Ana içeriğe atla

LXXV. DOĞRULUĞA KARŞI DOĞRULUK VE İNSANLIĞA KARŞI İNSANLIK GÖSTERİLMESİNİ SÖYLER

5762    Bu bir türlüsüdür; birini daha dinle, ben onu da sana izah edeyim.
5763    Sen bir şeyi acaba unuttunmu, yoksa bu kapalımı kaldı; ne fayda umarak, bu işi yapmak istiyorsun.
5764    Bilirsin ki, dünyada vefalı insanlar çok takdir edilir ve alkışlanır, ey aziz insan.
5765    Dünya yaratılalı beri bir kanun ve âdet vardır ve bunun nişanesi de insanlara karşı insanlık göstermektir.
5766    insan iyiliğe karşı iyilik yapar; hattâ bir iyiliğe on iyilik ile mukabele etmelidir.
5767    Kimin soyu babadan temiz ise, ondan memlekete iyilik ve fayda gelir.
5768    Eğer ana hırsızlık suyunu gizlice alır ve bundan bir oğul doğarsa, o memleket için bir âfet olur.
5769    Şimdi hükümdarın iyiliği için çalış, sen ondan, yiyecek, giyecek gibi, bir çok nimetler gördün.
5770    Bütün bu faziletlere, bilgi ve anlayış sahibi olmana hükümdar sebep oldu ve bu yüzden sana bütün kapılar açıldı.
5771    O sana unvan ve rütbeler verdi, seni yükseltti; iyilik kapılarını o sana açtı.
5772    Bu iyilikleri, acaba unuttunmu; ey gönülü diri; bütün bunlara karşı hiç bir mukabelede bulunmamalımı.
5773    Ey kardeş, ben bir az sertçe konuştum; bana kızma, hiddetlenme ve gönlün kırılmasın.
5774    Doğru söz sert olur ve gönüle acı gelir; bu sözün mânasını iyice ruhuna sindirirsen, faydası senin için tatlı olur.
5775    Eğer sana sert söz söyleyen olursa, buna kızma; doğru söz sert olur, sen buna karşı sertlik gösterme.
5776    İmdi buna benzer bir sözüm var; ey güzel yüzlüm, onu dinle.
5777    Doğru söz acıdır; onu hazmedebiiirsen, yarın faydasını görürsün, o sana zevk verir.
5778    Doğru söz, bak, gönüle acı ve sert gelir; sert söz doğrudur; o doğru söz nerede.
5779    Sen henüz küçük iken, baban öldü; sen de bilgi ve fazilet kazanarak, saadete ermemiş idin.
5780    Hükümdar seni aldı ve terbiye etti; bu sayede imdi sen insanlar sırasına girdin.
5781    Bu kul-câriye, at-aygır ve bütün bu yer-su hükümdardan geldi ve sana devlet kapısı açıldı.
5782    Sen her türlü nîmet ve iyilikleri buldun; adın memlekette yayıldı ve sen de meşhur oldun.
5783    Şimdi bütün bunlara karşı kalkıp, düşman gibi, ondan yüz çevirmek sana yakışırını.
5784    Onun için faydalı olabileceğin bir zamanda ondan kaçıp, uzaklaşırsan, onun gönlünü ıztırap içinde bırakmış olursun.
5785    Hükümdar sana her türlü iyilikleri yapdı; ey şöhretli insan, buna mukabele etmek gerekmezini.
5786    İnsanlar gördükçe seni öğsünler, memlekette adın vefalı insan olarak yayılsın.
5787    insanların iyisi ne der, dinle; gerçek insanların nişanesi insanlıktır.
5788    Ey mert insan, insan ol ve bu vasfınla yüksel; insan insanlık yolunu böyle tarif etti.
5789    însan ol, insanlara karşı insanlık yap; insan vasfını kendin için en yüksek bir unvan olarak taşı.
5790    Hükümdar sana iyilik yaptı, sen de bu iyiliği iyilik ile karşılamağa çalış.
5791    İyiliği karşılıksız bırakmayan kimse, insanların iyisi, halkın seçkini ve insanlık nişanesini taşıyandır.
5792    Sen bilgisiz, değersiz, küçük bir çocuk idin; sana o destek oldu ve saadet içinde o seni ylükseltti.
5793    Canını ve tenini şimdi ona feda et; uyuyup yatma, gece-gündüz onun hizmetinde bulun.
5794    O iyilik karşılığında bu iyilik hazır olsun; Tanrı sana da buna mukabil iyilik verir.
5795    Kalbi yakın olan ve içten bağlılık ile insanlık yolunda yürüyen adam ne der, dinle.
5796    Sen kimin ekmeğini yersen, onun işini gör; bağlılığını gittikçe arttır ve yediğin ekmek sana halâl olsun.
5797    İnsan olanlar tuz-ekmek hakkını gözeterek, bunu verene canlarını feda ederler.
5798    Bütün dilek ve arzularını buldun ve ıyı yola girdin, bugün sen de iyilikle ona faydalı ol.
5799    Sen sırma giydin ve vücûdunu ipekler ile örttün; hased edenlerin gözlen sana bakıp, kamaştı.
5800    Şimdi sen hükümdara iyi nâm kazandır; düşmanlar bunu görüp, sinsinler ve yabancılar boyun eğsinler.
5801    Sen huzur içinde bin türlü arzu ve nimetlere nail oldun; bir boğa gibi, boyun ve enseni kalınlaştırdın.
5802    Bu kuvveti şimdi hükümdarın hizmetine kullan; uzun ömürlü olması için, halk ona hayır-duâ etsin.
5803    Sen dünya malını topladın ve zenginleştin; her türlü arap atlarına, cins atlara ve taylara mâlik oldun.
5804    Bu malı kullan ve hükümdarın uğrunda onları feda et; onun arzulan yerine gelsin ve yüzü gülsün.
5805    Hükümdar bugün huzur içinde tahtına çıksın; onun düşmanı uzaktan başını eğip, yer öpsün.
5806    O sana salâhiyet verdi ve emirlerinin dinlenmesini sağladı; dost düşman, her kes sana bakıyor.
5807    Ey dostum, sen şimdi hayır-duânın artmasına bak; saadet ve huzur içinde uzun bir ömür sür.
5808    Asıl insan böyle iyilik yapar ve onun adı dünyada ebedî kalır.
5809    Arapçada insanların aslını bilmeğe yol açan çok iyi bir söz vardır.
5810    İnsanların aslına onun hareketi şâhiddir; hareketi nasıl ise, aslı da odur.
5811    Kiminin aslı iyi ise, onun hareketi aslına uygun olur; kötünün aslına onun kendi tavır ve hareketi delildir.
5812    Ey temiz tabiatli insan, hükümdar tavır ve hareketini değiştirirse, onu tekrar doğru yola sevk et ve bilgi ile onu aydınlat.
5813    Bütün iyilikler hükümdar yanındadır; bu iyiliği bırakıp, sen bunun dışında kalma.
5814    Bana itimat ederek, benim ile istişarede bulundun, ben de bütün bildiklerimi söyledim.
5815    Benim söylediklerim ile kendi bildiklerini iyice mukayese eder ve dikkatle gözden geçirirsen, işin kolayca halledilir.

ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI

5816    Öğdülmiş sevindi ve : — Ey kardeş, büyük insan böyle olmalıdır — dedi —
5817    Bu sözleri bugün çok iyi söyledin; bu düğüm benim için çözülmüş oldu.
5818    Bütün bu söylediklerin benim için mechûl bulunuyordu; izahların ile bu örtüyü kaldırdın.
5819    imdi ben bu arzumdan vaz geçtim, Tanrı bana destek ve yardımcı olsun.
5820    Rabbim beni korusun, gönlümü temiz tutsun ve hareketlerimde, beni doğru yoldan ayırmasın.
5821    Sen de duâ ederek, muvaffak olmam için bana yardımda bulun; beni unutma, kendimi sana teslim ettim.
5822    Sözünü kesti ve ayağa kalktı, vedâlaştı ve atına binip, geri döndü.
5823    Evine gelip, atından indi ve yürüyerek içeri girdi; yemeğini yedi ve bir müddet istirahat etti.
5824    Gök dul elbisesini giydi ve belini bağladı; zülfünü dağıtıp, parlak yüzünü kapadı.
5825    Güneş örülmüş saçını çözmüş olacak, dünya içi sincap ve samur rengine büründü.
5826    Yatağını hazırlattı ve yatıp, bir az istirahat etti; bir müddet tatlı ve sakin bir uykuya daldı.
5827    Uyandı ve başını kaldırarak, yukarı baktı, gök yüzü kızların tebessümü gibi, dişlerini gösterdi.
5828    Güneş başını kaldırdı, tekrar yüzünü açtı; dünyanın her tarafı ak-kuş rengine girdi.
5829    Öğdülmiş acele yerinden kalktı; âbdest alıp, sabah namazını kıldı; bir az bir şeyler yedi.
5830    Atına binip, tekrar saraya gitti; inip, doğruca hükümdarın yanına girdi.

HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ

5831    Hükümdar ona Odgurmış'ı sordu ve : — O kâmil insanın sıhhati nasıldır, râhatmıdır — dedi —
5832    Ne der, beni duada hatırlıyor mu; Tanrıya duâ sayesinde insan belâlardan aman bulur.
5833    însan duâ ile iyilik bulur, duâ ile ebedî cennete kavuşur.
5834    Dünyada hayır-duâ bulunmasa idi, bu kötü dünya çoktan felâket çukuruna yıkılmış olurdu.

ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI

5835    Öğdülmiş cevap verdi: —Hükümdarın bu sözü doğru, ilme ve akıla uygundur — dedi —
5836    Kardeşim bugün orada yalnızlık ve zaruret içinde, bize duâ etmekle meşguldür.
5837    Bizden daha gafil kim olabilir; günâhı biz işleriz, o ise, bizim için duâ eder.
5838    Bugün o hükümdara, muhabbet ve ihlâs ile, dâima duâ etmektedir.
5839    Ondan daha merhametli kim olabilir; kendi derdini bırakmış, bizim için Tanrıdan mağfiret niyaz eder.
5840    Ey hükümdar, bizden daha gafil kim olabilir; ömrümüz boşuna geçti, ibâdete elimiz değmedi.
5841    Vücûdumuzu dünya heves ve nimetleri ile semirterek, yatıp, huzur içinde avunup duruyoruz.
5842    Vücût nihayet ölecektir, onu kurtlar ve yılanlar yiyecektir; can çıkıp giderken, elde peşimanlıktan başka bir şeyimiz bulunmayacaktır.
5843    Akıllı insan ne der, dinle; ey kuzum, buna göre hareket edersen, bu söz sana yeter.
5844    Vücût semirirse, onu yiyecek kurtlar ve yılanlar hazırdır; kendi sevincine gelince, sen ancak konup-geçen bir yolcusun.
5845    Bu ömür rüyan gibi geçer-gider; hayatın geçeceğine her geçen gün delildir. -

HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI

5846    Hükümdar cevap verdi ve: — Ey hakîm, insan nasıl hareket etmeli ve kendisini nasıl korumalıdır — dedi —
5847    Bana karşı senden daha bağlı bir kimse yoktur; ben imdi sana inanır ve itimat ederim.
5848    Ben şimdi ev içinde gafil yatıyorum; ey kâmil insan, işlerim hep dışarıdadır.
5849    Sen benim gözüm ve kulağımsın, sen gör ve işit; uygunsuz ne görürsen, onu öyle bırakma, düzelt.
5850    Sana her hangi bir işte benim de yardımım icap ederse, bana söyle, ben o işe bir çâre bulayım.
5851    Hizmetkârların birbirleri ile olan münâsebetlerini yola koy; beni onlarla boş yere meşgul etme, ben de bir az nefes alayım.
5852    Zâlimin eli halk üzerinden uzak olsun; bilgisiz kötü insanlar ortadan kalksın, bilgili insanlar kalsın.
5853    Halk zenginleşsin ve memleketim düzene girsin; ben de bunlar için Tanrıya şükür ile meşgul olayım.

ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI

5854    Öğdülmiş cevap verdi: — Ey hükümdar, ey insanların iyisi, Tanrı sana tevfık ihsan etsin — dedi —
5855    Arzum ve bana lâzım olan da budur; Tanrı doğruluk ve iyilik yolunu açık tutsun.
5856    Hükümdar huzura kavuşsun ve saadet içinde yaşasın; bütün zahmet ve dertler bana gelsin.
5857    İmdi kendimi sana feda ettim; ey ulu hükümdar, sen huzur içinde yaşa!
5858    Senden bugün yalnız bir tek dileğim var, düşünerek ve içten duyarak, bu dileğimi kabul et.
5859    Bilirsin ki, beyler kimi kendilerine yakın tutarlarsa, insanlar dâima onun varım-yoğunu çekiştirirler.
5860    Sen bana ne kadar iyi gözle baksan bile, gammazların fitneleri seni benden soğutabilir.
5861    Kahraman ve cesur insan ne der, dinle; bu öğüt ve nasihati o bilerek vermiştir.
5862    İnsan kalbi ettendir, bozulur ve kokar; ey iradeli insan, onu çok iyi korumalıdır.
5863    Ne kadar olgun ve iftiralara kulak asmaz bir insan olsa bile, müfteri araya girince, itidalini muhafaza edemez.
5864    Ne kadar akıllı ve uyanık bey olursa-olsun, kendisine yaklaşan gammazın zararından kurtulamaz.
5865    Gönül beydir, bu vücut ise, kul ve esirdir; o kendisine söylenen sözlerden bâzan soğur, bâzan da ısınır.
5866    İnsanın tabiati birbirine muhalif ve düşman olan unsurlardan meydana gelir; biri güldürür, biri gürültü ve kavga çıkarır.
5867    Biri acele ederse, biri sükûnet ister; biri gülerse, biri ağlamağa başlar.
5868    Sevinçli derken, endişeli oluverir; kederli derken, o sevinçle gülmeğe başlar.
5869    Ey devletli hükümdar, benim çekindiğim şudur : insanların köpeği olan bu gammaz iftira ederse,
5870    Canın sıkılır; sen ümidini keserek, benden yüz çevirirsin ve benim hizmetim de heder olur.
5871    Senden dileğim ve ricam şudur: beni biri çekiştirirse, bunu önce bana sor.
5872    Sonuna kadar araştır ve iyice soruştur; neticede ne çıkarsa, ona göre karar ver.
5873    Sana kim gammazlık ederse, sözünü dinle; fakat bunun doğru olup olmadığını, aslını-esâsını çok iyi araştır.
5874    insanların ilen geleni çok iyi söylemiştir: sözü dinle, fakat her söze gönlünde yer verme.
5875    Bundan daha güzel şöyle bir söz vardır; buna göre hareket et, ey iyi insan.
5876    Her sözü dinle, ancak lüzumlu olanı al; lüzumsuz olan sözleri orada bırak.
5877    Sözü dinle, doğru veya yalan olup-olmadığını araştır; doğruyu kabul et, yalanı cezalandır.
5878    Bu dünyayı yalancılar ıfsad eder; ey memleketin hâkimi, doğru ve dürüst insanları kolla.

HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI

5879    Hükümdar cevap verdi:—Ey hakikî insan, arzun, istediğin gibi, kabul edilmiştir — dedi —
5880    Kadir Tanrı sana insanlık verdi; gönülün, dilin, ahlâkın ve adın doğru oldu.
5881    Senden ne vakit bir kötülük gelebilir; sen bu iyi ahlâkı ananın, ak sütü ile kazanmışsın.
5882    Seni çekiştiren adamları ben kendi düşmanım bilirim, ey bilgili insan.
5883    ister çok, ister az söylesinler, ben onların sözüne hiç kulak asarmıyım.
5884    iyi ve kötüyü birbirinden tefrik edemeyen bir kimse nasıl memleketin başına geçer ve onu idare eder.
5885    Doğru ile eğriyi ayırt edemeyen bir kimse nasıl bey ve halk üzerinde hâkim olur.
5886    Tecrübe edilmiş bir kimseyi tekrar-tekrar tecrübeye kalkışan o kara bahtlı insan nasıl bir devletin başına geçebilir.
5887    Doğru ile yalanı ayırt etmekten âciz olan bir hâkim işinde nasıl muvaffak olabilir.
5888    Sen bugün bana Tanrının gerçek bir ihsanısın; bütün çetin düğümler senin sayende çözülmüştür.
5889    Sen bana büyük bir sadâkatle hizmet ettin ve yediğin tuz-ekmek hakkını ödedın.
5890    Senin geçinmen ve hizmetimde hazır bulunabilmen için, benim de şimdi sana buna karşılık ıyı bir mukabelede bulunmam lâzımdır.
5891    İnsanların iyisi olan ve halk arasında doğrulukla şöhret kazanan ne der, dinle.
5892    İnsanların iyisi ve insanların başı başkalarına karşı her vakit insanca hareket eden kimsedir.
5893    İnsana insanlığı nisbetınde mukabelede bulun; böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.

ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI

5894    Ögdilmiş cevap verdi : — Hükümdar huzur içinde bulunsun ve memleketi bilgi ile idare etsin — dedi —
5895    Tanrı ona her iki dünya nimetlerini ihsan etsin; bütün arzu, dilek ve umdukları eli altında bulunsun.
5896    Devran onun olsun ve muradlnca dönsün; zemâne onun arzu ve dileklerine uygun hareket etsin.
5897    Ey ıhlâs sahibi, dürüst ve mütevazı hükümdar, sağ ol, sıhhatli yaşa ve saadet içinde ömür sür.
5898    Ben senden izzet ve ikram, servet, giyecek ve yiyecek, her türlü iyiliği gördüm.
5899    İşte ben hizmet etmek için gönülden niyet ettim; ey derin bilgili insan, Tanrı bana tevfik ihsan etsin.
5900    Ögdilmiş devam etti : — Ey devletli hükümdar, Tanrı senin iyi adını dünyaya yaydı.
5901    Sen iyi ad dile, Tanrı sana saadet verdi; saadete erişince, gönlüne hâkim ol.
5902    Her vakit meşhur bir bey olarak kalmak için, Allah nasıp ederse, şu dört şey lâzımdır.
5903    Biri doğru sözlü olmak, ikincisi memlekette kanunu devletle tatbik etmek.
5904    Üçüncüsü açık elli ve cömert olmak, halka karşı şefkat göstermek.
5905    Dördüncüsü düşmanına boyun eğdirmek ve memleket işlerini yapmak için, azimkar ve cesur olmak.
5906    Her hangi bir bey bu dört şeyi tam olarak yerine getirmezse, memleket inhitata doğru gider.
5907    Beyliğin kökü ve temeli işte budur; iyi beylik vasıflarına iyice sahip olan beylerin tuttukları ve tutacakları yol budur.
5908    Sen bu gidişi bozma, bu izden yürü; senden öncekiler bu mertebeye erişmişlerdi.
5909    Hangi bey bu yolu bırakıp, başka bir yol tutarsa, o beyliğini bozar ve bu devletten nasibini alamaz.
5910    Ey hükümdar, şu üç türlü insana değer ver; sana söyleyeyim, iyice dinle.
5911    Biri cesur, kahraman ve tunç yürekli yiğit insandır; o kılıcı ile, memlekete pek çok faydalı olur.
5912    ikincisi hakîm ve âlim devlet adamıdır; bu insan istişare için faydalı olur ve memleket işini tanzim eder.
5913    Üçüncüsü zeki ve mahir kâtiptir; devletin gelir ve giderinin hesabı iyi tutulursa, hazine dolar.
5914    Sen bunları çok iyi seç ve başkalarından farklı muameleye tâbi tut; faydalı oldukları nisbette, onlara in'âm ve ihsanda bulun.
5915    Böylece bütün işlerin yavaş-yavaş düzene girer; ülken günden-güne genişler ve toprakların artar.
5916    Adın iyi olur ve sen şöhret bulursun, dünya halkı senin yüzünü görmeği arzular.
5917    Yine insanların âlimi çok güzel söylemiş : insan ölse bile, bu iyi ad ölmez.
5918    Ne güzel, bak, adı iyi olunca, insan kendisi ölse .bile, nâmı ortadan kalkmıyor.
5919    iyi ad bırakmış olan bir kimse, her ne kadar kara toprak altında çürüse bile, sen onu diri bil.
5920    Sen hayat isteme, iyi ad iste; adın iyi olduğu müddetçe sen dirisin ve bununla iftihar edebilirsin.
5921    Hayat nedir ve iyilik nasıl olur; ey âlim hakîm, bunu bana izah et.
5922    Bu iyilik, gerçekte, doğruluktur; buna iyice dikkat edersen, bu hayatın tâ kendisidir.
5923    Kim iyi hareket ederse, o diridir; kimin tabiatı kötü ise, o daha hayatta iken, ölmüş sayılır.
5924    Bu dünya geçer, fakat iyitabiat ve bu iyi tabiatin çizdiği iyi yol kalır.
5925    Dönek dünya senden yüz çevirirse, ey kuzum, ondan senin beraberinde götüreceğin şey ancak yaptığın iyiliklerdir.
5926    Ey hükümdar, bu dünyaya güvenme; o sana vefa edecek değildir, bunu iyice bil.
5927    Bu dünya işi bir oyuna benzer; ayağını istersen, o sana başını verir.
5928    Ey kudretli insan, mümkün ise, onun oyununa düşme; bu tuzağa düşünce, insanın boynu bağlanır.
5929    Dikkat edersen, kitapta çok güzel yazılmış; ey uyanık kalpli insan, bu sözü unutma.
5930    Bu dünya işi oyundur, oyun; oyuna katılma, oyunun ne lüzumu var.
5931    Tanrının emirlerini ve kendi kulluğunu yerine getir; eğer bunu yapmazsan, boynunun gitmesine hazırlan.
5932    Ey hükümdar, gizli-âşikâr, bütün bildiklerimi işte sana arzettim.
5933    Sözümü tutarsan, tut; eğer bana inanmaz ve sözümü tutmazsan, neticesini, şüphesiz, bir gün kendin görürsün.

HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI

5934    Hükümdar : — Ben gönlümü Tanrıya yönelterek, ondan bu iş için tevfik dilerim — dedi —
5935    isterse, Tanrı yardım eder ve bana zahir olur; benim göremediğim şeyleri sen bana bildir.
5936    Gayret et, dışarıdaki her işi idare et; uyanık ol, gözünü ve kulağımı keskin ve tetikte tut.
5937    Gücün yettiği her şeyi kendin yap, bana bel bağlama; yapamadıkların kalırsa, ben sana yardım ederim.
5938    Hükümdar sözünü kesti ve sustu; Öğdülmiş kalkıp, yavaş ve sessizce huzurdan çıktı.
5939    Atına bindi ve evine dönüp geldi; atından inip, içeri girdi ve soyundu.
5940    Gece yattı, sabah tekrar atma binip, saraya geldi ve inip, içeri girdi.
5941    Öğdülmiş bundan böyle gayretle işe sarıldı; durup-dinlenmeden, bu işler ile meşgul oldu.
5942    Halk huzura kavuştu, dünya düzene girdi; hükümdar rahatladı ve memnun oldu.
5943    Memleketi hayır-duâ ile medh u senaya büründü; adı ebedîleşti; ve unutulmaz oldu.
5944    Bak, bu iyi kanun ne kadar güzel bir şeydir; beylik kanun ile ayakta durur.
5945    Halkın başında böyle bir bey bulunursa, halk ve memleket dâima rahata kavuşur.
5946    Halk da mutî ve dürüst insanlardan mürekkep olursa, beyler bu sayede saadete kavuşurlar.
5947    Bu beyler hâkimiyetlerini Tanrıdan alırlar; halk iyi olursa, bey de iyi olur.
5948    Halk kötülük yaparsa, bey de kötülük yapar; kötülere ancak kötülük yapmak suretiyle mâni olunabilir.
5949    Halk tavrını düzeltirse, bey de tabiatini düzeltir; beyler tabiatlerını düzeltirlerse, temiz kalpli insanlar memleketi her türlü kötülüklerden temizlerler.
5950    Zaman, aylar ve günler bir müddet bu minval üzere geçti; dünya güzelliğini buldu ve halk zengin oldu.
5951    Toz, duman ortadan kalktı, ruhlar inşiraha kavuştu; her türlü bulanık işler süzüldü ve düzene girdi.
5952    Hükümdar tekrar Tanrıya şükür etti; ona çok hamd ve senada bulundu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A- (MENSUR MUKADDİME)

BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM   1 hamd u sipas ü minnet ve öküş ögdi tengri ‘azze ve  2 celleka kim ulugluk idisi tükel kudretlig padişah turur  3 yirli kökü yaratgan kamug tınlıglarka ruzi birgen neni  4 kim tiledi erse kıldı yime neni tilese kılur yef’alü 'llahü ma ye-  5 şa' ve yahkümü ma yürid takı sansız selam ü dürud halk-  6 larda yigi yalavaçlarda ödrüntüsi ulug savcısı muhammed-i  7 mustafa öze bolsun takı ma anıng işleri aziz agırlıg şa-  8 haberler öze rizvanu 'llahi aleyhim ecma'in bu kitab yav-  9 lak aziz turur çin hukemalarınıng emsalleri birle bezen-  10 miş maçin ulemalarınıng eş’arları birle araste kılınmış tu-  11 rur bu kitabnı okıglı bu beyitlerni ma’lum kılıglı kitab-  12 din yakşı azizrak turur çin ü maçin alimleri ve hakim-  13 leri kamug ittifak boldılar kim meşrik vilayetinde kamug  14 türkistan illerinde bugra han tilinçe

B- (MANZUM MUKADDİME)

1 ugan bir bayat ol kamugda oza öküş hamd u ögdi angar ok sera 2 ulugluk idisi ugan zü 'l-celal yaratgan törütgen me kadir kemal 3 ay yir kök idisi halayık bile ruzinı anutmış yigil sen küle 4 sakışsız birigli kamugka ruzi yitürür kamugnı ma yimez özi  5 açın kodmaz hergiz kamug tınlıgıg yitürür içürür tözü sanlıgıg  6 neteg kim tiledi me boldı kamug kimi kim tilese kılur ol ulug  7 dürud ol ödürmiş resülka selam yine işleringe selam hem ulam  8 muhammed yalavaç halayık başı kamug barçalarka ol ol köz kaşı  9 yime bu kitab ol idi ök aziz biligligke bolgay biligdin tengiz  10 bezenmiş agırlıg biligler bile kalı kim şükür kıl kanaat tile  11 kamug barçasınga bügüler sözi tizip yinçüleyü kamug tüp tüzi  12 bu meşrik meliki maçinlar begi biliglig ukuşlug ajunda yigi  13 kamug bu kitabnı alıp özlemiş hazine içinde urup kizlemiş  14 birindin birilige miraslar kalıp adınlarka birmez özinge alıp  15 asıglıg turur bu yok ol hiç yası öküş t

XIX. AY-TOLDI HÜKÜMDARA DİLlN FAZÎLETİNİ VE SÖZÜN FAYDALARINI SÖYLER

XIX. AY TOLDI İLİGKE TİL ERDEMİN SÖZ ASIGLARIN AYUR 955 ilig bir kün ay toldını ündedi  orun birdi oldur tiyü imledi 956 bu ay toldı oldurdı akru silig  közin yirke tikti bekütti tilig İLİG SU’ALİ AY TOLDIKA 957 İlig aydı ay toldı sözle sözüng nelük şük turur sen ne boldı özüng   AY TOLDI CEVABI İLİGKE 958 bu ay toldı aydı ay beglerbegi  kulı beg yüzin körse yitrür ögi 959 ilig yarlıkamaz negü sözleyin  ayıtmazda aşnu negü ötneyin 960 biliglig sözin sen eşit özneme  ayıtmazda aşnu sözüng sözleme 961 kişig kim okısa kereklep tilep  ol ok sözlegü aşnu sözni ulap 962 ayıtmazda aşnu sözüg sözlese  köni sözledi kim ay yılkı tise 963 takı tilve munduz kişi bu bilin  ayıtmadı beglerke açsa tilin 964 kızıl til kılur kısga yaşlıg sini  esenlik tilese katıg ba anı 965 negü tir eşitgil özin kısgan er esen tirlür incin özin basgan er 966 kara baş yagısı kızıl til turur neçe baş yidi bu takı ma yiyür 967 başıngnı tilese tilingni küdez tiling tegme künde başıngnı yanur İLİG CEVABI AY TOL