No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
2596 | yanut birdi ögdülmiş aydı ilig bu işke idi ked yetürsü bilig | Öğdülmiş cevap verdi ve — Hükümdar bu meseleyi çok iyi düşünmelidir — dedi — |
2597 | kamug erde ödrüm yalavaç kerek biliglig ukuşlug talu ked yürek | Elçi insanlar arasında mümtaz, akıllı, bilgili, seçkin ve çok cesur bir kimse olmalıdır. |
2598 | bayat kullarında eıŋ ödründüsi yalavaçlar erdi kişi edgüsi | Tanrının kulları arasında en seçkinleri ve insanların en iyileri onun elçileri idi. |
2599 | yalavaçtın itlür telim türlüg iş yalavaçtın ötrü kelür körklüg iş | Pek çok işler elçiler ile görülür; iyi neticeler elçiler vâsıtası ile elde edilir. |
2600 | ukuşlug kerek ked yalavaç örüg biliglig kerek sözke bilse yörüg | Elçi çok akıllı, temkinli ve sözünü ifâde edebilmesi için de bilgili olmalıdır. |
2601 | yana bilse söznüŋ içi hem taşı itilse anıŋ ötrü tüzmiş işi | Vazifesinde muvaffak olabilmesi için, elçinin bir de sözün içini ve dışını bilmesi lâzımdır. |
2602 | negü tir eşitgil ajunçı beg er budun başlaguçı biliglig yig er | Dünya beyi, halkı idare eden, bilgili ve iyi insan ne der, dinle. |
2603 | öküşte talu er ukuşlugnı bil budunda bedüki biligligni kıl | insanların en seçkini, akıllı ve tam bilgili insanı halka âmir tâyin et. |
2604 | kayu işte aşnu aşunsa ukuş ol iş başka bardı sınadım öküş | Hangi işte akıl ön-ayak olursa o iş başarı ile neticelenir; bunu çok tecrübe ettim. |
2605 | kayu işke bilge yetürdi bilig anı yetti tutti tegürdi elig | Alim hangi işte bilgisini kullanırsa, ona ulaşır; onu tutar ve elde eder. |
2606 | ukuş işke tutsa bilig başlasa öküş işler itlür kişi işlese | insan aklını kullanır ve işine bilgi ile başlarsa, giriştiği her işte muvaffak olur. |
2607 | bagırsak kerek hem közi köŋli tok bütün çın kılıkı köni bolsa ok | Elçi gözü, gönülü tok, içten bağlı, itimat edilir, doğru ve dürüst tabiatlı bir insan olmalıdır. |
2608 | bagırsak tapugçı beg asgın tiler beg asgın tilegli begin çın sever | Candan bağlı olan hizmetkâr beyin faydasını ister, beyin faydasını isteyen — beyini gerçekten sever. |
2609 | begiŋe asıgçı bagırsaknı bil bagırsaknı bulsa özüŋ bagrı kıl | Bil ki, beyine faydalı olan, ona gönülden bağlı kimsedir; içten bağlı birini bulursan, onu bağrına bas. |
2610 | bagırsak tapugçı bagır sanı teg bagırda yakınrak yürek kanı teg | içten bağlı hizmetkâr insanın bağırı gibidir; belki de bağırından daha yakın, yürek kanı gibidir. |
2611 | közi suk kişi özke erksiz bolur bu suklar yalavaçka teŋsiz bolur | Aç gözlü adam kendisine hâkim olamaz; haris olanlar elçiliğe lâyık değildirler. |
2612 | közi tok çıgay erse bayka sanur serinse kişi tegme işte unur | Gözü tok insan, fakir olsa dahi, zengin sayılır; insan sebat ederse, her işte muvaffak olur. |
2613 | suk er umduçı ol yavuz umduçı kişi umduçısı atı koltguçı | Haris kimse tamahkâr olur, tamahkârlık fenadır; tamahkâr insanlara dilenci derler. |
2614 | negü tir eşitgil közi tok kişi közi tok kişi boldı baylar başı | Gözü tok insan ne der, dinle; gözü tok insan en zengin insandır. |
2615 | çıgay kılsa kimni közi suklukı bayutmaz anı bu ájun toklukı | Aç gözlülük kimi fakir yapmış ise, bu dünya onu ne kadar doyursa, yine zenginleştiremez. |
2616 | kimi erse umdu kılur erse kul anıŋ boşlukı kör ölüm birle ol | Kim tamahkârlığın esiri olur ise, ondan ancak ölümle kurtulabilir. |
2617 | takı yakşı aymış bilig birgüçi közi sukka öt sav erig birgüçi | Bilgi veren, aç gözlü olana öğüt ve nasihat veren insan çok güzel söylemiş. |
2618 | tükel bay bolayın tise belgülüg köŋül baylıkı kol ay ersig külüg | Tam mânası ile zengin olmak istersen, hiç şüphesiz, gönül zenginliği dile, ey şanlı yiğit. |
2619 | neçe me kul erse közi tok beg ol suk öz beglikindin bu kulluk yig ol | Gözü tok olan, kul olsa bile, beydir; haris kimsenin beyliğinden bu kulluk daha iyidir. |
2620 | kayu beg suk erse çıgay ol çıgay. kayu kul közi tok beg ol korali bay | Hangi bey haris ise, o fakirdir, fakir; hangi kulun gözü tok ise, o gönülü zengin bir beydir. |
2621 | uvutlug kerek ked amul hem silig siliglik bile bilse türlüg bilig | Elçi haya sahibi, çok sakin ve nâzik bir insan olmalı; hilm ile beraber, her türlü bilgiye de sahip bulunmalıdır. |
2622 | uvut bolmasa er otun il bolur uvut birle yalŋuk bütünlük kılur | Haya olmazsa, insan küstah ve âdi olur; haya sahibi insan dürüst hareket eder. |
2623 | amul bolsa ötrü atanur tüzün silig bolsa kılkı sevitür özün | insan sakin tabiatlı olursa, ona halım denilir; nâzik kimse, kendisini her kese sevdirir. |
2624 | tetiglik bile bolsa erke bilig tözü işke tegrür bu bilgi elig | İnsanda zekâ ile birlikte bilgi de bulunursa, o bu bilgisi ile her işte muvaffak olur. |
2625 | bu beytig okıgıl negü tir eşit bilig birle başlap özüŋke iş it | Şu beyti oku, ne der, dinle; her işe bilgi, ile başla ve ona göre hareket et. |
2626 | ukuş birle uk iş bilig birle bil künüŋ bolsu kutlug kutadsum yıl | İşi akıl ile anla, bilgi ile bil; günün kutlu olsun, hayatın mesûd geçsin. |
2627 | tetiglik bile er tilekke tegir bilig bil ukuş uk işiŋ ötrü kıl | İnsan dileğine zekâ ile ulaşır; önce bilgi edin, iyice kavra, sonra işe giriş. |
2628 | tetiglik bile bilse türlügi bitig bitig bilse ötrü bolur er tetig | Elçi zekâ ile birlikte bir de inşanın nev'ine vâkıf olmalı; inşa bilen insan zâten zeki olur. |
2629 | bitişe okısa eşitse sözüg anın ötrü bilge kılur er özüg | Yazmalı, okumalı ve başkalarının sözünden de istifâde etmelidir; insan bu suretle âlim olur. |
2630 | kamug türlüg erdem bu bilse tükel bu erdem bile er meŋiz kılsa al | O her türlü faziletleri tam olarak bilmelidir; bu faziletler ile insan yüzünü ağartır. |
2631 | kitablar okır hem bilir erse söz ukar erse şiir hem koşar erse öz | Çok kitap okumalı, söz söylemesini bilmeli; şiirden anlamalı ve kendisi de şiir yazmalıdır. |
2632 | nücum bilse tıb hem yora bilse tüş anıŋ yormışı teg sözi kelse tuş | Hey'et ilminden ve tıptan anlamalı; rüya yormasını bilmeli ve sözü yorduğu gibi çıkmalıdır. |
2633 | bilir erse sakış yime hendese caded cezri kılsa mesahat basa | Hesaba, bir de hendeseye vâkıf olmalı; cezir ile mesaha ilmini de bilmelidir. |
2634 | yana nerd ü şairane bilir erse ked harifleri andın ulır erse ked | Bundan başka, bir de çok iyi tavla ve satranç oynamasını bilmeli ve rakiplerini iyice sıkıştırmalıdır. |
2635 | çögenke ked erse atar erse ok yime kuşçı avcı ajunda ozuk | Cirit oyununda mahir olmalı ve ok atmasını iyi bilmeli; kuşçuluk ve avcılıkta da başkalarına üstün gelmelidir. |
2636 | kamug til bilir erse açsa tilig kamug haini bilse bitişe elig | Konuşurken, bütün dilleri konuşmalı; yazarken, bütün yazıları, yazmalıdır. |
2637 | bu yaŋlıg kerek barça erdem bilir bu yaŋlıg yalavaç tilekke tegir | Elçilik için bütün bu faziletleri bilen bir insan lâzımdır; böyle elçi işinde muvaffak olur. |
2638 | yalavaç tetig bolsa bilge odug beg asgı bolur anda tutnur bodug | Elçi zeki, âlim ve uyanık olursa, her yerde hoş karşılanır ve beyine faydalı olur. |
2639 | yalavaç yavuz bolsa kıvçak kovı siziksiz tüker anda begler suvı | Elçi kötü, kof ve boş olursa, onun gittiği yerde, şüphesiz, beylerin itibârı kaybolur. |
2640 | yalavaç barır er idi ked kerek kamug türlüg işke bu tutsa yürek | Her işte emniyetle hareket edebilmesi için, elçi olarak gidecek kimsenin çok iyi bir insan olması lâzımdır. |
2641 | kayu türlüg erdem aŋar satsalar anı utsa ötrü agır tutsalar | Karşısına ne gibi meziyetler ile çıkarlarsa-çıksınlar, o rakiplerini yenmeli ve kendisini saydırmalıdır. |
2642 | kayu türlüg er me sözin sözlese anı uksa bilse yana kizlese | O her çeşit insanın sözünü dinlemeli, anlayıp bilmeli, fakat bunu açığa vurmamalıdır. |
2643 | yalavaç bilir bolsa erdem kamug bedüyür begi atı ilde ulug | Elçi her türlü fazilete sahip olursa, beyi büyür ve adı o memlekette yükselir. |
2644 | negü tir eşitgil bilir kök ayuk bu söz ukmasa er anıŋ ögi yok | Bu işleri bilen kök-ayuk ne der, dinle; bu sözü anlamayan insanın aklı yoktur. |
2645 | kimiŋ erdemi bolsa atı yorır kalı bolmasa erdem atsız karır | Kim faziletli ise, onun adı her tarafa yayılır; eğer bir kimsenin fazileti yoksa, adı anılmadan, ihtiyarlar, gider. |
2646 | kişi erdemi birle erdin keçer öküş bolsa erdem er örlep uçar | İnsan fazileti ile başkalarına üstün olur; kimin fazileti çok ise, o uçar gibi yükselir. |
2647 | elig sunsa erdem bile er tegip ulug tag başın yirke ildrür egip | Kim fazilet ile elini uzatırsa, yüce dağların başını eğerek, yere indirir. |
2648 | söz ukgan kerek bolsa hazır cevab cevab kılsa birmiş söziŋe savab | Sorulan suâle doğru cevap verebilmesi için, onun sözden anlar ve hazır cevap bir kimse olması lâzımdır. |
2649 | bor içmez kerek ked özin tutguçı özin tutguçı er bulur kut küçi | O şarap içmemeli ve nefsine çok hâkim olmalıdır; nefsine hâkim olan insan, kendisini saadete erdirecek kudrete sahip olur. |
2650 | biliglig bor içse biligsiz bolur bilgsiz esürse adın ne kalur | Bilgili kimse içki içerse, bilgisiz olur; bilgisiz sarhoş olursa, geriye ne kalır. |
2651 | bor ol bu biligke ukuşka yagı bor atı hakikat tütüş ol çogı | içki bilginin ve aklın düşmanıdır; içkinin adı, hakikatte, kavga ve gürültüdür. |
2652 | neçe me biliglig ukuşlug kişi başın borka soksa buzar öz işi | Ne kadar bilgili ve akıllı insan olursa-olsun, kendisini içkiye verirse, işini bozar. |
2653 | neçe me uvutlug silig kılkı uz bor içse otunluk kılur barça öz | Ne kadar haya sahibi, nâzik ve iyi tabiatlı olursa-olsunlar, içki içince, insanlar kabalık ederler. |
2654 | isizim uvut ya ukuş ög bilig arıgsız bu borka birür ay silig | Ey nâzik insan, ne yazık ki, insan hayasını ve aklını, idrâkini, bilgisini bu pis içkiye verir. |
2655 | bor içme bor içse barır er kutı bor içse bolur tilve munduz atı | İçki içme, içki içen insanın saadeti elden gider; içki içenin adı deli ve budalaya çıkar. |
2656 | karınka süçig kirse çıkrur sözüg bu çıkmış söz ök yandru örter özüg | Şarap mideye girerse, sözü dışarı çıkarır; bu çıkan söz de tekrar kendisini yakar. |
2657 | negü tir eşitgil bu beyt ayguçı okıgıl açılgay taşı hem içi | Şu beyti söyleyen ne der, dinle; okursan, onun içini ve dışını anlarsın. |
2658 | kalı içtiŋ erse esürgü süçig köŋül sırrı açtı çıkardı içig | Eğer sarhoş eden şarâbı içersen, gönülün sırrını açmış ve içindekileri dışarı dökmüş olursun. |
2659 | biliglig bor içse biligsiz bolur biligsiz bor içse bolur kenç kiçig | Bilgili, içki içerse, bilgisiz olur; bilgisiz kimse içki içerse, kimse küçük çocuğa döner. |
2660 | tili uz kerek hem köŋüllüg kerek sözi uz kerek hem ked öglüg kerek | Elçi fasîh dilli ve gönül sahibi bir kimse olmalı; sözde usta ve akılda üstün bulunmalıdır. |
2661 | siŋimlig bolur ol tili uz kişi sözi uz yorısa yarar er işi | Hoş-sohbet insanlar her yerde iyi kabûl görürler; sözde usta kimse işte de muvaffak olur. |
2662 | köŋüllüg kerek keçi unıtmasa söz negü söz eşitse katıg tutsa öz | O kuvvetli bir hafızaya sahip olmalı ve sözü unutmamalı; ne gibi söz duyarsa-duysun, onu sıkı tutmalıdır. |
2663 | yüzi körki körklüg kerek hem boçk yülüg bolsa bod sın kişide kedi | Yüzü güzel, kendisi yakışıklı ve saçı sakalı düzgün olmalı ve boy posça da insanlar arasında temayüz etmelidir. |
2664 | özi ersig erse bedük himmeti bu iki bile ol kişi kjymeti | Elçi büyük himmet sahibi ve merd bir insan olmalıdır; insanın kıymeti bu iki şey ile ölçülür. |
2665 | sözi bolsa yumşak şeker teg süçig süçig sözke yumşar ulug hem kiçig | Sözü yumuşak ve şeker gibi tatlı olmalı; tatlı söze karşı, büyük küçük, her kes yumuşar. |
2666 | yalavaç işi kör neçe söz bolur sözi yakşı bolsa tilekin bulur | Elçinin işi hep sözle olur; sözü iyi olursa, dileğine kavuşur. |
2667 | bu yaŋlıg kişi bulsa ilig kutı arçar birse bolgay yalavaç atı | Devletli hükümdar böyle bir insan bulursa, onu elçi olarak seçebilir. |
2668 | anı ıdsa bolgay yalavaçlıkın yırak erse yat baz öz erse yakın | İster uzakta yat-yabancılara, ister yakındaki kendi adamlarına olsun, onu elçilikle gönderebilir. |
İLİG SU’ALİ ÖGDÜMİŞKE | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ | |
2669 | ilig aydı uktum eşittim munı takı bir sözüm bar ayu bir anı | Hükümdar: — Dinledim ve bunu anladım — dedi — bir sözüm daha var, onu da söyleyiver. |
2670 | seniŋdin ötelsün maŋa söz takı meniŋdin ötelsün saŋa söz hakı | Sen bana fikrini söyle, ben de sana sözünün hakkını ödeyeyim. |
3671 | bitigçi negü teg kerek ay tetig aŋar beg inanıp bititse bitig | Ey akıllı, kâtip nasıl olmalıdır, ki, bey ona itimat ederek, yazılarını yazdırabilsin. |
Yûsuf Has Hâcib tarafından XI. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından.
elçinin vasıfları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
elçinin vasıfları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
XXXIII. ÖĞDÜLMİŞ HÜKÜMDARA ELÇİ GÖNDERMEK İÇİN NASIL BİR İNSAN LÂZIM OLDUĞUNU SÖYLER [ÖGDÜLMİŞ İLİGKE YALAVAÇ IDGUKA NEGÜ TEG ER KEREKİN AYUR]
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popüler Başlıklar
-
BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi ...
-
Mısra (Kutadgu Bilig) Tercüme (Türkiye Türkçesi) ...
-
No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi 955 ilig bir kün ay toldını ündedi orun birdi oldur tiyü imledi Hükümdar bir gün Ay...
C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]
Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...