No | Kutadgu Bilig | Türkiye Türkçesi |
---|---|---|
3971 | yanut birdi ögdülmiş açtı tilin ayur ay kadaşım eşit söz bilin | Öğdülmiş cevap verdi, söze başladı ve: —Ey kardeşim —dedi— sözümü dinle ve bil ki, |
3972 | iligniŋ tileki saŋa edgü ol bu edgü içinde tiler edgü yol | Hükümdarın senin hakkındaki düşüncesi iyidir; bu iyilik ile yetinmeyip, daha iyiye doğru yol arıyor. |
3973 | bilür sen bu yirde bu taat tapug kıluruŋ neçe edgü açgay kapug | Bilirsin ki, burada bu tâat ve ibâdet ile meşgul olman, sana bir çok iyiliklerin kapısını açacaktır. |
3974 | yana kend ulusta men aymışlarım neçe türlüg edgü turur ay erim | Diğer taraftan şehir ve kasabalarda da, benim söylediklerim gibi, bir çok iyilikler vardır, ey yiğitim. |
3975 | yavuz ermez emdi bu dünya kutın bulup tirlü bilse kopursa atın | Bu dünyanın saadetini bulup, yaşamasını bilmek ve nâm kazanmak hiç de fena bir şey değildir. |
3970 | özüŋ ukbi kolsa ay zahid bulur muyan edgü mundın iletse bolur | Ey zâhid, sen âhireti istiyorsan, onu da bulursun; orada da nîmet ve sevaba nail olabilirsin. |
3977 | yavuz tise bolmaz bu dünya nendin yise birse halkka kızartsa eridin | Bu dünya malını kötülemek doğru değildir; bunu sarf etmek ve dağıtmak suretiyle halkı sevindirmek mümkündür. |
3978 | yime yakşı aymış akılar başı eşitgil munı sen ay edgü kişi | Cömerdler-başı da çok güzel söylemiş; ey iyi insan, sen bunu dinle. |
3979 | kamug edgülükke neŋ ol yolçısı kamug ig togaka neŋ ol emçisi | Her türlü iyiliğe yol gösteren şey varlıktır; her türlü hastalığı tedavi eden şey varlıktır. |
3980 | neŋi bolsa yalŋuk bulur ög bilig kamug edgülükke uzatur elig | Varlığı varsa, insan akıl ve bilgiyi bulur ve her türlü iyilik yapmağa muktedir olur. |
3981 | bu neŋ birle yalŋuk tilese tilek yaşıl kökke yoklar neŋ ol ked yölek | insan arzu ederse, bu varlık sayesinde mavi göğe yükselir; servet çok mühim bir destektir. |
3982 | hac erse tilekiŋ kerek neŋ tavar gazilik tilese yime bu yarar | Arzun hacca gitmek ise, bunun için mal ve servet lâzımdır; gazilik dilersen, yine bu servet senin işine yarar. |
3983 | neŋi bolmasa er alıp birgüke elig kısga boldı kamug edgüke | Verecek malı olmazsa, insan hiç bir iyiliğe el uzatamaz. |
3984 | negülük kodur sen bu edgülerig nelük taplamaz sen bu öt sav erig | Bu iyiliklere niçin yüz çeviriyorsun; bu öğüt ve nasihatleri niçin kabul etmiyorsun. |
3985 | tapugka negü teg inansa bolur tapındım tiyü bilse müflis kalur | ibâdete nasıl inansan da olur; insan ibâdet etmiş olduğunu kabul ederse, bütün yaptıkları boşa gider. |
3986 | bayatıg tapug birle bulmaz kulı idi yinçke yol bu tapugçı yolı | Kul Tanrıyı ibâdet ile bulmaz, kulun yolu çok ince bir yoldur. |
3987 | neçe miŋ tapugçı tapındı yılın çıkar can ödinde yitürdi yolın | Kaç bin kul yıllarca ibâdet ile meşgul oldular ve tam can verecekleri sırada dalâlete düştüler. |
3988 | neçe miŋ tapugsuz yazuklug kulı ahır tın keserde oŋardı yolı | Kaç bin âsî günahkâr kullar da, son nefesleri kesilirken, doğru yolu buldular. |
3989 | bilir men bayatım sevinci kamug tapug taat içre turur ay ulug | Biliyorum, Tanrının rizâsı hep ibâdet ve tâat içindedir, ey ulu. |
3990 | bilümese emdi bu taat çını kayu taat erki ukumaz munı | insan hakikî ibâdetin ne olduğunu bilemezse, yaptıklarının hangisinin ibâdet olduğunu anlayamaz. |
3991 | kalı mundag erse kamug taatıg tükel kılgu bulsa bu aymış tatıg | Böyle olduğuna göre, bu bahsi geçen zevkleri bulmak için, bütün bu ibâdetlerin hepsini yapmak lâzımdır. |
3992 | baka kör bu sözler kim aydım saŋa bu yaŋlıg erürmü ayu bir maŋa | iyice dikkat et, sana söylediklerim doğrumudur, değilmidir, açıkça bana söyle. |
3993 | kalı mundag erse kim aydım bu söz tilin kön sözüm tut aya köŋli tüz | Eğer sana söylediğim şekilde ise, bunu itiraf et, sözümü tut, ey hâlis kalpli insan. |
3994 | havaka bulun bolma köndür köŋül kişike katılgıl yorıgıl amul | Nefis ve havanın esiri olma, gönlünü doğrult, insanlara karış ve huzur içinde yaşa, |
ODGURMIŞ CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
3995 | yanut birdi odgurmış aydı kadaş muŋadturduŋ emdi agu kıldıŋ aş | Odgurmış cevap verdi ve:—Kardeş, beni kederlendirdin, aşımı şimdi bana zehir ettin — dedi — |
3996 | tutayın sen aymış sözüg tıŋladım iligke barıp men tapug başladım | Farz edelim, senin dediklerini dinledim ve hükümdarın yanına gidip, hizmete başladım. |
3997 | tapugka erig aşnu törü bilgü öz yime kılk kılınçı sözi sözke tüz | Hizmet etmek için ilk önce insan yolu-töreyi bilmelidir; onun tavrı hareketi ile sözü teşrifata uygun olmalıdır. |
3998 | kirü hem çıka bilse oldrug turug tapug bilmese er tek emger kurug | O girmesini, çıkmasını, durmasını ve oturmasını bilmelidir; insan hizmet etmesini bilmezse, boşuna zahmete girmiş olur. |
3999 | negü tir eşitgil tapug bilgüçi sınap bilmişin aydı azrak üçi | Teşrifata vâkıf olan insan ne der, dinle; tecrübesi ile o en az şu üç şey üzerinde durmuştur. |
4000 | bu beglerke tapmak tilese özüŋ köŋül til köni tut küdezgil sözüŋ | Sen beylere hizmet etmek istersen, gönül ve dilini doğru tut, sözüne hâkim ol. |
4001 | törü hem toku birle ögren tapug tapug bildiŋ erse yarudı yüzüŋ | Töre ve usûle göre hizmet etmesini öğren; hizmet etmesini bilirsen, muvaffak olursun. |
4002 | kişide yıramış turur bu özüm törü yok toku yok ne kılkım sözüm | Ben insanlardan uzaklaşmış bulunuyorum; töre bilmem, yol bilmem; hizmete yakışacak ne tavır ve hareket, ne de söz söylemek kabiliyeti bende var. |
4003 | negü teg kılur men begiŋke tapug yapılmış turur kör maŋa bu kapug | Ben beyine nasıl hizmet ederim; bu kapı artık benim için kapanmıştır. |
4004 | negüke küçer sen mini berk tutup iligke tapın tip sözümni utup | Niçin beni sıkıştırıyor ve her sözüme itiraz ederek, hükümdarın hizmetine girmeğe zorluyorsun. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
4005 | yanut birdi ögdülmiş aydı bu söz yime edgü ermez aya köŋli tüz | Öğdülmiş cevap verdi ve: —Ey hâlis kalpli insan, bu söz de pek yerinde değildir — dedi — |
4006 | seniŋdin kötürgey ilig bu törü kerek erse oldur kerek tur örü | Hükümdar seni teşrifat ile mükellef tutmayacaktır; sen istersen otur, istersen ayakta dur. |
ODGURMIŞ CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
4007 | yanut birdi odgurmış aydı bu söz idi yakşı ermez aya kılkı tüz | Odgurmış cevap verdi ve: — Ey kâmil insan, bu söz de pek yerinde değildir — dedi — |
4008 | negü teg yaraşur saŋa ya maŋa törü bilmese öz yorısa aŋa | Töre bilmeden, şaşkın-şaşkın dolaşmak, sana veya bana nasıl yakışır. |
4009 | bu il itgü tutgu budun tüzgüke bu begler tikildi ajun süzgüke | Bu beyler memleketi tanzim ve idare etmek, halkı düzene sokmak ve dünyayı temizlemek için nasb edilmişlerdir. |
4010 | bu il kün itigi bu begler işi törü hem toku birle itti kişi | İnsanlar halkın idaresini ve beylerin işini muayyen bir töre ve usûle göre yürütürler. |
4011 | anın ötrü begler uzattı elig ukuş utru tuttı yorıttı tilig | Bu beyler bu şekilde memlekete hâkim oldular, âkılâne hareketleri ile emirlerini dinlettiler. |
4012 | idi yakşı aymış ajun ilcisi biliglig ukuşlug budun başçısı | Bilgili, akıllı ve halkın başında bulunan dünya hâkimi çok güzel söylemiş. |
4013 | ajun tutguçı er ukuşlug kerek budun basguçıka kerek ked yürek | Dünyayı tutan insan akıllı olmalıdır; halkın başında bulunan kimse de cesur olmalıdır. |
4014 | bu iki bolunsa basa tapguçı törülüg tokulug kerek bilgüçi | Bu ikisinden sonra, hizmetkârların da töre ve usûle vâkıf olmaları lâzımdır. |
4015 | anın ötrü begler bedütür küçin yagı boynı yençer alır öz öçin | Beyler kudretlerini bunlar ile yükseltirler; düşmanlarının başını ezer ve öçlerini alırlar. |
4016 | biz emdi bu öŋdi törü ursamız negü teg yaraşur törü buzsamız | Bu kanun ve töreyi kendimizin vaz' etmemiz icap ederken, töreyi bozmamız bize nasıl yakışır. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
4017 | yanut birdi ögdülmiş aydı kadaş idi ters iş ermez batar kılsa aş | Öğdülmiş cevap verdi ve:— Kardeş bu iş o kadar güç değildir — dedi — aş bir kere yapılsın, nasıl olsa yenir ve hazm olunur. |
4018 | munu men bilir men bu öŋdi törü ayayın men emdi sen ögren körü | İşte ben bu kanun ve töreyi biliyorum; şimdi sana söyleyeyim; sen de dikkatle dinleyerek, öğren. |
4019 | kişi bilmese ögrenür kör bilir bilip ötrü yalŋuk tilekke tegir | insan bilmezse, öğrenir, bilir; bildikten sonra arzusuna kavuşur. |
4020 | muŋar meŋzetü aydı bilgi açuk bu söz tutmaz erniŋ biligi bıçuk | Bilgisi açık olan, bu mesele hakkında bir söz söylemiştir; bu sözü tutmayan insanın bilgisi yarımdır. |
4021 | toga bilge togmaz kişi ögrenür toga sözlemez til turu sözlenür | İnsan doğuştan âlim doğmaz, sonradan öğrenir, dil doğuştan konuşmaz, zamanla konuşmağa başlar. |
4022 | kişi ögrenip ötrü bilge bolur bilig bilse ötrü kamug iş önür | İnsan öğrenerek, âlim olur; bilgi sahibi olduktan sonra, her işi yoluna girer. |
ODGURMIŞ CEVABI ÖGDÜLMİŞKE | ODGURMIŞ'IN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
4023 | yanut birdi odgurmış aydı seniŋ tilekiŋ bu erse tilek yok meniŋ | Odgurmış cevap verdi:— Senin istediğin bu ise, benim buna bir diyeceğim yok — dedi — |
4024 | ayı muŋkarur sen bu kün sen mini negü teg bolur ay bu tapguŋ kanı | Bugün sen benim canımı çok sıkıyorsun; bu hizmet nasıl olur, söyle bakalım. |
4025 | köŋülke kirürmü sözüŋ tıŋlayın özüm ögrenürmü anı aŋlayın | Bu söz aklıma yatar mı yatmaz mı, bir dinleyeyim; ben öğrenebilir miyim, bunu bir anlayayım. |
4026 | maŋa aygıl emdi törüni nece tokularnı sayu atayu biçe | Bana şimdi kaç türlü töre ve usûl olduğunu, isimlerini bir-bir sayıp, kesin olarak anlat. |
ÖGDÜLMİŞ CEVABI ODGURMIŞKA | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
4027 | yanut birdi ögdülmiş aydı tükel köni sözlediŋ söz aya edgü fal | Öğdülmiş cevap verdi: — Ey bahtiyar insan, mükemmel ve doğru bir söz söyledin — dedi — |
4028 | ukuşka yırak erdi aşnu yoluŋ könilikke urduŋ sen emdi uluŋ | Önce tuttuğun yol akıldan uzak idi; sen şimdi temelini doğruluk üzerine kurdun. |
4029 | men emdi ayayın eşitgil ögün sen ögren yazılsu saŋa bu tügün | Şimdi ben anlatayım, düşünerek dinle; öğren ve senin için bu düğüm çözülsün; |
4030 | kalı ögrenür erse emdi özüŋ tilin tıldama emdi kesgil sözüŋ | Eğer şimdi öğrenmek istersen, sen sus ve beni dinle. |
Yûsuf Has Hâcib tarafından XI. yüzyılda yazılmış, Türk dilinin, edebiyatının ve kültür tarihinin en önemli kaynaklarından.
XLVI. ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ İLE İKİNCİ DEFA MÜNAZARA ETTİĞİNİ SÖYLER [ÖGDÜLMİŞ ODGURMIŞ BİRLE İKİNÇ KATA MÜNAZARA KILMIŞIN AYUR]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Başlıklar
-
BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi ...
-
Mısra (Kutadgu Bilig) Tercüme (Türkiye Türkçesi) ...
-
No Kutadgu Bilig Türkiye Türkçesi 955 ilig bir kün ay toldını ündedi orun birdi oldur tiyü imledi Hükümdar bir gün Ay...
C - BÂBLARIN FİHRİSTİ [FİHRİSTU’L-EBVAB]
Kutadgu Bilig Tercüme (Türkiye Türkçesi) 1. bab: tengri ‘azze ve cellening ögdisin ayur 01. bâb: Tanrı azze ve cellenin medhin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder