydası olmayan işe el sürme. |
4232 | tapug öz kılın kılma özke yagı yagılıg kişike kopar ming çogı | Sen hizmette kusur etme, kendine düşman edinme; düşmanı olan kimsenin başı bin türlü derde girer. |
4233 | adaş tut kişide talusın kedin yavuz bolsa iş tuş ökünç yir kidin | iyi ve seçkin kimseleri ahbap edin; insanın eşi ve arkadaşı kötü olursa, sonunda peşiman olur. |
4234 | talu er tilese yakırı tutguka iki türlüg ol bu tilek bulguka | Yakınlık göstermek için seçkin bir kimse dilersen, bu arzuna iki türlü insanla erişebilirsin. |
4235 | biri aşh edgü kişi ödrümi bolunsa adaş tut ay er ködrümi | Biri aslında-esâsında iyi ve insanların seçkini olan bir kimsedir; bulursan, onu arkadaş edin, ey olgun insan. |
4236 | takı bir sakınuk bayatıg bilir kişi ol kişilik munıngdın kelir | Biri takva sahibi ve Tanrıyı bilen kimsedir; her türlü insanlık ondan gelir. |
4237 | yakınlık bu iki kişi birle tut bulardın sanga teggey edgü yanut | Bu iki türlü insana yakınlık gösterir; bunlar senin dostluğuna dâima iyilik ile mukabele ederler. |
4238 | isizke çavıkmış kişidin yıra bu yanglıg kişiler kılınçı kara | Kötülükleri ile şöhret bulan kimselerden uzak dur; böyle kimseler kara huylu insanlardır. |
4239 | karaka yaguma ay kılkı örüng örüngke kara terk yukar ol körüng | Ey ak-pâk tabiatlı insan, sen karaya yaklaşma; dikkat et, beyaza siyah çabuk bulaşır. |
4240 | ne edgü bilig birdi bilge öge biliglig okısa sakınga öge | Alim müşavir ne güzel bilgi vermiş; bilgili bunu okursa, düşünür ve daha ihtiyatlı olur. |
4241 | isizke katılma ay edgü kişi isiz bolga kılkıng ol isiz tuşı | Ey iyi insan, kötüye katılma; o kötünün tabiati gibi, seninki de kötü olur. |
4242 | yavuzka yaguma ay ödrüm talu yavuz bolga atıng irilgey tolu | Ey seçkin, güzide insan, kötüye yaklaşma; adın kötü olur ve saadetine halel gelir. |
4243 | yaragsız kişike yorıma yaka yaragsız sanga kelge tutga yaka | Münasebetsiz kimselere yakın gitme; yoksa onlar da sana gelir ve yakanı bırakmazlar. |
4244 | öküş kördüm edgü atanmış kişi isizke katıldı buzuldı işi | İyi nâm ile tanınmış bir çok kimseleri gördüm; kötü insanlar ile karışınca, işleri bozuldu. |
4245 | telim kördüm edgüg isiz iş üçün yodugka ilindi yokadtı küçün | Kötü arkadaş yüzünden zarar gören ve zorla adı-sanı silinip-giden iyiler çok gördüm. |
4246 | bu begler evi atı karşı turur bu karşı içindeki karşı turur | Bu beyler evine saray ( karşı ) derler; bu saray içindekiler her vakit birbirlerine karşı gelirler. |
4247 | tepizlik bolur bu kapugda öküş tepiz kayda erse tütüş ol uruş | Bu saray kapısında birbirini çekememek çok olur; nerede çekememek olursa, orada kavga eksik olmaz. |
4248 | seningde ulugung sini tepsegey ucuz bolga özüng ökünçler yigey | Senden büyükler seni çekemezler; sen de itibardan düşer ve peşiman olursun. |
4249 | yime tepsegey kör sanga teng tuşung körülmege edgüng tünergey kününg | Seninle müsâvî derecede olanlar da seni çekemezler; yapmış olduğun iyilikler görülmez ve günün geceye döner. |
4250 | seningde kiçiging sanga tapsula tilemegey edgürtg tepizlik bile | Senden küçükler sana haset ederler; çekememezlik yüzünden, senin iyiliğini istemezler. |
4251 | bu yanglıg üçün karşı karşı bolur ikigün karışsa birisi ölür | Böyle olduğu için saraydaki insanlar birbirine karşı olurlar; bunlardan ikisi birbirlerine karşı gelirse, biri ölür. |
4252 | katıglan sen emdi ay könglüm küni kişig tepsemegil yorıgıl köni | Ey gönülümün güneşi, sen şimdi insanlara karşı hasûd olmamağa ve doğruluktan ayrılmamağa çalış. |
4253 | tepizlik ig ol bir otatgu uzun yimişi anı yir sızar bu özün | Çekememek bir hastalıktır ve uzun bir tedaviye muhtacdır; onun yediği kendisini yer ve o kendi kendisini eritir. |
4254 | bayat hüki ol barça edgü isiz bayat birse tepsep tıdumaz tepiz | iyilik ve kötülük hep Tanrı hükmüdür; Tanrı verirse, çekemeyen insan hased ile ona mâni olamaz. |
4255 | negü asgı ötrü kişig tepsemek kişig tepsegüçi songı iglemek | Böyle olunca, insanları çekememenin ne faydası var; insanları çekemeyen kimsenin sonu hastalıktır. |
4256 | ugınça kamugka özüng edgü kıl sanga edgü bolgay sizik tutmagıl | Gücün yettiği kadar her kese iyilik et; hiç şüphe etme, sana bundan ancak iyilik gelir. |
4257 | sevinç bolsa kimke özüng sevnü bir sakınç kadgu tegse yime saknu bir | Birinin sevinci varsa, buna sen de sevin; o keder ve kaygıya düşerse, sen de kederlen. |
4258 | atıng edgü bolgay sini sevgeler sanga katlayın tip tözü ivgeler | Böylece adın iyi olur; insanlar da seni severler ve her kes seninle dost olmağa can atar. |
4259 | yagı kılma özke katıglan kadaş neçe tutgıl emdi kadaş ya adaş | Kardeşim, ne kadar çok kardeş veya dost edinirsen-edin, yalnız kendine düşman edinmemeğe gayret et. |
4260 | kalı bolsa emdi sanga bir yagı usal bolmagıl sen anuk tut agı | Eğer sana biri düşman olursa, gafil olma; sen de ona karşı ağını hazır tut. |
4261 | negü tir eşitgil yagılamış er yagısı özele elig bulmış er | Düşmanla çarpışmış ve düşmanını alt etmiş olan insan ne der, dinle. |
4262 | usanma yagıka yakın turma kit yagıg sen usandur anı torka yit | Gâfil olma, düşmana yakın durma, uzaklaş; düşmanı sen gafil avla ve onu tuzağa düşürmeğe bak. |
4263 | sınama yagıg sen bedük bil ulug tayaklık yagıka temür kalkan it | Düşmanı deneme, sen onu büyük ve kuvvetli bil; elinde sopa olan düşmana karşı sen demir kalkan hazırla. |
4264 | bu iş tuş yükin yüd sıma könglini sözümni unıtma küdezgil munı | Eş ve arkadaşlarının yükünü yüklen, gönüllerini kırma; sözünü unutma, bunu dâima göz önünde tut. |
4265 | yagı bolsa işing önger canınga ya tirmiş yumıtmış anuk malınga | Eğer arkadaşın sana düşman olursa, o senin canına yahut toplayıp biriktirdiğin malına kasd eder. |
4266 | içileni taşıtanı adaşıng bilir bu iç taş biligli kişi neng alır | Arkadaşın senin içini-dışını bilir; bu içi-dışı bilen insan senden bir çok şeyler koparır. |
4267 | tilese nengingke tegürgey elig tilese canıngka yitürgey yilig | O isterse, senin malına el uzatır; isterse, canını ilik ile besler. |
4268 | özüngni negü teg küdezse özürlg işingni anı teg küdez kes sözüng | Sen kendini nasıl gözetirsen, arkadaşını da öyle gözet; sözü uzatma. |
4269 | adaş tutmak asan küdezmeki sarp yagı bolmak asan yaraşmakı sarp | Dost edinmek kolay, fakat dostluğu muhafaza etmek güç; düşman olmak kolay, fakat barışmak güçtür. |
4270 | yagıng boldı erse et öz can küdez yagılıg kişiler kutulmakı az | Düşmanın varsa, canını ve tenini koru; düşmanı olan insanların kurtulması güçtür. |
4271 | iki türlüg erke katılma yıra katıldıngmu bulgak kopurgay köre | Şu iki türlü kimse ile münâsebette bulunma, onlardan uzak dur; eğer onlara karışırsan, bakarsın, karışıklık çıkarırlar. |
4272 | birisi ozunçı yorıgag kılguçı biri iki yüzlüg kişi umduçı | Biri müfteridir, gammazlık eden adamdır; biri iki yüzlü, menfaatperest kimsedir. |
4273 | yime tutma borçı kişig sen adaş vefa kılmagay ol köngül kılga baş | Bir de içkiye düşkün kimseyi kendine arkadaş edinme; o sana vefa göstermez, ancak kalbini kırar. |
4274 | öz asgı tiler dostka birme köngül asıg bulmasa boldı düşman töngül | Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama; fayda görmezse, sana düşman olur; ondan vaz geç. |
4275 | yakınlık kılu tursu tise özün bolup koltgu kolma bolu bir sözün | İnsanların sana her vakit yakınlık göstermelerini istersen, onlardan hiç bir istekte bulunma ve onların suyuna git. |
4176 | sevincin tiriglik bulayın tise kişig tepsemegil kalıglan usa | Hayatını sevinç içinde geçirmek istersen, mümkünse, insanlara hased etmemeğe gayret et. |
4277 | yagıg kul kılayın tise sen tükel töküp id sav altun sunup tut sakal | Düşmanlarını kendine râm etmek istersen, saf altın dök ve onların sakalını eline al. |
4278 | yakınıg yıratmak tilese özüng negü kolsa birme irig tut sözüng | Yanındakini kendinden uzaklaştırmak istersen, ona istediğini verme ve onunla bir az kaba konuş. |
4279 | tiriglik uzunın tiler erse sen akı bol tuz etmek yitür usa sen | Eğer uzun ömür dilersen, cömert ol; başkalarından mümkün mertebe tuz-ekmeği esirgeme. |
4280 | kamugka sevitmek tilese özüng köngül til biriktür süçig tut sözüng | Kendini her kese sevdirmek istersen, sözün ve fikrin birbirine uygun ve dilin tatlı olsun. |
4281 | agırlık bulayın tise sen özün agırla kişig sen ay kılkı tüzün | Sen kendine hürmet edilmesini istersen, başkalarına hürmet et, ey yumuşak huylu insan. |
4281 | tükel bay bolayın tise belgülüg barınga tapı bol kötürdüng ülüg | Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkar ol; böylece kendi nasibini elde etmiş olursun. |
4283 | kişi tutçı ögmek tilese özüng kılınç edgü tutgıl yaruk tut yüzüng | İnsanların seni her vakit eğmelerini istersen, onlara karşı iyi ol ve güler yüzle muamele et. |
4284 | bu yanglıg bolur ol kişi aslısı kişike kişilik kişi belgüsi | Asıl insan böyle olur; insana karşı insanlık göstermek insanlık şiarıdır. |
4285 | kişi aslı bilmek tilese özüng kılınçında körgil açılgay sözüng | Bir kimsenin aslını öğrenmek istersen, onun hareketine bak, hemen anlaşılır. |
4286 | idi yakşı aymış bu beyt ayguçı sözin ma’ni birle tanuk kılguçı | Şu beyti söyleyen, sözü ve mânasını birbirine şahit gösteren insan çok güzel söylemiş. |
4287 | kişi aslı bilmek tilese açuk köngül til kılınçı bu işke tanuk | İnsanın aslını açık olarak bilmek istersen, dikkat et, onun düşüncesi, sözü ve hareketi buna şahittir. |
4188 | kılınç edgü bolsa köngül til köni tüpi aşhnga bu tanuk ol anuk | Hareketi iyi, düşüncesi ve sözü doğru ise, bu onun aslına esâsına derhâl şehâdet eder. |
4289 | otunka katılma ay aşh arıg yüzüngnüng suvın iltge sindin arıg | Adî kimselere katılma, ey temiz asıllı insan, onlar sende hiç yüz suyu bırakmazlar. |
4290 | negü tir eşitgil törülüg kişi otundın yıramış ukuşlug başı | Kendisini bu nevi âdî ve küstah kimselerden uzak tutan, akıl ye terbiye bakımından ileri gelen insan ne der, dinle. |
4291 | otunka katılma silig bol amul tütüş aşh barça otundın ogul | Küstah kimselere katılma, temiz ve halım ol; ey oğul, bütün kavgalara bu küstahlar sebep olurlar. |
4297 | buşı birle bolma yime ked yakın kalı buşsa buzgay yakınlık hakın | Bir de celalli kimse ile pek yakın olma; eğer hiddetlenirse, yakınlık hakkını ayak altına alır. |
4293 | köngül sırrı açma sözüng tegmeke kalı açtıng erse özüng emgeke | Gönül sırrını ve sözünü her kese açma; eğer açarsan, kendin zahmete düşersin. |
4294 | yakınlık tilese tuçı üstigü kötürgil tamarnı tirilgil bügü | Dâima artan bir yakınlık görmek istersen, tamahkârlığı ortadan kaldır; ona her yerde manî ol. |
4295 | kalı kolsa sen tutçı mengzing kızıl köni bol kutuldung sen incin tiril | Eğer yüzünün dâima gülmesini istersen, doğru ol; endişesiz ve huzur içinde yaşa. |
4296 | uzunluk tilese özüng hem sözüng elig kısga tutgıl kutuldı özüng | Hem kendinin hem sözünün nüfuzunu kırmamak istersen, her işe müdâhale etme; bu suretle onu te'min etmiş olursun. |
4297 | yüzüng tutçı suvlug tutayın tise tilin sözleme sözni yalgan usa | Her vakit şeref ve itibarını muhafaza etmek istersen, ağzından yalan söz çıkarmamağa gayret et. |
4298 | kayu yirde devlet kötürse başı bolu bir angar sen ay edgü kişi | Nerede ikbâl başını yükseltirse, ey iyi insan, sen derhâl onun suyuna git. |
4299 | öçeşme bu devlet bile sen yaraş yaraşmazsa devlet agu kılga aş | Sen ikbâl ile mücâdeleye kalkma, onunla anlaş; anlaşamazsan, o sana yediğin yemeği zehir eder. |
4300 | kalı kolsa sen söz yorık bolgusın ayıttukta sözle köni bolsu çın | Eğer sözünün dâima nafiz ve müessir olmasını istiyorsan, sordukları vakit söyle ve sözün doğru, dürüst olsun. |
4301 | kurug sözleme sen kişig songdama uşak söz ederme yime kikneme | Boş söz konuşma, insanları çekiştirme; dedi-koduya uyma ve kendin de dedi-kodu yaparak, fitne uyandırma. |
4302 | tüpi yil turur söz köngül agrıtur köngül agrısa er sini yavrıtur | Söz her şeyi alt-üst eden bir rüzgârdır, kalbi sızlatır; kalbi sızlayan kimse seni mahvedebilir. |
4303 | özüngde ulugka tilin özneme cevab kılgu yirde irig sözleme | Kendinden büyüklerin sözüne karşı gelme; cevap vermek icap ettiği zaman, kaba söz söyleme. |
4304 | ulugug agırla küdez hürmeti ulugluk sanga kelgey yukgay kutı | Büyüklere saygı göster, hürmette kusur etme; böylece sen de yükselirsin, onların saadeti sana da bulaşır. |
4305 | sanga terig tuşurtg birle iltiş barış katılgıl karılgıl alış hem biriş | Sen kendi akranlarını sık-sık ziyaret et; onlara katıl ve onlar ile münâsebetini kesme. |
4306 | agırla sini ol agırlasa çın ucuzla uçuzlasa barma yakın | Sana gerçekten hürmet gösterenlere sen de hürmet et; saygısızları sen de sayma ve onlara yakın durma. |
4307 | negü teg kılınsa sen andag kılın süçig sözlese söz süçig bol tilin | Onlar nasıl hareket ederlerse, sen de öyle yap; tatlı söz söyleyenlere sen de tatlı dil ile mukabele et. |
4308 | kamug edgüke bol sen edgü kişi isizke isiz bol ol isiz tuşı | İyilere karşı dâima iyi insan ol; kötülere karşı da, kötülükleri derecesinde, kötü ol. |
4309 | idi yakşı aymış törü bilmiş er törü öngdi birle budun tüzmiş er | Töreyi bilen, töre ve kanun ile halkı idare eden insan çok iyi söylemiş. |
4310 | sini siz tiseler anı siz tigil takı anda yigrek yanut sözlegil | Sana "siz" diyenlere sen de "siz" tâbirini kullan; mukabelede dâima karşındakinden daha nâzik davran. |
4311 | kaya yangkusındın kodı bolmagıl sini sen tiseler anı senlegil | Kaya yankısından daha aşağı kalma; sana "sen" diyenleri sen de senle. |
4312 | bu yanglıg bolur kör er at şuhbeti katılmak tilese emi bu otı | Hizmetkârlar ile münâsebet böyle olur; onlar arasında yaşamak istersen, devası ve çâresi budur. |
4313 | ayu birdim emdi eşitti özüng köngülke alıngıl uzatma sözüng | İşte ben söyledim, sen dinledin; bunlar hatırında bulunsun; işte bu kadar. |
ODGURMIŞ SU’ALİ ÖGDÜLMİŞKE | ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ | |
4314 | yanut birdi odgurmış aydı bu söz eşittim men emdi aya köngli tüz | Odgurmış cevap verdi ve:— Bu sözleri dinledim, ey temiz kalpli insan — dedi — |
4315 | munıngda adın ma takı bar sözüm anı ma ayu bir ay körklüg yüzüm | Bundan başka bir sözüm daha var; ey güzel yüzlüm, onu da bana söyleyiver. |
4316 | bu kün bu özüm kend uluşka kirip katılgu karılgu budunka yorıp | Bugün kendim kasaba ve şehre gidersem, halk arasına karışmak ve onlar ile birlikte yaşamak icap eder. |
4317 | negü teg yorıgu olarnıng bile munı ma ayu bir manga söz ula | Onlar ile nasıl bir münâsebet kurmalıyım; söz açılmışken, bunu da bana anlat. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
4318 | yanut birdi ögdülmiş aydı bu söz kereklig erür çın aya kılkı tüz | Öğdülmiş cevap verdi:— Bu söz, ey temiz kalpli insan, gerçekten lüzumlu bir sözdür — dedi — |
4319 | kerek bolgu sözni ayıttıng manga ayayın eşitgil munı men sanga | İleride sana lüzumlu olacak bir meseleyi bana sordun; dinle, ben şimdi sana söyleyeyim. |
Yûsuf Has Hâcib tarafından XI. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından.
XLVIII. ÖĞDÜLMİŞ KAPIDAKİ HİZMETKÂRLAR İLE NASIL GEÇİNİLECEĞİNİ SÖYLER [ÖGDÜLMİŞ KAPUGDAKI ER AT BİRLE NEGÜ TEG TİRİLGÜSİN AYUR]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Başlıklar
-
BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi ...
-
Mısra (Kutadgu Bilig) Tercüme (Türkiye Türkçesi) ...
-
No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi 955 ilig bir kün ay toldını ündedi orun birdi oldur tiyü imledi Hükümdar bir gün Ay...
C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]
Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder