Ana içeriğe atla

XXXI. ÖĞDÜLMİŞ HÜKÜMDARA ULU HÂCİBİN NASIL BİR İNSAN OLMASI LÂZIM GELDİĞİNİ SÖYLER

2435    Öğdülmiş cevap verdi, söze başladı ve : — Hükümdar huzur içinde çok yıllar yaşasın — dedi.
2436    Ulu hâcib çok emniyetli, dürüst ve bu doğrulukla birlikte de iyi ve dini bütün bir insan olmalıdır.
2437    Halka faydalı olması ve bununla halkın başına güneş ve ay doğması için, onun soyu-sopu temiz ve tabiatı iyi olmalıdır.
2438    Soyu iyi olan insan iyi olur; bu iyi insan halk için de iyilik ister.
2439    iyi insanlardan yiyecek, içecek, giyecek ve binecek hususunda ancak iyilik gelir.
2440    Tabiatı iyi olursa, sözlerini tartarak söyler; sözleri tartan insanın işi çok temiz olur.
2441    Gözü tok, haya sahibi ve nâzik olmalıdır; zeki ve bin türlü bilgiye sahip bulunmalıdır.
2442    Gözü tok olan insan vazife başında rüşvet almaz; hâcip rüşvet alırsa, bey gülünç duruma düşer.
2443    Yoluna girmiş işi bozan rüşvettir; olgunlaşan işi çiğ bırakan da rüşvettir.
2444    Hâcip haya sahibi, temiz ve nâzik bir insan olursa, ondan işte ve sözde ancak iyilik gelir.
2445    Haya sahibi olan insan kötü iş yapmaz, münâsip olmayan şeylere yaklaşmaz ve başkalarına kabalık etmez.
2446    Nâzik insan saadeti hazmeder; insan nâzik olursa, devlete lâyık olur.
2447    insan zeki olursa, hiç bir vakit mala muhtaç olmaz; bilgili olursa, işinde hiç bir vakit yanılmaz.
2448    Bilgili ve büyük insan da çok güzel söylemiş; kısmetine en çok kavuşan bilgili insandır.
2449    Beylerin işini görmek için, bilgili insan lâzımdır; bilgisiz adam hiç bir işe yaramaz.
2450    Bir kimse bilgiden nasibini alamamış ise, ona diri demek doğru olmaz; sen onu ölü bil.
2451    insan bilgi ile büyür ve şöhret bulur; her keşten üstün olur ve her işi başarır.
2452    Bilgisiz adam boş bir kalıptan ibarettir; bilgili kimsenin yeri gökten daha yüksektir.
2453    Hâcib vazifede çok uyanık ve anlayışlı olmalı; insan işinde uyanıklık ile boya tutturur.
2454    Akıllı olmak çok faydalıdır; bütün iyiliklerde aklın hissesi vardır.
2455    Akılsız adam meyvasız ağaç gibidir; aç kimse meyvasız ağacı ne yapsın.
2456    Ancak akıllı kimse her iki dünyayı elde eder; asîl vasfını ancak akıllı insan alır.
2457    Akıllı ve bilgili adam — adamdır; o insanların seçkini ve halkın ileri gelenidir.
2458    Hâcibin yüzü ve kıyafeti güzel, saçı-sakalı düzgün, erkek sesli ve açık sözlü olmalıdır.
2459    Yüzü ve kıyafetinin güzelliği onu sevdirir; huzura girip-çıkarken, merdâne tavrı iyi tesir yapar.
2460    Saçı-sakalı düzgün erkek haşmetli olur; insan bu haşmet ile hürmet bulur.
2461    Hâcib takva sahibi ve dindar olmalıdır; tabiatı temiz olursa, hareketi de temiz olur.
2462    Takva sahibi, temiz ve dindar insan üşenmez, dâima başkalarına hizmet eder.
2463    Takva sahibi insan başkalarının kaygısını çeker; insanların iyisi takva sahibi olan insandır.
2464    Hâcib dâima her kesin gözü önünde bulunduğu için, onun yüzü göze güzel görünmelidir.
2465    Bu güzel yüzü görünce, insanın yüzü güler; içi açılır ve canı zevk bulur.
2466    Bilgili işte buna benzer bir söz söylemiştir; bilgilinin sözünü tut, ey yumuşak huylu insan.
2467    insanda bu yüz güzelliği çok iyi bir şeydir; yüz güzelliği karşısında gözler parlar.
2468    Kumral güzeline bak ve onu kendine uğur tut, işin iyi olur; başka sözü bırak.
2469    Hâcib gönül sahibi ve çok akıllı insan olmalıdır; bir de sakin tabiatlı olursa, daha iyi olur.
2470    Gönül sahibi olan insan verdiği sözü unutmaz; gönül sahibi olmayan insan ise, sözünü tutmaz.
2471    Gönül olmazsa, insan arkadaşını seçemez; aklı olmazsa, işini yapamaz.
2472    Gönülsüz insanlar kuru bir kalıp olur; insan her işi gönül ile yapar.
2473    O çok akıllı, alçak gönüllü olmalı; fakir, dul ve yetimlere karşı şefkatli gönül lâzımdır.
2474    Zeki olmalı ve kanunu iyi bilmelidir; dünyayı süsleyen şeyler hep zekâ mahsûlüdür.
2475    Her kese karşı küçük ve alçak gönüllü davranmalı; dili yumuşak ve şekerden daha tatlı olmalıdır.
2476    İnsanlara açık ve güler yüz göstermeli; başkalarına karşı insaniyet dâiresinde ve iyi muamele etmelidir.
2477    Alçak günüllü insan ne der, dinle; ey boş insan, gönülünü alçak ve dilini kısa tut.
2478    însan gönlünü alçak tutarsa, saadet gelip, onu bulur; hayatta herkes güler yüz ve tatlı söz etrafında toplanır.
2479    Güler yüz ve tatlı söze insan ısınır; insan kime ısınırsa, ona kul-köle olur.
2480    Sabırlı ve kendisine hâkim olmalıdır; gözünü iyi gözetmeli ve dilini sakınmalıdır.
2481    Kulağı delik, aklı ve bilgisi geniş, tavrı ve hareketi doğru, sözü ve özü bir olmalıdır.
2482    Bütün faziletlere sahip olmalı ve kalem sahibi bulunmalıdır; her türlü işi bilgisi ile yürütmelidir
2483    Ulu hâcib, işinde muvaffak olabilmesi için, bu fazilet ve bilgilerin hepsine birden sâhıp bulunmalıdır.
2484    Dikkat edersen, hizmetler arasında en ince hizmet hâcibliktir.
2485    Hâcıb olmak ve öne geçip, insanlara yol göstermek için, şu bir kaç şey lâzımdır.
2486    Buna benzer şöyle bir şâir sözü vardır; şâir sözü bilgisize gözdür.
2467    Hâciblik için önce şu on şey lâzımdır; keskin göz, delik kulak, geniş, gönül.
2488    Yüz, kıyafet, boy, dil, anlayış, akıl, bilgi; tavır ve hareketi de bunlara tam denk olmalıdır.
2489    Hükümdar çok yaşasın; fakat bir beyin gören gözü ulu hâcibdir.
2490    Kanun, usûl ve örfü yerine getirmek ince bir iştir; ulu hâcib bunu tanzim ederek, yol ve kapıları açar.
2491    Bir âlimin buna benzer bir sözü vardır; duyan bu söze gönül versin ve benimsesin.
2492    Bu hâciblik işi büyük iştir, bunu ancak çok ehil insan başarabilir.
2493    ister hâciblerin, ister beylerin işi olsun, büyük veya küçük, o bütün mâruzâtta bulunmak isteyenleri kabul eder.
2494    Hazinedar veya kâtip gibi memurlar ve elbiseci veya ayakkabıcı gibi san'atkârlar ile münâsabettedır.
2495    Yat-yabancı elçilerin geliş ve gidişine, onların istihkakları olan ihsan ve hediyelerin verilmesine o bakar.
2496    O bunların kalacakları yeri ve yiyecekleri yemeği tâyin eder, hediyeli veya hedıyesizlerin usûl ve çâresine bakar.
2497    Yol ağzında ise, insanlara rehberlik eder; merasim, örf ve âdetin yanlış yapılmamasına dikkat eder.
2498    Fakir, dul, öksüz ve yetim dileklerini dinler ve bunları beye arzeder.
2499    Haksızlığa uğrayarak, hak talebinde bulunanları kabul etmeli, yol göstermeli ve onlara karşı haşin davranmamalıdır.
2500    Yine içte ve dışta uygunsuzları görürse, onları ikaz ederek, hareketlerine mâni olmalı ve bunlara meydan vermemelidir.
2501    Bu çeşit bir çok ölçülü işleri, şüphesiz, ulu hâcib halleder.
2502    Bu işlere her türlü yardım ondan gelir; eğer işler bozulur veya yapılmazsa, yine onun yüzünden kalır.
2503    Ey hükümdar, hâcibler bir kaç yerde ihtiyatlı olmalı ve bu hususlarda çok gayret etmelidirler.
2504    Biri—hâcib beyin sözünden kat'iyen dışarı çıkmamalı; ikincisi hava ve heveslerine aklını yular yapmalıdır.
2505    Üçüncüsü—huzurda müteyakkız olmalı ve ağzına gelen her sözü söylememelidir.
2506    Rüşvet almamalı, üzerine düşen bütün işleri yapmalı ve uzaklaşmış olan insanları beyine yaklaştırmalıdır.
2507    Ey hükümdar, bir insanda şu iki şey varsa, ona iş verme ve yakınlık gösterme.
2508    Bunlardan biri yalancılık ve diğeri de insanı doğru yoldan saptıran kötü huydur.
2509    Bu iki tabiat gerçekten kimde bulunursa, ey hükümdar, onu kendine yaklaştırma.
2510    Bak, daha şu üç şey vardır ki, hizmetkâr bunlardan korunmazsa, kendi başını yer.
2511    Biri—her duyduğu şeyi ifşa etmemeli; ikincisi—görmemesi icap eden uygunsuz şeyleri görünce göz yummasını bilmelidir.
2512    Üçüncüsü —kendisine hâkim olmalı ve doğrulukla yaşamalıdır; böylelikle hayatını sevinç içinde geçirir.
2513    Hakîm ve âlım bey ne der, dinle; bu söze göre hareket edersen, senin için çok iyi olur.
2514    Başını korumak istersen, beylerin söylemesi icap eden sözleri sen söyleme ve memlekete karşı suç işleyerek, kendi başını yeme.
2515    Avam memlekete karşı suç işlerse, başı gider; konuşurken dili suç işlerse, dişi kırılır.
2516    Çok görmüşümdür, liyakatsiz kimseler günün birinde memlekete karşı suç işlemişler ve başları kesilmiştir.
2517    Sonra çok okudum, dil ihtiyatsız konuşurken, gönül sırrını ifşa etmiş ve o kimseyi yaralamıştır.
2518    Alim ve hakimler de : — Kendisine hâkim olmayan insan kendi başını yer —demişlerdir.
2519    Hâcibler kendilerini çok gözetmeli, huzurda gözlerine ve mâruzâtta bulunurken de, sözlerine dikkat etmelidirler.
2520    Vakti gelmeden içeri girmemeli ve kendilerine sorulmadan da mâruzâtta bulunmamalıdırlar.
2521    Akıllı insan ne der, dinle; akıllının dili mâna yolunu açmıştır.
2522    Meliklere vakti gelince yüzünü göster, sordukları vakit söyle ve ancak sorduklarına cevap ver.
2523    Her şeyin muayyen bir vakti ve zamanı vardır; vakti geldi ise, bunu iki göz görür.
2524    Bütün fazilet ve bilgilerinin böyle olması lâzımdır; bu vasıfları hâiz olan ulu hâcıb vazifesine başlayabilir.
2525    Ey hükümdar, benim bildiklerim bunlardır; işte sorulduğu için arzettım.

HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ

2526    Hükümdar: — Bunları dinledim, anladım — dedi—sana bir şey daha soracağım.
2527    Şimdi gelelim kapıcı-başına; bu vazifeyi üzerine alan insan nasıl olmalıdır?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A- (MENSUR MUKADDİME)

BİSMİ'LLAHİ‘R-RAHMANİ'R-RAHİM   1 hamd u sipas ü minnet ve öküş ögdi tengri ‘azze ve  2 celleka kim ulugluk idisi tükel kudretlig padişah turur  3 yirli kökü yaratgan kamug tınlıglarka ruzi birgen neni  4 kim tiledi erse kıldı yime neni tilese kılur yef’alü 'llahü ma ye-  5 şa' ve yahkümü ma yürid takı sansız selam ü dürud halk-  6 larda yigi yalavaçlarda ödrüntüsi ulug savcısı muhammed-i  7 mustafa öze bolsun takı ma anıng işleri aziz agırlıg şa-  8 haberler öze rizvanu 'llahi aleyhim ecma'in bu kitab yav-  9 lak aziz turur çin hukemalarınıng emsalleri birle bezen-  10 miş maçin ulemalarınıng eş’arları birle araste kılınmış tu-  11 rur bu kitabnı okıglı bu beyitlerni ma’lum kılıglı kitab-  12 din yakşı azizrak turur çin ü maçin alimleri ve hakim-  13 leri kamug ittifak boldılar kim meşrik vilayetinde kamug  14 türkistan illerinde bugra han tilinçe

B- (MANZUM MUKADDİME)

1 ugan bir bayat ol kamugda oza öküş hamd u ögdi angar ok sera 2 ulugluk idisi ugan zü 'l-celal yaratgan törütgen me kadir kemal 3 ay yir kök idisi halayık bile ruzinı anutmış yigil sen küle 4 sakışsız birigli kamugka ruzi yitürür kamugnı ma yimez özi  5 açın kodmaz hergiz kamug tınlıgıg yitürür içürür tözü sanlıgıg  6 neteg kim tiledi me boldı kamug kimi kim tilese kılur ol ulug  7 dürud ol ödürmiş resülka selam yine işleringe selam hem ulam  8 muhammed yalavaç halayık başı kamug barçalarka ol ol köz kaşı  9 yime bu kitab ol idi ök aziz biligligke bolgay biligdin tengiz  10 bezenmiş agırlıg biligler bile kalı kim şükür kıl kanaat tile  11 kamug barçasınga bügüler sözi tizip yinçüleyü kamug tüp tüzi  12 bu meşrik meliki maçinlar begi biliglig ukuşlug ajunda yigi  13 kamug bu kitabnı alıp özlemiş hazine içinde urup kizlemiş  14 birindin birilige miraslar kalıp adınlarka birmez özinge alıp  15 asıglıg turur bu yok ol hiç yası öküş t

XIX. AY-TOLDI HÜKÜMDARA DİLlN FAZÎLETİNİ VE SÖZÜN FAYDALARINI SÖYLER

XIX. AY TOLDI İLİGKE TİL ERDEMİN SÖZ ASIGLARIN AYUR 955 ilig bir kün ay toldını ündedi  orun birdi oldur tiyü imledi 956 bu ay toldı oldurdı akru silig  közin yirke tikti bekütti tilig İLİG SU’ALİ AY TOLDIKA 957 İlig aydı ay toldı sözle sözüng nelük şük turur sen ne boldı özüng   AY TOLDI CEVABI İLİGKE 958 bu ay toldı aydı ay beglerbegi  kulı beg yüzin körse yitrür ögi 959 ilig yarlıkamaz negü sözleyin  ayıtmazda aşnu negü ötneyin 960 biliglig sözin sen eşit özneme  ayıtmazda aşnu sözüng sözleme 961 kişig kim okısa kereklep tilep  ol ok sözlegü aşnu sözni ulap 962 ayıtmazda aşnu sözüg sözlese  köni sözledi kim ay yılkı tise 963 takı tilve munduz kişi bu bilin  ayıtmadı beglerke açsa tilin 964 kızıl til kılur kısga yaşlıg sini  esenlik tilese katıg ba anı 965 negü tir eşitgil özin kısgan er esen tirlür incin özin basgan er 966 kara baş yagısı kızıl til turur neçe baş yidi bu takı ma yiyür 967 başıngnı tilese tilingni küdez tiling tegme künde başıngnı yanur İLİG CEVABI AY TOL