No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
124 | bayat atı birle sözüg başladım törütgen igidgen keçürgen idim |
Tanrı adı ile söze başladım; o yaratan, yetiştiren ve göçüren rabbimdir. |
125 | törütti tilek teg tözü ‘alemig yaruttı ajunka künüg hem ayıg |
Bütün âlemi dilediği gibi yarattı; dünya için güneş ve ayı aydınlattı. |
126 | yarattı kör evren tuçı evrilür anıng birle tezginç yime tezginür |
Bak, feleği yarattı durmadan döner; onunla birlikte hayat da durmadan devreder. |
127 | yaşıl kök yarattı öze yulduzı kara tün törütti yanık kündüzi |
Mâvî göğü ve üzerinde yıldızları yarattı; karanlık geceyi ve aydınlık gündüzü var etti. |
128 | bu kökteki yulduz bir anca bezek bir anca kulavuz bir anca yezek |
Bu gökteki yıldızların bir kısmı süs, bir kısmı kılavuz, bir kısmı da öncüdür. |
129 | bir anca yarutmış halayıkka ol bir anca kulavuz bulur yitse yol |
Bir kısmını halk için aydınlatmıştır; bir kısmı kılavuzdur, insan yolunu kaybederse, bunlarla bulur. |
130 | kayusi örürek kayusi kodi kayusi yarukrak kayu eksildi |
Bâzıları daha yüksek, bâzısı daha alçaktır; bâzıları daha çok, bâzısı daha az parlaktır. |
131 | bularda erig üstün sekentir yorır iki yıl sekiz ay bir evde kalır |
Bunlardan en üstte Zuhal dolaşır; bir burcda iki yıl sekiz ay kalır. |
132 | anıngda basa boldı ikinç origay bir evde kalır on adın iki ay |
Ondan sonra ikinci olarak Müşteri gelir; bir burcda on iki ay kalır. |
133 | üçünçi kürüd keldi köksün yorır kayuka bu baksa yaşarmış kurır |
Üçüncü olarak, Merih gelir, gazapla dolaşır; nereye bakarsa, yeşermiş olan kurur. |
134 | yaşık boldı törtinç yaruttı ajun yakışsa yarutur bakışsa özün |
Dördüncüsü Güneş'tir, dünyayı aydınlatır; yaklaşanları, karşısına gelenleri ışığı ile aydınlatır. |
135 | sevüg yüz urundı bişinçi sevit seve baktı erse sen özni avıt |
Beşincisi Zühre'dir, sevimli yüzünü gösterir; sana severek bakarsa, müsterih ol. |
136 | basa keldi arzu tilek arzular kayuka yaguşsa angar öz ular |
Bundan sonra Utarit gelir; ona kim yaklaşırsa, dilek ve arzularına kavuşur. |
137 | bularda erç altın bu yalçık yorır yaşık birle utru bakışsa tolır |
Bunlardan en altta bu Ay dolaşır; Güneş ile karşı-karşıya gelirse, dolun ay hâline gelir. |
138 | on iki ükek ol bularda adın kayu iki evlig kayu birke in |
Bunlardan başka bir de on iki burç vardır; bunların bâzıları iki evli, bâzısı ise, tek evlidir. |
139 | kozı yazkı yulduz basa ud kelir erentir kuçık birle sançu yorır |
Hamel bahar yıldızıdır, sonra Sevr gelir; Cevza ile Seretân dürtüşerek yürür. |
140 | kör arslan bile koşnı bugday başı basa ülgü boldı çadan ya işi |
Bak, Esed'in komşusu Sünbüle'dir; sonra Akreb ve Kavs'in arkadaşı Mîzan gelir. |
141 | basa keldi oglak könek hem balık bular togdı erse yarudı kalık |
Bundan sonra Cedi, Delv ve Hût gelir; bunlar doğunca, gök yüzü aydınlanır. |
142 | üçi yazkı yulduz üçi yaykı bil üçi küzki yulduz üçi kıskı bil |
Bil ki, bunlardan üçü — bahar yıldızı, üçü — yaz, üçü — son bahar ve üçü de — kış yıldızıdır. |
143 | üçi ot üçi suv üçi boldı yil üçi boldı toprak ajun boldı il |
Bunların üçü — âteş, üçü — su, üçü — yel ve üçü — topraktır; bunlardan dünya ve memleketler meydana gelir. |
144 | bularda birisi birilige yagı yagıka yagı ıdtı kesti çogı |
Bunlar birbirlerine düşmandır; Tanrı düşmana karşı düşman gönderdi ve savaşı kesti. |
145 | karışmaz yagılar yaraştı için körüşmez yagılar kötürdi öçin |
Uyuşmaz olan düşmanlar kendi aralarında barıştılar; görüşmez olan düşmanlar öçlerini ortadan kaldırdılar. |
146 | itigli bayatım ite birdi öz ite birdi tüzdi yaraşturdı tüz |
Her şeyi yoluna koyan Tanrım bunları da yola getirdi; tanzim etti, düzeltti ve birbirleri ile barıştırdı. |
147 | basa aydım emdi munu yalngukug agırlıkı boldı bilig ög ukug |
Bundan sonra imdi insandan bahsettim; onun değeri bilgi, akıl ve anlayışıdır. |