5035 Her ikisi kalkıp, hükümdara gittiler; hükümdar yerinden kalktı, onlara doğru yürüdü ve kendilerini karşıladı.
5036 Karşılaşınca, önce hükümdar selâm verdi; zahit ise, yalnız onun selâmına mukabele etti.
5037 Hükümdar zahit ile el sıkıştı, sevinç içinde güler yüzle hâl-hâtır sordu.
5038 Kendisinin yanı-başında yer verdi, ona aşırı bir iltifat ve hürmet gösterdi.
5039 Ey Odgurmış, yaya olarak buraya kadar gelmekle çok büyük zahmetlere katlandın — dedi.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5040 Odgurmış cevap verdi : ve : — Seni görünce, ben bu zahmetleri unuttum — dedi —
5041 Ben sana kendi arzumla geldim, ey hükümdar; bu bana nasıl zahmet olabilir.
5042 İnsan kendi arzusu ile yola çıkarsa, gideceği yere çabuk erişir ve yolda yorulup kalmaz.
5043 Aklı ile dünyaya şöhretini yaymış olan Böke yavgusı ne der, dinle.
5044 Gönülden arzulanırsa, uzak yer yakın olur ve insan dileğini, kendisi için hazırlanmış gibi, derhâl elde eder.
5045 insan isteyerek ve arzulayarak yola çıkarsa, bu sevgi ile dileğine çabuk erişir.
5046 Arzu edilmeyen bir yere doğru yola çıkılırsa, bu yol ne kadar yakın olursa-olsun, yine uzak gelir.
5047 Yayan yürüyen insan zahmet çeker; fakat gönül arzusu ile yürüyünce, bu zahmet ortadan kalkar.
5048 Ey hükümdar, ben sana gönül arzusu ile geldim; bu bana niçin zahmet olsun.
5049 Gönül birini sever ve arzu ederse, onun bulunduğu yer ne kadar uzak olursa-olsun, yine yakın görünür.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5050 Hükümdar: —Her şeyden önce sana soracak bir sözüm var, bana cevap ver — dedi —
5051 Sen şimdi gönül arzusu ile bana geldin; fakat şu iş nasıl oldu, ey kudretlim.
5052 Bilirsin ki, selâmın fazileti çok büyüktür; kim daha önce bunu yaparsa, bu fazileti o göstermiş olur.
5053 Sen beni görünce, selâm vermedin; bu fazileti ve sevabı neden istemedin.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5054 Odgurmış cevap verdi ve : — Ben bilerek bunu yaptım ve önceden selâm vermedim — dedi —
5055 Selâm insana selâmet yoludur; kim selâm verirse, karşısındakine te'minat vermiş olur.
5056 Selâm insan için emniyet ve selâmettir; selâm veren kimse karşısındakinin hayatını emniyet altına almış olur.
5057 Şimdi buna benzer bir söz vardır, ey temiz kalpli insan, dinle.
5056 Selâm veren kimse insana âmân verir; selâmı alan kimse, selâmette olur.
5059 Selâm insanı insanların şerrinden korur; selâma mukabele eden kimse selâmetini te'minat altına almış olur.
5060 Büyüklerin küçüklere selâm vermesi lâzımdır ve böylece işler yoluna girer.
5061 Küçükler büyüklerin sözünü dinler ve ona göre hareket ederlerse, selâmetle yaşarlar ve emniyette olurlar.
5062 Küçükler büyüklerin şerrinden emin olmalıdırlar; böylece onlardan hayır umarak, emniyet içinde yaşarlar.
5063 Benden hükümdara ne gibi bir kötülük dokunabilir; ben küçüğüm, küçükten büyüğe nasıl bir zarar gelebilir.
5064 Hükümdarın eli bütün halka uzanır; gazaba gelirse, istediğini yapabilir.
5065 Dikkat et, selâmın bu mânasından dolayı halk beye selâm vermez, ey bütün bunları bilen insan.
5066 ilk önce sen benim hizmetine girmemi istedin; çok arzu ederek, beni yanma çağırdın.
5067 Ben bunu kabul etmedim ve sözünü dinlemedim; çünki ben bu aldatıcı dünyaya inanmıyorum.
5068 Ondan vazgeçip, sâdece seni ziyaret etmemi istedin; işte ben de şimdi bu gece ziyarete geldim.
5069 Yine de senden çekmiyordum; fakat sen selâm ile bana emniyet verdin.
5070 Tekrar eski fikrine dönecek diye, senden çekiniyor ve korkuyordum.
5071 Şimdi sana tamamıyle ve gerçekten inandım, bana senden ancak iyilik gelebilir.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5072 Hükümdar şu mukabelede bulundu : — Bir bey için, verdiği sözden dönmek çok fena bir şeydir.
5073 Verdiği sözden dönen bey hiç bir zaman büyüklüğe ermesin.
5074 Yalancı ve öfkeli insan hiç bir zaman dünyaya hâkim olmasın.
5075 Yalancı ve hasis kimse nasıl halka beylik edebilir.
5076 Bilgi de bundan daha iyi bir söz söylemiştir : insan sözünden dönerse, saadet de ona yüz çevirir, ondan kaçar.
5077 Yalancı — insanların kötüsüdür; kötülerin kötüsü ise, verdiği sözünden dönen kimsedir.
5078 Doğru sözlü insan çok iyi söylemiş; doğru söyleyen insanı Allah ecre nail etsin.
5079 Bey sözü dürüst olmalı ve o bundan caymamalıdır; sözünden dönen kimseye erkek denilmez.
5060 Erkek insan verdiği sözden geri dönmez; sözünden dönenleri sen kadın bil.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5081 Odgurmuş cevap verdi:—-Hükümdar bu iyi hareketlere vâsıta oldu— dedi —
5082 Ey hükümdar, Tanrı senin bu iyi hareketlerin ile bu iyi ahlâkını dâim etsin ve artırsın.
5083 Halk içinde seçkin olan bu beylerin hareketleri ve sözleri de, kendileri gibi, seçkin olmalıdır.
5084 Bilgili insan bilgi verir ve şöyle der : Bey iyi ve doğru olursa, halk zenginleşir.
5085 Ak saçlı, dünya görmüş ve yaş yaşamış insan ne der, dinle.
5086 Ey dünyaya hâkim olan, iyi hareket et; saadet geldiği gibi, tekrar gidebilir.
5087 Gayret et, iyi ad kazan; saadet vefasızdır; sana tekrar yabancı muamelesi yapabilir.
5088 Ey kudret sahibi, sen kötülük yapma; sözünle ve hareketinle her vakit iyilik etmeğe çalış.
5089 Büyüklük ve bu beylik sana yüz çevirebilir; yalnız iyilik sana yüz çevirmez.
5090 Bugün iyilik kazan, halkın yükünü yüklen; zaman geçer, gider ve yarın sana bundan iyilik gelir.
5091 Bu ömrün günleri fırtına gibi geçer; saadet vefasızdır, bir gün seni de bırakır.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5092 Hükümdar : — Ey bilgisi büyük olan insan, dinle — dedi— senden dileğim şudur : bana iyilik yolunu göster.
5093 Seni bu kadar ısrarla istemekten maksadım da bu idi, ey gönlümü doyuran insan.
5094 Bütün gayretimi yalnız iyilik yoluna hasretmem için, bana şimdi öğüt ve nasihat ver.
5095 Etrafımda geçinen kalabalık bir insan kütlesi var; fakat bunlar arasında, ey cömert insan, doğru, dürüst ve sâdık kimse yoktur.
5096 Beyler bütün arzu ve dileklerini bulurlar; fakat kendilerine müessir olabilecek bir yardımcı bulamazlar.
5097 Kapıda bir sürü insan dolaşır, durur; fakat bana faydası dokunacak bir kimse yoktur, ey bilir.
5098 Ey cömert, şimdi şu beyit buna benzer; anlamak istersen, işte, oku.
5099 İnsanım diye gezen pek çok kimse var; bunların içinde insana faydalı olanını ararsan, nerede.
5100 Bir insan bâzan bin kişinin işini yapar; bâzan binlerce insan toplanır ve bir kişinin işini göremez.
5101 Hükümdar devamla:—Ey Odgurmış, sen Tanrının bütün faziletlerini kendinde toplamış bir insansın — dedi —
5102 Tabiatin adına yakışır şekilde mükemmeldir; Tanrı seni mes'ûd etsin ve bütün arzularını yerine getirsin.
5103 Tanrının sana verdiğinden bana da bir hisse ayır; gönülüm dirilsin ve nefsim ölsün.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5104 Odgurmış cevap verdi ve : — Ey hükümdar, insanlar benim görünüşümü öğerler; sen de ancak bu zahirimi görüyorsun — dedi —
5105 Ey kudretli insan, eğer içimi bir bilse idin, bana binlerce lanet edip, buradan kovardın.
5106 Bana zahit adı takıldığından beri bu ad benim için bir felâket olmuştur.
5107 Beni mahveden bu adımdır; bu adımdan dolayı nefsim bana hâkim olmuştur.
5108 İnsanların göreceği dükkânımı çok iyi süsledim, fakat burada kâr ve ticâretten eser yoktur.
5109 Ey hükümdar, sen insanın dışına bakma; insanın içine, onun gizli emellerine bak.
5110 Kavunun dışı, kokusu, şekli veya rengi ne kadar güzel olursa-olsun,
5111 içinde tadı yoksa, o kavunu kaldırıp atmak icap eder, ey dağ keçisi gibi çevik insan.
5112 Dinle, şimdi uyanık insan ne der : içini süsle, dışını boyayıp-cilâlama.
5113 Her nesneyi yükselten şey onun içinden gelir; içi yoksa, dışı hiçbir işe yaramaz.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5114 Hükümdar cevap verdi : — Ey saf gönüllü insan, senin için ve dışın her bakımdan iyidir — dedi —
5115 Bu dünyadan vaz geçmekle sen yükünü hafiflettin; ben ise, ona tutuldum ve ağır yük altına girdim.
5116 Bu dünya işi beni meşgul etti; Tanrı ibâdeti nerede, ona artık vakit bulamıyorum.
5117 Bana öğüt ve nasîhat ver, ona göre hareket edeyim; sözüm saadet getirsin ve ben gerçekten ruhumu tasfiye edeyim.
OGDURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5118 Odgurmış cevap verdi:—Ey hükümdar, her türlü iyiliğe sen iyilikle erişmeğe çalış — dedi —
5119 Ey bilgisi nehir gibi akan, bil ki, Tann kulları arasında benden kötü başka biri yoktur.
5120 Ey hükümdar, Tanrının benden daha kötü kulunu istersen, o yine benim.
5121 Benim sözlerimin ne faydası olacaktır; acaba nasihatlerim sana faydalı olabilir mi.
5122 Buna rağmen, ben rabbimden ümidimi kesmedim; bütün günahları affeden o bir rabbimdir.
5123 Günahlarını itiraf eden ve Tanrıdan afiv ve mağfiret dileyen günahkâr kul ne der, dinle.
5124 Ben senin günahkâr, cefakâr kulunum; iyice bakarsan, ben baştan ayağa günahım.
5125 Senden başka sığınacak rabbim yok; günahımı bağışla ve saadet yolunda beni destekle.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5126 Hükümdar cevap verdi : — Ey uyanık insan, bu güzel vücûdu Tanrı bu güzel ahlâk ile süslemiştir — dedi —
5127 Kendini daha kötü olarak bildiğin için, ister-istemez, halkın en seçkini oluyorsun.
5128 Gönlünü ve dilini temizledin, kendin de temiz oldun; öğüt ver, ben de senin sözünden istifâde edeyim.
5129 Ey iyi tabiatli, inanılır ve işi doğru olan insan, bana acı, öğüt ve nasihat ver.
5130 Tanrı sana her türlü iyilikleri ihsan etmiş; ey namlı, bu iyilik yolunu bana da aç.
5131 Ey iyi insan, şimdi bana öğüt ver; yarın Tanrı sana bunun ecrini ihsan eder.
5036 Karşılaşınca, önce hükümdar selâm verdi; zahit ise, yalnız onun selâmına mukabele etti.
5037 Hükümdar zahit ile el sıkıştı, sevinç içinde güler yüzle hâl-hâtır sordu.
5038 Kendisinin yanı-başında yer verdi, ona aşırı bir iltifat ve hürmet gösterdi.
5039 Ey Odgurmış, yaya olarak buraya kadar gelmekle çok büyük zahmetlere katlandın — dedi.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5040 Odgurmış cevap verdi : ve : — Seni görünce, ben bu zahmetleri unuttum — dedi —
5041 Ben sana kendi arzumla geldim, ey hükümdar; bu bana nasıl zahmet olabilir.
5042 İnsan kendi arzusu ile yola çıkarsa, gideceği yere çabuk erişir ve yolda yorulup kalmaz.
5043 Aklı ile dünyaya şöhretini yaymış olan Böke yavgusı ne der, dinle.
5044 Gönülden arzulanırsa, uzak yer yakın olur ve insan dileğini, kendisi için hazırlanmış gibi, derhâl elde eder.
5045 insan isteyerek ve arzulayarak yola çıkarsa, bu sevgi ile dileğine çabuk erişir.
5046 Arzu edilmeyen bir yere doğru yola çıkılırsa, bu yol ne kadar yakın olursa-olsun, yine uzak gelir.
5047 Yayan yürüyen insan zahmet çeker; fakat gönül arzusu ile yürüyünce, bu zahmet ortadan kalkar.
5048 Ey hükümdar, ben sana gönül arzusu ile geldim; bu bana niçin zahmet olsun.
5049 Gönül birini sever ve arzu ederse, onun bulunduğu yer ne kadar uzak olursa-olsun, yine yakın görünür.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5050 Hükümdar: —Her şeyden önce sana soracak bir sözüm var, bana cevap ver — dedi —
5051 Sen şimdi gönül arzusu ile bana geldin; fakat şu iş nasıl oldu, ey kudretlim.
5052 Bilirsin ki, selâmın fazileti çok büyüktür; kim daha önce bunu yaparsa, bu fazileti o göstermiş olur.
5053 Sen beni görünce, selâm vermedin; bu fazileti ve sevabı neden istemedin.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5054 Odgurmış cevap verdi ve : — Ben bilerek bunu yaptım ve önceden selâm vermedim — dedi —
5055 Selâm insana selâmet yoludur; kim selâm verirse, karşısındakine te'minat vermiş olur.
5056 Selâm insan için emniyet ve selâmettir; selâm veren kimse karşısındakinin hayatını emniyet altına almış olur.
5057 Şimdi buna benzer bir söz vardır, ey temiz kalpli insan, dinle.
5056 Selâm veren kimse insana âmân verir; selâmı alan kimse, selâmette olur.
5059 Selâm insanı insanların şerrinden korur; selâma mukabele eden kimse selâmetini te'minat altına almış olur.
5060 Büyüklerin küçüklere selâm vermesi lâzımdır ve böylece işler yoluna girer.
5061 Küçükler büyüklerin sözünü dinler ve ona göre hareket ederlerse, selâmetle yaşarlar ve emniyette olurlar.
5062 Küçükler büyüklerin şerrinden emin olmalıdırlar; böylece onlardan hayır umarak, emniyet içinde yaşarlar.
5063 Benden hükümdara ne gibi bir kötülük dokunabilir; ben küçüğüm, küçükten büyüğe nasıl bir zarar gelebilir.
5064 Hükümdarın eli bütün halka uzanır; gazaba gelirse, istediğini yapabilir.
5065 Dikkat et, selâmın bu mânasından dolayı halk beye selâm vermez, ey bütün bunları bilen insan.
5066 ilk önce sen benim hizmetine girmemi istedin; çok arzu ederek, beni yanma çağırdın.
5067 Ben bunu kabul etmedim ve sözünü dinlemedim; çünki ben bu aldatıcı dünyaya inanmıyorum.
5068 Ondan vazgeçip, sâdece seni ziyaret etmemi istedin; işte ben de şimdi bu gece ziyarete geldim.
5069 Yine de senden çekmiyordum; fakat sen selâm ile bana emniyet verdin.
5070 Tekrar eski fikrine dönecek diye, senden çekiniyor ve korkuyordum.
5071 Şimdi sana tamamıyle ve gerçekten inandım, bana senden ancak iyilik gelebilir.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5072 Hükümdar şu mukabelede bulundu : — Bir bey için, verdiği sözden dönmek çok fena bir şeydir.
5073 Verdiği sözden dönen bey hiç bir zaman büyüklüğe ermesin.
5074 Yalancı ve öfkeli insan hiç bir zaman dünyaya hâkim olmasın.
5075 Yalancı ve hasis kimse nasıl halka beylik edebilir.
5076 Bilgi de bundan daha iyi bir söz söylemiştir : insan sözünden dönerse, saadet de ona yüz çevirir, ondan kaçar.
5077 Yalancı — insanların kötüsüdür; kötülerin kötüsü ise, verdiği sözünden dönen kimsedir.
5078 Doğru sözlü insan çok iyi söylemiş; doğru söyleyen insanı Allah ecre nail etsin.
5079 Bey sözü dürüst olmalı ve o bundan caymamalıdır; sözünden dönen kimseye erkek denilmez.
5060 Erkek insan verdiği sözden geri dönmez; sözünden dönenleri sen kadın bil.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5081 Odgurmuş cevap verdi:—-Hükümdar bu iyi hareketlere vâsıta oldu— dedi —
5082 Ey hükümdar, Tanrı senin bu iyi hareketlerin ile bu iyi ahlâkını dâim etsin ve artırsın.
5083 Halk içinde seçkin olan bu beylerin hareketleri ve sözleri de, kendileri gibi, seçkin olmalıdır.
5084 Bilgili insan bilgi verir ve şöyle der : Bey iyi ve doğru olursa, halk zenginleşir.
5085 Ak saçlı, dünya görmüş ve yaş yaşamış insan ne der, dinle.
5086 Ey dünyaya hâkim olan, iyi hareket et; saadet geldiği gibi, tekrar gidebilir.
5087 Gayret et, iyi ad kazan; saadet vefasızdır; sana tekrar yabancı muamelesi yapabilir.
5088 Ey kudret sahibi, sen kötülük yapma; sözünle ve hareketinle her vakit iyilik etmeğe çalış.
5089 Büyüklük ve bu beylik sana yüz çevirebilir; yalnız iyilik sana yüz çevirmez.
5090 Bugün iyilik kazan, halkın yükünü yüklen; zaman geçer, gider ve yarın sana bundan iyilik gelir.
5091 Bu ömrün günleri fırtına gibi geçer; saadet vefasızdır, bir gün seni de bırakır.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5092 Hükümdar : — Ey bilgisi büyük olan insan, dinle — dedi— senden dileğim şudur : bana iyilik yolunu göster.
5093 Seni bu kadar ısrarla istemekten maksadım da bu idi, ey gönlümü doyuran insan.
5094 Bütün gayretimi yalnız iyilik yoluna hasretmem için, bana şimdi öğüt ve nasihat ver.
5095 Etrafımda geçinen kalabalık bir insan kütlesi var; fakat bunlar arasında, ey cömert insan, doğru, dürüst ve sâdık kimse yoktur.
5096 Beyler bütün arzu ve dileklerini bulurlar; fakat kendilerine müessir olabilecek bir yardımcı bulamazlar.
5097 Kapıda bir sürü insan dolaşır, durur; fakat bana faydası dokunacak bir kimse yoktur, ey bilir.
5098 Ey cömert, şimdi şu beyit buna benzer; anlamak istersen, işte, oku.
5099 İnsanım diye gezen pek çok kimse var; bunların içinde insana faydalı olanını ararsan, nerede.
5100 Bir insan bâzan bin kişinin işini yapar; bâzan binlerce insan toplanır ve bir kişinin işini göremez.
5101 Hükümdar devamla:—Ey Odgurmış, sen Tanrının bütün faziletlerini kendinde toplamış bir insansın — dedi —
5102 Tabiatin adına yakışır şekilde mükemmeldir; Tanrı seni mes'ûd etsin ve bütün arzularını yerine getirsin.
5103 Tanrının sana verdiğinden bana da bir hisse ayır; gönülüm dirilsin ve nefsim ölsün.
ODGURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5104 Odgurmış cevap verdi ve : — Ey hükümdar, insanlar benim görünüşümü öğerler; sen de ancak bu zahirimi görüyorsun — dedi —
5105 Ey kudretli insan, eğer içimi bir bilse idin, bana binlerce lanet edip, buradan kovardın.
5106 Bana zahit adı takıldığından beri bu ad benim için bir felâket olmuştur.
5107 Beni mahveden bu adımdır; bu adımdan dolayı nefsim bana hâkim olmuştur.
5108 İnsanların göreceği dükkânımı çok iyi süsledim, fakat burada kâr ve ticâretten eser yoktur.
5109 Ey hükümdar, sen insanın dışına bakma; insanın içine, onun gizli emellerine bak.
5110 Kavunun dışı, kokusu, şekli veya rengi ne kadar güzel olursa-olsun,
5111 içinde tadı yoksa, o kavunu kaldırıp atmak icap eder, ey dağ keçisi gibi çevik insan.
5112 Dinle, şimdi uyanık insan ne der : içini süsle, dışını boyayıp-cilâlama.
5113 Her nesneyi yükselten şey onun içinden gelir; içi yoksa, dışı hiçbir işe yaramaz.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5114 Hükümdar cevap verdi : — Ey saf gönüllü insan, senin için ve dışın her bakımdan iyidir — dedi —
5115 Bu dünyadan vaz geçmekle sen yükünü hafiflettin; ben ise, ona tutuldum ve ağır yük altına girdim.
5116 Bu dünya işi beni meşgul etti; Tanrı ibâdeti nerede, ona artık vakit bulamıyorum.
5117 Bana öğüt ve nasîhat ver, ona göre hareket edeyim; sözüm saadet getirsin ve ben gerçekten ruhumu tasfiye edeyim.
OGDURMIŞ'IN HÜKÜMDARA CEVABI
5118 Odgurmış cevap verdi:—Ey hükümdar, her türlü iyiliğe sen iyilikle erişmeğe çalış — dedi —
5119 Ey bilgisi nehir gibi akan, bil ki, Tann kulları arasında benden kötü başka biri yoktur.
5120 Ey hükümdar, Tanrının benden daha kötü kulunu istersen, o yine benim.
5121 Benim sözlerimin ne faydası olacaktır; acaba nasihatlerim sana faydalı olabilir mi.
5122 Buna rağmen, ben rabbimden ümidimi kesmedim; bütün günahları affeden o bir rabbimdir.
5123 Günahlarını itiraf eden ve Tanrıdan afiv ve mağfiret dileyen günahkâr kul ne der, dinle.
5124 Ben senin günahkâr, cefakâr kulunum; iyice bakarsan, ben baştan ayağa günahım.
5125 Senden başka sığınacak rabbim yok; günahımı bağışla ve saadet yolunda beni destekle.
HÜKÜMDARIN ODGURMIŞ'A CEVABI
5126 Hükümdar cevap verdi : — Ey uyanık insan, bu güzel vücûdu Tanrı bu güzel ahlâk ile süslemiştir — dedi —
5127 Kendini daha kötü olarak bildiğin için, ister-istemez, halkın en seçkini oluyorsun.
5128 Gönlünü ve dilini temizledin, kendin de temiz oldun; öğüt ver, ben de senin sözünden istifâde edeyim.
5129 Ey iyi tabiatli, inanılır ve işi doğru olan insan, bana acı, öğüt ve nasihat ver.
5130 Tanrı sana her türlü iyilikleri ihsan etmiş; ey namlı, bu iyilik yolunu bana da aç.
5131 Ey iyi insan, şimdi bana öğüt ver; yarın Tanrı sana bunun ecrini ihsan eder.
Yorumlar
Yorum Gönder