581 Bu Ay-Toldı huzura girip, diz çöktü; onun yüzünü görünce, hükümdarın gönlü açıldı.
582 Hükümdarın huzurunda eğildi ve söze başladı; tatlı-tatlı sözleri ile kendisini sevdirdi.
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
583 Hükümdar sordu: — Sen kimsin, adın nedir; nereden geliyorsun, memleketin neresidir?
584 Ay-Toldı sâkin-sâkin söze başladı, mülâyemet ve zarafetle devam etti.
585 Sükûnet ve zarafet aklın vasfıdır; akılsız insanlar hayvan sürüsüne benzer.
586 Şâir buna benzer şu beyti söylemiştir; birine işin düşerse, acele etme, sabır ile söyle.
587 işe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et; acele yapılmış olan işler yarın peşimanlık getirir.
588 Hiç bir işde acele etme, sabret, kendini tut; kul sabırlı olursa, beylik mertebesini bulur.
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
589 Ay-Toldı dedi : — Ey devletli hükümdar, kulluk adı hizmet etmekle güzelleşir.
590 Benim adım kul ve hizmetkârdır, bak, yerim kapıdır; şiarım — doğruluk ve tıynetim — hizmettir.
591 Ben sana gelmek maksadı ile uzun yollar yürüdüm; bugün arzuma kavuşup, muradıma erdim.
592 Dileğim şudur: sen beni yermeden ve benden usanmadan, dâima hizmetinde bulundur.
593 Bu sözü duyunca, hükümdar sevindi; onu tecrübe etti ve dilediği gibi buldu.
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI
594 Hükümdar dedi : — Ay-Toldı, seni gördüm; senin bu görünüşün, tavır ve hareketin beni sevindirdi.
595 Sen uğurlu bir sadâkatle bana hizmet et; dâima kapımda bulunarak, bana yakın ol.
596 Senden hizmet olsun, benden ihsan; hizmet yerinde olursa, ikbâl kapılarını açar.
597 Bugünden itibaren sen dürüstlükle hizmete başla; elbette bey hizmet edenin hakkını öder.
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
598 Ay-Toldı yer öptü ve dedi :— Hükümdarın gözü sevinç ile parlarsa, devlet ona hizmet edene elini uzatır.
599 Evimden kalkıp, hizmet etmek için, buraya geldim; sana gelmek için uzun yollar yürüdüm.
600 Bu hizmeti başarmak için, Tanrı bana kuvvet versin; hizmetinde hatâ etmekten Allah beni korusun.
601 Ay-Toldı kalkıp, sevinerek ve gülerek, huzurdan çıktı; akılı ve gönlü açılıp, yolunu meş'aleler aydınlattı.
602 İkbâl ile yükselmiş ve istediğine-dileğine kavuşmuş olan insan ne der, dinle.
603 Beyler kime çözleri ile gülerek bakarlarsa, onun akılı ve gönlü yerinde olur ve kendisine güven gelir.
604 Beyler kime güler yüz gösterirse, o insan itibar bulur ve sözü dinlenir.
605 Beyler kimi kendilerine yakın tutarlarsa, bak ve dikkat et, her kes ona yakınlık gösterir.
606 Bey — ikbâldir; ikbâle yakın olan insan dileğine kavuşur; onun bütün işleri yoluna girer.
607 Bu Ay-Toldı o günden itibaren hizmete başladı; her gün erkenden kalktı ve hizmette kusur etmedi.
608 Gündüz kapıcılar ve gece muhafızlar ile birlikte bulundu; dürüstlük ve bağlılıkla hizmet etti.
609 Hükümdarın yanına girip-çıkmakta ve hükümdar da ona karşı teveccüh ve itimat göstermekte devam etti.
610 O günden-güne hizmetini arttırmakta ve hükümdar da onu günden güne yükseltmekte idi.
611 Beyler kulu hizmetlerinden dolayı yükseltirler; hizmetleri makbule geçtikçe, küçükler yükselir.
612 Hizmet et, kul hizmeti sayesinde bey olur; hizmeti makbule geçmeyen insan dileğine kavuşurmu?
613 İmdi dinle, âlim ne der; onun bu mealdeki sözü bu fikri ne kadar ince ifâde eder.
614 ikbâle bir türlü erişemeyen insan hizmeti sayesinde baş-köşeye geçer; liyakatsiz kimse, ne kadar yaranmağa çalışsa da, kapı eşiğini boylar.
615 Hizmet eden dürüstlükle hizmet etmelidir; hizmeti makbule geçerse, hizmetkâr dileğine erişir.
616 Bu Ay-Toldı her gün kusursuz hizmet etti; hükümdar da ihsanı ile ona kapıları açtı.
617 O günden-güne hükümdara daha fazla yakalaşarak, yükselmekte devam etti; kaygısı gittikçe azaldı, sevinci gittikçe arttı.
618 Ay-Toldı vazifesini büyük bir şevkle ifâ etti; hükümdar da ona ihsanda bulundu, yardımcıları ve malı çoğaldı.
619 Hükümdar onu her türlü İşte denedi; hizmetkârını kendi istediği gibi buldu.
582 Hükümdarın huzurunda eğildi ve söze başladı; tatlı-tatlı sözleri ile kendisini sevdirdi.
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
583 Hükümdar sordu: — Sen kimsin, adın nedir; nereden geliyorsun, memleketin neresidir?
584 Ay-Toldı sâkin-sâkin söze başladı, mülâyemet ve zarafetle devam etti.
585 Sükûnet ve zarafet aklın vasfıdır; akılsız insanlar hayvan sürüsüne benzer.
586 Şâir buna benzer şu beyti söylemiştir; birine işin düşerse, acele etme, sabır ile söyle.
587 işe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et; acele yapılmış olan işler yarın peşimanlık getirir.
588 Hiç bir işde acele etme, sabret, kendini tut; kul sabırlı olursa, beylik mertebesini bulur.
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
589 Ay-Toldı dedi : — Ey devletli hükümdar, kulluk adı hizmet etmekle güzelleşir.
590 Benim adım kul ve hizmetkârdır, bak, yerim kapıdır; şiarım — doğruluk ve tıynetim — hizmettir.
591 Ben sana gelmek maksadı ile uzun yollar yürüdüm; bugün arzuma kavuşup, muradıma erdim.
592 Dileğim şudur: sen beni yermeden ve benden usanmadan, dâima hizmetinde bulundur.
593 Bu sözü duyunca, hükümdar sevindi; onu tecrübe etti ve dilediği gibi buldu.
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI
594 Hükümdar dedi : — Ay-Toldı, seni gördüm; senin bu görünüşün, tavır ve hareketin beni sevindirdi.
595 Sen uğurlu bir sadâkatle bana hizmet et; dâima kapımda bulunarak, bana yakın ol.
596 Senden hizmet olsun, benden ihsan; hizmet yerinde olursa, ikbâl kapılarını açar.
597 Bugünden itibaren sen dürüstlükle hizmete başla; elbette bey hizmet edenin hakkını öder.
AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
598 Ay-Toldı yer öptü ve dedi :— Hükümdarın gözü sevinç ile parlarsa, devlet ona hizmet edene elini uzatır.
599 Evimden kalkıp, hizmet etmek için, buraya geldim; sana gelmek için uzun yollar yürüdüm.
600 Bu hizmeti başarmak için, Tanrı bana kuvvet versin; hizmetinde hatâ etmekten Allah beni korusun.
601 Ay-Toldı kalkıp, sevinerek ve gülerek, huzurdan çıktı; akılı ve gönlü açılıp, yolunu meş'aleler aydınlattı.
602 İkbâl ile yükselmiş ve istediğine-dileğine kavuşmuş olan insan ne der, dinle.
603 Beyler kime çözleri ile gülerek bakarlarsa, onun akılı ve gönlü yerinde olur ve kendisine güven gelir.
604 Beyler kime güler yüz gösterirse, o insan itibar bulur ve sözü dinlenir.
605 Beyler kimi kendilerine yakın tutarlarsa, bak ve dikkat et, her kes ona yakınlık gösterir.
606 Bey — ikbâldir; ikbâle yakın olan insan dileğine kavuşur; onun bütün işleri yoluna girer.
607 Bu Ay-Toldı o günden itibaren hizmete başladı; her gün erkenden kalktı ve hizmette kusur etmedi.
608 Gündüz kapıcılar ve gece muhafızlar ile birlikte bulundu; dürüstlük ve bağlılıkla hizmet etti.
609 Hükümdarın yanına girip-çıkmakta ve hükümdar da ona karşı teveccüh ve itimat göstermekte devam etti.
610 O günden-güne hizmetini arttırmakta ve hükümdar da onu günden güne yükseltmekte idi.
611 Beyler kulu hizmetlerinden dolayı yükseltirler; hizmetleri makbule geçtikçe, küçükler yükselir.
612 Hizmet et, kul hizmeti sayesinde bey olur; hizmeti makbule geçmeyen insan dileğine kavuşurmu?
613 İmdi dinle, âlim ne der; onun bu mealdeki sözü bu fikri ne kadar ince ifâde eder.
614 ikbâle bir türlü erişemeyen insan hizmeti sayesinde baş-köşeye geçer; liyakatsiz kimse, ne kadar yaranmağa çalışsa da, kapı eşiğini boylar.
615 Hizmet eden dürüstlükle hizmet etmelidir; hizmeti makbule geçerse, hizmetkâr dileğine erişir.
616 Bu Ay-Toldı her gün kusursuz hizmet etti; hükümdar da ihsanı ile ona kapıları açtı.
617 O günden-güne hükümdara daha fazla yakalaşarak, yükselmekte devam etti; kaygısı gittikçe azaldı, sevinci gittikçe arttı.
618 Ay-Toldı vazifesini büyük bir şevkle ifâ etti; hükümdar da ona ihsanda bulundu, yardımcıları ve malı çoğaldı.
619 Hükümdar onu her türlü İşte denedi; hizmetkârını kendi istediği gibi buldu.
Yorumlar
Yorum Gönder